6.セクション

904 154 105
                                    

Bu bölüm, bangtan_blink64 e ithafen yazılmıştır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu bölüm, bangtan_blink64 e ithafen yazılmıştır

İyi Okumalar

Lalisa Manoban

"Evet sayın seyirciler. Bu hafta ikinci olan cinayetlerin yaşandığı Seoul Özel Lisesi'nde bulunmaktayız. Geçtiğimiz günde cinayete kurban giden Kim Yerim'in ardından, Kim Yerim'in aksine Japon uyruklu olan Minatozaki Sana, ikinci kurban olarak kayıtlara geçildi. Katilin özellikle kızları kurban olarak seçmesi kız çocukları bulunan ailelerde isyana yol açtı. Katilin kim olduğu veya cinsiyeti, henüz gizemini sürdürüyor..."

"Harika, sonunda haberlere çıktım." dedim seslice. Bugün boynu kırılarak öldürülen Minatozaki Sana'nın ölümü ile ayağa kalkan Seoul ile sessizce bir köşeye çekilmiş, olanları izliyordum. Chou Tzuyu'nin önemli aile gezisi nedeni ile öğrenci başkanlığına geçici olarak Miyaouchi Haruka kısacası Miya görevlendirilmişti. Zaten önceden Tzuyu'nin yardımcısıydı.

Tzuyu Tayvan ve Kore'nin önde giden şirketlerinin varisiydi. Kız o kadar zengindi ki, istediği her şeye sahipti.

Jeon Jeongguk dışında herkese.

Yetkililer her ne kadar okula ısrarla kamera taktırmak istese de okul yönetimi, bunun bütçeyi aşacağını söylemişti. Geriye kalan tek çare Tzuyu ve ailesiydi ancak Tzuyu kameraları tek bir şartla taktıracağını söylemişti.

O da öğrenci meclisinden birinin ölmesiydi.

Öğrenci meclisinden herhangi biri ölürse, Tzuyu bütün okulu güvenlik ile dolduracaktı. Dolayısı ile şu an onlarla bir işim yoktu.

"Ben çıktım." dedim kedim Lulu'ya. Ailem Tayland'da yaşıyordu ve bu yüzden evde tektim.

Ayakkabılarımı da giyip dışarı çıktığımda, iki sokak geride oturan Jeongguk'un tam da kapımın önünden geçtiğini gördüm. Gülümseyerek seslendim. "Hey, Jeongguk ssi!"

Arkasını dönüp bana baktı. Saçları dağınık, gözlerinin altı şişikti.

Ama hala çok yakışıklıydı.

"Oh, merhaba Lalisa. Buralara mı taşındın? Seni daha önce hiç görmedim." dedi gülümseyerek.

Sevgilim, sen beni gördün. Ama hep yanında Yeri olduğu için beni hiçbir zaman fark edemedin.

"Evet." Hayır. "Geçen hafta taşındım." İki senedir buradayım.

"Anladım." dedi gülümseyerek. Dudaklarımı büzdüm. "Gözlerinin altı şişmiş, ağladın mı yoksa?" Hızla bana döndü. Baygın bakışlarından bütün gece uyanık olduğunu anlayabiliyordum. "H-Hayır. Gece ders çalışırken ramen yemiştim."

Anlayışla kafa salladığımda aslında ramen yemediğini biliyordum.

Hala siktiğimin Yeri'si ve Sana'sı için üzülüyordu.

Ama merak etme, sevgilim.

Sana onları unutturacağım.

Seni öyle bir hale getireceğim ki kendi adını bile unutacaksın sevgilim.

___

"Hey Jeongguk." dedi bize doğru gelen Eunha.

Öğlen yemeği vakti gelmişti ve ben yemeğimi alıp Jeongguk ile birlikte çatıya çıkmıştım. Huzurlu bir şekilde yemeğimizi yerken yanımıza gelen tiyatro kulübünün başkanı Eunha ile bakışlarımı üzerinde gezdirdim. Eunha, her zamanki gibi kendini bilmiş bir edayla karşımızdaydı.

"Efendim Eunha?" dedi gergince. Sadece konuştuğu kızların öldürüldüğünün farkındaydı.

Zeki sevgilim benim.

"Duyduğuma göre herhangi bir kulübe mensup değilmişsin. Bunu duyduğumda o kadar şaşırdım ki, anlatamam sevgili Jeongguk. Nasıl olur da senin gibi yetenekli, yakışıklı ve oyunculuğa yatkın biri tiyatro kulübünü seçmez? Biz, en iyisiyiz."

Jeongguk ani gelen iltifata şaşırmış olacak ki gözleri far görmüş tavşan gibi açıldı. Yanakları git gide pembeleşirken gülümsedim. "Kusura bakma Eunha ssi. Jeongguk benimle birlikte dans kulübüne yazılacak."

Eunha'nın yüzündeki ukala gülümseme yerini boşluğa bırakırken sadece onun görebileceği şekilde güldüm. O sırada Jeongguk kafasını bana çevirmiş, ne yaptığımı sorgularca bakmıştı bana. 'Ne var?' der gibi kafamı sallamıştım gülümseyerek. Daha sonra önüme dönüp beni onaylamasını bekledim.

"Daha karar veremedim Eunha. Ancak birebir teklifini göz önünde bulunduracağım."

Ağzım açık kalmıştı. Eunha bana ukalaca sırıtmış, saçlarını savurup kıvırta kıvırta gitmişti.

"Az önce ne yaptığını anlayabilmiş değilim Lisa." Hızla ona dönüp inanmaz bakışlarımı gönderdim. "Asıl sen az önce ne yaptın? Beni Eunha'ya karşı küçük düşürdüğünün farkında mısın acaba?" Telefonumu çantama koyup ayaklandım. "Sana inanamıyorum Jeongguk. Yeri'den sonra başka kimse ile muhatap olmayacağım, senin dışında derken gelmiş gözümün önünde Eunha ile flörtleşiyorsun."

"Al kulübünü başına çal. Ben Jackson'ın yanına gidiyorum."

Arkamı dönüp koşmaya başladığımda arkamdan Lisa diye bağırışını duyabilmiştim.

Evet, sana kırgındım Jeon Jeongguk. Çünkü benim gözüm senden başkasını görmezken sen, beni senden uzaklaştıracak her türlü etkenin içine atıyorsun kendi.

Ama hodri meydan.

Sen kendini attıkça, ben seni oradan kurtaracağım.

Bakalım yarın katılabileceğin bir tiyatro kulübü olacak mı, sevgilim.

___

Selam güzelliklerim, yazarınız geldi

Sanırsam wattyde bir sıkıntı var. Bu bölümü üçüncü yazışım ve anca kaydetti

Bölüm hakkındaki düşünceleriniz neler? Nasıl buldunuz?

Tahminleri alalım bakalım

Umarım beğenmişsinizdir civcivlerim

Sizi seven yazarınız

-Beril

-Beril

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
YandereあLιsκοοκHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin