Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İyi Okumalar
"Şaka gibi!"
Polis ekiplerinin öldürülen diğer kız öğrenciyi bulmak amacıyla geldikleri okulda sessizlik hüküm sürüyordu.
"Sınıf 2-2 den Jung Hae Rim, okuldakilerin hitabı ile Elly, çatı katında bedeni vantilatörde parçalanmış şekilde bulundu. Okuldaki öğrencileri sorguladığımızda kurbanın çok sevilen biri olmadığını, doğa üstü varlıklarla bağlantısı olduğunu söylediler. Okültizm* adı altında kurduğu bir kulüp bile varmış. Kısacası kurbanın ölüm sebebinin uğraştığı ruhlar ile olduğunu söylüyorlar."
Bay Park elineki dosyayı masaya fırlattı. Davayı bu şekilde kapatabilirlerdi, ancak ikisi de onu öldüren kişinin ruh olmadığını biliyorlardı.
"Ruhlar mı? Peki bu konuda diğer kulüp üyeleri ne diyorlar?" diye sordu Min Youngje. "Kulüp üyeleri bu konu ile ilgili hiçbir şey demedi. Yani, rahatsız ettikleri ruhlar ile ilgili bir bilgimiz yok-"
Min'in aniden masaya vurması ile susmuş, sessizce beklemeye başlamıştı Park. "Yarın okul saatleri içerisinde diğer kulüp üyelerini araştırmanızı istiyorum. Bahse girerim ki liderlerinin 'ruhlar' tarafından öldürüldüğünü kabul etmeyeceklerdir."
"Anlaşıldı efendim."
"Ayrıca," diye devam etti Min. "Şu geçen gün bahsettiğin kız, neydi adı?"
"Lalisa Manoban, efendim."
Min gülümsedi. "Güzel, yarından itibaren o kızı araştırması için özel bir dedektif tutun. Parası her neyse ödeyeceğim."
Park telaşla ağzını araladı. "A-Ama efendim, bu yasa dışı-"
"Sence yasalar bana işler mi, Park? Ayrıca söz konusu baş şüphelimiz. Bir katilin yakalanması için ne gerekiyorsa yaparım. Özellikle bu katil benim okulumdaysa."
Park yavaşça onaylar biçimde kafasını salladı. Her ne kadar istemese de onun patronu olan Min'in istediğini yapmak zorundaydı. İşinden olmak istemiyordu. Bu yüzden ona verilen emirlere harfi harfine uyacaktı.
"Tamam efendim, merkeze gidince civarın bilinen dedektiflerini araştıracağım."
"Civarın mı? Bu civarda ne kadar iyi bir dedektif olabilir ki?" dedi buz gibi sesiyle Min. "Bana Japonya'nın en iyisini bulmanı istiyorum. Kabul etmezse, kabul ettirene kadar parayı arttır. İkna ettikten sonra okula yakın bir yerde ev kirala. Tamam mı?"
"Evet, efendim."
Park boynu bükük bir şekilde eşyalarını toplamaya başlarken Min ise ayağa kalkıp üstünü düzenlemiş ve neredeyse her iş adamında bulunan siyah evrak çantasını almış, kapıya doğru yürümeye başlamıştı.
Ancak hesaba katmadığı bir şey vardı. İlk geldiklerinde kapattıkları sınıf kapısı, şimdi açıktı. "Park?" dedi Min tereddütle. "Bu kapı önceden de açık mıydı?" Park tedirgince kapıya baktı. "H-Hayır efendim."
