Küçük olmasına rağmen o bir dahi ve Long ailesinin bir ferdi, onun adı Can Long.
Ailesinin ölümünden sonra bunu fırsat bilen kuzeni yüzünden yetişimini kaybeder ve bir çöp haline gelir fakat şans yüzüne güler ve her şey değişir.
Artık kaderin...
"Ben Can Long. dünyanın tek imparatoru olacağım ama şimdilik 10 yaşındayım. Görünüşüm; Annemden gecen kızıl bir saç babamdan ise geçen mavi gözler... Bu dünyada 9 aşama var ve hepside 9 seviyeden oluşuyor. Benim bulunduğum Bağımsız Kıta'da en büyük kişi 9. seviye bir Usta. Normal standartlarda güçlü sayılamaz çünkü ondan daha yüksek safhalar var fakat bizim kıta yetişim bakımından geri kaldığı için en fazla 3. safhanın sonuna gelen bir kişi var ama ben bunu değiştireceğim. Benim hedefim Tanrı Aşamasına yükselmek ve dünyadaki yenilmez kişi olmak..."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir kaç yıl sonra...
"Şu anda 13 yaşındayım ve 5 seviye Ölümlü safhasına gelebildim. Yan şehrindeki üç büyük aileden olan Long ailesinin bir üyesi olarak saygın bir kişiliğim vardı birde yetişimim hızlı olduğu için daha da tanınır hale gelmiştim. Fakat şuanda eski sözlerimin hiç bir hükmü kalmadı ve Tanrı aşama olma hedefim sadece hayalden ibaret oldu. Sebebi ise ailemin öldürülmesi... Bir gün Rawblets ailesi babamı yani Long ailesinin başının en küçük çocuğunu ve annemi öldürdü. Ayrıca kız kardeşim Emma da kaybolmuştu herkes öldüğünü düşünüyordu. Ailede hiç yakın akrabam kalmayınca kuzenlerim tarafından çok fazla dışlandım ve hırpalandım ve sonucunda benden 5 yaş büyük olan erkek kuzenim Lupus (9. Seviye Ölümlü) benim hızlı gelişmemi yediremedi ve yetişimimi kırdı. Şuanda çöpten ibaretim. Aile tarafından dışlandım ve köy halkı bile benle dalga geçer haline geldi ama ben hala pes etmedim!"
Can sokak köpeği gibi muamele görmeye başlayalı 1 yıl olmuştu artık 14 yaşındaydı ve hala pes etmemişti. Long ailesinin malikanesinden uzak bir yerde olan Amadan şelalesine her gün gidip buz gibi ve basıncı yüksek suyun altında eğitim yapmaya devam etti fakat hiç bir gelişme olmadı hep aynı seviyede kaldı. Tek çaresi yetişimini iyileştirmekti fakat çok masraflı bir işlemdi ve ailesi öldürülüp yetişimi kırıldıktan sonra kuru bir ekmeği bile zor bulur haline gelmişti.
Yine sıradan günlerden biriydi ve Can yine şelalenin yanında eğitim yapıyordu. Arkasından bir ses geldiğini duydu ve hemen arakasına döndü arkasında Lupus ve iki arkadaşı vardı. Artık Lupus 1. Seviye bir Savaşçı haline gelmişti arkadaşları ise 9. seviye Ölümlü safhasındaydı.
Can "Yine ne var?Şimdi benden ne istiyorsunuz*bağırır*"
"Aaa biricik kuzenim senin yetişimin kırık değil mi niye boş boş eğitim yapıyorsun ki?!*arkadaşlarıyla kahkaha atar*".
Lupus biraz daha gülmek için arkadaşlarıyla birlikte Can'ı güzel döverler. Can'ın kıpırdayacak hali bile kalmadan yerde yatar hale gelir. Lupus, dövmekle yetinmez ve Can'ı yakındaki akar suya atar Can ise hiç bir şey yapamadan akarsuya kendini bırakır ve bir süre sonra bayılır...
