Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İyi Okumalar
Lalisa Manoban
Yaptığım planın kusursuz işlemesi için Jackson'dan özel dans odasının anahtarını almış, orada çalışma yapacağımı söylemiştim. Okulun küçük kamera kayıtlarından ise odaya girdiğim saniyesinden sonra her şeyi silecektim.
Kusursuz, her zamanki gibi.
"Hey Lalisa!"
Arkamı döndüm. Son sınıflardan Kim Namjoon her zaman taktığı gözlükleriyle karşımdaydı.
"Merhaba... Namjoon-ssi." dedim gülümseyerek. Boş muhabbet sevmezdim ve benimle ilgili herhangi bir şey olduğunu da düşünmüyordum.
Yanaklarının kızarması ile ağzımdan küçük bir 'hah' çıktı. Benden mi hoşlanıyordu? "Bak Namjoon benden ho-"
"Bunu Jisoo'ya verir misin?" dedi arkasında sakladığı mektubu göstererek. Doğruyu söylemek gerekirse sinirlenmiştim. "Hah, neden kendin vermiyorsun ki?" dedim gözlerimi kısarak. Kızaran yanakları kendini yeterince belli etmiyormuş gibi gözlerini devirdi ve hafifçe öksürdü. "Çünkü s-senin vermen lazım. Ben gidiyorum." Ben daha ağzımı bile açamadan koşarak uzaklaşan Namjoon ile tek kaşımı kaldırıp bana verdiği mektuba göz attım.
"Sevgili Jisoo-ah" Kahkaha attım. Bu nasıl bir başlıktı böyle?
"Sana olan hislerim son bir kaç yıldır gittikçe büyürken kalp ritmimi bozuyorsun. Kalp şeklindeki gülümseyişin hasta kalbime son derece zarar verirken bana zarar veren başka bir şey daha var. Bilmeni istediğim için söylüyorum, Jisoo-ah. Sizin gözümün önünde flörtleşmeniz, canımı yakıyor. Seni seviyorum, bu yüzden seni anlayabiliyorum. O benim aksine yakışıklı ve en azından ölüp ölmeyeceği kesin değil. Günlerim azalırken senden tek dileğim sadece bir kereliğine dudaklarımda fısıltını hissetmek. Ancak sanırım erkek arkadaşın buna engel olacak."
İyi de benim bildiğime göre Jisoo'nun erkek arkadaşı yoktu.
"Tüm içten sevgim ve hasta kalbimle,"
"Kim Namjoon."
Gözümden akan yaşla hızla sol gözümü sildim. Aşka saygım vardı. Çünkü ben de aşıktım. En azından ben ve Jeongguk için bir gelecek vardı. Ancak o kalp hastalığı yüzünden öleceğini söylüyordu.
Bu hiç adil değildi.
Mektubu özenle eteğimin cebine yerleştirip sınıfa doğru gittim. Hazırladığım bir plan vardı ancak Jeongguk'a olan kalp kırıklığım azıcık bekleyebilirdi.
Jisoo'nun sevgilisi kimdi? Ya da en önemlisi, gerçekten sevgilisi var mıydı?
"Bizim okulda Jisoo'nun ideal tipine uyan kim var?" diye mırıldandım kendi kendime. Jisoo, hem görüntü hem de huy bakımından kendisine benzeyen erkeklerden hoşlanırdı.
