Köle 35

38.6K 1.6K 135
                                    

Hep söylüyorum meleklerim.... Okumak ya da okumamak sizin elinizde hikayeyi beğenmeyebilirsiniz gayet doğal... bir tık kadar yakın bir tık kadar uzağım.... Kasmayın... 

KÖLE ocak ayında raflarda .... 

Birlikte geçirdikleri iki haftanın ardından Edward ve Jaymie saraya döndü. Marie onları sarayın girişinde karşıladı. Jaymie Edward’ın yanında ona yüzündeki bandajı soran Marie’ye ufak bir kaza diyerek geçiştirdi. Az çok Kraliçe olduğunu düşünürken Edward’ın tavırlarından Lisa’nın da olayın içinde olduğunu anlamıştı. Daireye geldiklerinde Edward, Kral’ı görmek için daireden çıktı. Tabii Marie ve Daisy’nin yanına gelmesi gecikmedi. Marie, Jaymie’nin ufak kaza dediği olayın detaylarını merak ediyordu. 

“Selam Marie” dedi Jaymie gülümseyerek. Marie yüzüne dikkatle baktı ve “Zayıflamışsın.” dedi. Jaymie paniklemiş öğrenmesini istediği son kişi Marie’ydi. “Tamam, Edward yaptı dersem memnun olacak mısın?” dedi Jaymie.

“O nasıl söz? Edward asla sana vurmaz.” dedi Marie ve devam etti “Tabii delirmezse.” diye ekledi.

“Hayır, o yapmadı, yüzüme top geldi.” Marie pek inanmış gibi görünmese de ses çıkarmadı. “Sizden ne haber?” dedi Jaymie konuyu değiştirmek ister gibi.

“Hiç aynı” dedi Marie. Daisy heyecanla “Sizin arkanızdan Prenses Lisa da ortadan kayboldu.” dedi kıkırdarken. Jaymie’nin yüzü asılmıştı, Edward’ın ona bir şey yapmasını istemiyordu. Edward kapıdan girdiğinde ufak sohbetleri bitmişti. Marie selam verip hareme gitti ve Daisy gülümseyerek yanlarından ayrıldı. Jaymie dayanamadı ve merakla “Lisa’ya ne yaptın?” dedi. Edward şaşkınlıkla Jaymie’ye bakıyordu.

“Prenses’e bir şey yapman seni zora sokar biliyorsun. Edward lütfen onu öldürmediğini söyle.” Gözleri buğulanmış Edward ona gülümsüyordu. “Gülme!” dedi Jaymie isyanla. “Hayır, öldürmedim” Jaymie rahat bir nefes aldı.

“Ne yaptın peki?”

    “Jaymie! Nasıl böyle bir şey düşünebilirsin. Olayın içinde olduğu belli, korkusundan buradan kaçtı ki hak ettiğini bulacak.” dedi Edward. Jaymie çaresizce sessiz kaldı.

Ertesi gün Vanselt uçaktan indiğinde onu spor arabasıyla karşılayan Edward oldu. Yanında hiç bir koruma olmaması dikkat çekiciydi. Vanselt sıkıntılı olduğunu anlamış yıllardır tanıdığı Edward’ı daha önce böyle düşünceli görmemişti. Edward onu saraya getirdi ve dairesine çıkardı. Yoldaki sessizlik daireye geldiklerinde de sürüyor Vanselt sabırla arkadaşının konuşmasını bekliyordu.

“Aç olmalısın ve yorgun.” dedi Edward. Vanselt gülüp bir şeyler söyleyecekken o sırada Jaymie, Edward’ın geldiğini haber alıp daireye döndü. Hızla daireye girdiğinde solunda kalan koltukta oturan Vanselt’i fark etmedi. “Edward!” dedi gülümseyerek ona doğru giderken ona şaşkınlıkla bakan Vanselt’i gördüğünde donup kaldı. Edward sırıtıyordu. Jaymie’nin yüzü bembeyaz olmuş, neredeyse orada düşüp bayılacaktı. Edward ona aşkla “Efendim!” dedi.

“Edward efendim,” dedi Jaymie ve eğilerek selam verdi. “Yemeğiniz… Yemeğinizi hazırlamamı ister misiniz?” dedi çevirebildiği kadar. Edward kahkaha atmamak için kendini zor tuttu ve öksürerek “Hayır” dedi.

Jaymie panikle yatak odasına geçti. Vanselt gülümsedi ve “Burbon fena olmaz. Belki sonra onu nasıl özgür kılacağımızı konuşabiliriz” dedi kahkahayla. Edward şaşkınca ona bakarken “Nereden anladın?” dedi.

“Hâlâ neden burada olduğumu anlamış değilim, istersen onu özgürlüğüne kavuşturabilirsin bu senin elinde. Neden benim yardımıma ihtiyacın var ki?”

Köle SERİSİ  (KÖLE - KÖLE İNTİKAM - KÖLE AŞK )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin