İyi Okumalar
Lalisa Manoban
"Hey Lisa! Dans kulübünün antrenmanı iptal edildi."
Jisoo'nun bana seslenmesiyle içtiğim vişne suyunu sırama koyup sırıttım. Demek diğer herkes kulüp saatinde iken dans kulübündeki kişiler evlerine gidecekti.
Benim dışımda.
"Of ya, Jackson'a yeni figürlerimi göstermek istiyordum." dedim somurtarak. Jisoo ise her zaman oynadığım role kanarak sırtımı sıvazladı. "Moralini bozma, yarın ki derse gelince gösterirsin hareketleri." Dudaklarımı büzerek kafa salladığımda gülümseyip elini sırtımdan çekti. "Şimdi gitmem lazım. Bay Kim beni görmek istediğini söyledi. Ders notlarımı nasıl yükseltebileceğimi anlatacakmış."
Tek kaşımı kaldırarak ona baktığımda yanakları kızarmış, parmakları ile oynamaya başlamıştı. "Neden Bay Kim senin gibi bir örnek öğrenciyi 'notlarını yükseltmek' amaçla çağırsın ki?" Bakışları hızla beni bulduğunda yutkundu. "B-Ben bilmiyorum. Öyle söyledi. H-Her neyse, ben gidiyorum. Sen de moralini bozma."
Jisoo bana el sallayıp hızla sınıftan çıkarken arkasından sırıttım.
Merak etme Jisoo. Endişelenecek olan kişi ben olmayacağım.
Sınıfa giren Dahyun ile bakışlarım hızla onu bulmuştu. Oh, okul meclisinin başkanı Tzuyu'nin biricik sağ kolu. Kendine pek güveniyordu.
Her zamanki umursamaz tavrı gözler önüne seriliyken başının arkasında olan kollarını indirip telefonunu sırasına koydu. Arkasında duran Sana'ya tuvalete gideceğini söyleyen Dahyun, Sana'nın omzunu silkip sırasına oturması ile sınıftan çıkarak tuvalete gitmişti.
İşte Dahyun'a haddini bildirmek için iyi bir fırsat doğmuştu.
"Sana, sınavlar yaklaşıyor ve senin derslerin çok iyi. Bana notlarını verebilir misin? Yarına söz getireceğim!" dedim en içten konuşmam ile.
Birilerinden bir şey isteyecek iseniz, onu övmeniz gerekir.
Özellikle bu kişi Sana ise.
"Oh, elbette veririm Lisa. Rica etmen yeterli." dedi ve soluna dönerek çantasından notları yazdığı defteri aramaya başladı. Sana'nın dikkatinin dağılmasını fırsat bilerek hızla Dahyun'un telefonunu alıp cebime koydum. Bu sırada notları çıkarıp bana dönmüştü.
"Notları alabilirsin." dedi gülümseyerek olacaklardan habersiz. Ona gülümseyip teşekkür ettim ve notları çantama koyarak sınıftan çıktım ve yavaşça soyunma odasına gittim. Günün bu saatlerinde Nancy ve arkadaşları okulun yüzme havuzuna gider ve güneşlenirlerdi.
Şu an üstlerini değiştiriyor olmalıydılar.
Hızla okulun arkasına gidip soyunma odalarına girdim. Oradaydılar. Nancy her zamanki gibi grubu ile konuşurken bir yandan da üstünü değiştirip mayosunu giyiyordu.
Bu fırsat kaçmazdı.
Yavaşça soyunma odasına girdim ve dolaplardan birinin arkasına saklandım. Dahyun'un telefonunu çıkarıp Nancy'nin üstünü değiştirirken fotoğrafını çekim. Arkadaşları beni görmesin diye hızla oradan ayrılırken tekrar sınıfa gittim.
"Telefonuma göz kulak olman gerektiğini söylemiştim Sana! Ne demek kayıp?!" Dahyun'un bağırışlarını fırsat bilerek telefonu sırasının hemen arkasındaki yere koydum. Bu işlem de tamamlandığına göre artık müdür Chaerin'in ofisine gidebilirdim.
"Girin!"
____
"Görüşürüz Lisa!"
Kulüp saati gelmişti ve herkes dağılıyordu. Dahyun'un sırasına baktım. Çantası olmadığına göre gitmişti. Müdirenin ofisine gidip Dahyun'u Nancy'nin uygunsuz fotoğraflarını çekerken gördüğünü söylemiş, Dahyun'u müdirenin odasına göndererek uzaklaştırma almasını ve öğrenci meclisinden çıkarılmasını sağlamıştım.
Dahyun ve Nancy'nin ezeli düşman olduklarını tüm okul biliyordu, böylece bana inanmışlardı. Ayrıca Dahyun Sana'yı hırsızlıkla suçlamış, aralarının açılmasını sağlamıştı.
Yavaşça Yeri'nin sınıfına gittiğimde kapıdan bir süre onu gözetledim. Okulda bazı kişiler kulüp seçmez ya da kulübü olsa bile etkinliklere katılmazdı.
Yeri'de kulüp seçmeyenlerdendi.
Bir süre etrafa baktıktan sonra kimsenin olmadığından emin olarak sınıfa girdim. "Yeri, Jeon Jeongguk seni okulun arka kafeteryasında beklediğini söyledi. Sanırsam sana söylemesi gereken çok önemli bir şey varmış." Gözleri mutlulukla büyürken fısıldadı.
"Beni seviyor."
Oh tatlım, bu kadar saf olman o kadar işime geliyor ki...
O hızla kafeteryaya giderken ben de çatı katına gidip eldivenlerimi taktım. Önceden oraya koyduğum dumbelları getirdiğim poşetin içine koydum ve Yeri'nin başına isabet edecek şekilde çatıdan aşağı bıraktım. Cansız bedeni yerle buluştuğunda sırıtıp polisi aradım.
"Alo, polis? B-Ben Lalisa Manoban. Seoul Güzel Sanatlar Lise'sinde okuyorum ve burada kanlar içinde yatan bir öğrenci var!"
Hiç üzgün değilim, Gguk. Çünkü yarın seni teselli eden kişi ben olacağım.
____
3. Bölümün sonuna gelmiş bulunmaktayız
Gelecek bölümde Lisa ve Jeongguk'un konuşmalarına şahit olacaksınız
Umarım bölümü beğenmişsinizdir civcivlerim 🐣🐣
Sizi seven yazarınız
-Beril
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YandereあLιsκοοκ
Fanfikce"Birini herkesi öldürebilecek kadar seviyorsan, gerçekten seviyorsun demektir." Wattpad'in ilk G×B yandere kurgusu (kpop) Liskook au ,, Yandere Lisa Cover by: @Gahashira 2020|©haneullius