Can eve vardığında ustanın ruhu belirir;
"Sanırım şu ana kadar ki'ni yoğunlaştırmak dışında bir yetenek öğrenmedin. Bu gün sana
bir yetenek öğreteceğim. Hazır mısın?"
Can onaylarcasına kafasını sallar. Usta da parmağındaki boyutsal yüzüğünden Yıldırım Adım Tekniği adlı bir parşömen çıkarır ve Can'a verir. Can'da bu parşömeni açar ve parşömenin nasıl uygulanacağı ve hangi hareketleri çalışarak yapılacağını öğrenir. Usta;
"Öncelikle bu yetenek ne kadar da Sıradan İyi seviyesinde bir yetenek olsa da bu yeteneği çalışması aşırı derecede zorludur ve aşırı kullanışlı bir yetenektir. Ayrıca bu gelişim türünde bir yetenek. Gelişim türündeki yetenekler diğer yeteneklerden farklıdır. Bu yeteneklerin ne kadar çok üstünde düşersen ve uzmanlaşırsan bu tarzdaki yeteneklerin diğer safhalarını da kullanabilir hale gelirsin. Bu yetenek de ise üç adet safha var. Birinci safha da Hızlı bir şekilde 4-5 metrelik mesafeyi tek adımda kat edebilirsin fakat uzun süreli kullanamazsın eğer uzun süreli kullanacak olursan bacağındaki liflerin yırtılmasına yol açabilirsin, ikinci safhasında ise ilk yeteneği sınırsız bir şekilde kullanabilirsin, üçüncü safha da ise görüş mesafen boyunca bir noktadan diğerine ışınlanabilirsin fakat çok fazla ki yediği için aşırı derece kullanamazsın ama üçüncü safhaya gelince ikinci safhayı da rahatlıkla kullanabileceğin için ışınlanmayı uzun süreli kullanamaman pekte dezavantajlı bir şey değil. Bu kadar bilgi yete şimdi sessiz ve geniş bir yer bulup antrenmanına başla."
Usta bu açıklamayı yaptıktan sonra parşömenle birlikte ortadan kaybolur. Can da dün temizlemiş olduğu Canavar Ormanı'nın girişine gider ve ormanda boş bir alan bulur. Parşömendeki bilgileri okuduğuna göre ilk başta her iki ayağına 50kg civarı taş bağlaması ve koşmaya başlaması gerekiyor sebebi ise yeteneği öğrenirken yapılan hareketlerde bacağı çok fazla zorlayacağı için ilk başta bacak kaslarının çok fazla güçlendirilmesi gerekmesidir.
Can bir süre boyunca bu çalışmayı yapar fakat bu çalışmanın pek etki etmediğini düşünerek her ayağına 200kg civarı taş bağlar ve koşmaya başlar. Çok uzun bir süre sonra güneş doğmak üzereyken Can 'ın bacaklarını çok fazla zorlamasından dolayı bacaklarındaki damarlar patlamıştı ayrıca ayağının altıda çok fazla yararlanmıştı. Hem mola olması için hem de yaralarını iyileştirmek için meditasyon yapmaya başlar. Altı saate yakın bir süre geçtikten sonra hem dinlenmiş hem yaralarını iyileştirmişti ayrıca bir kişinin yetişimi ne kadar yüksekse iyileşme hızı o kadar fazladır eğer böyle bir yara daha ileriki safhalarda başına gelse yarım saate yeterde artardı bile ama şimdilik iyileşme hızı anca bu kadarına izin veriyordu.
Sonunda Can'ın bacakları yeterince güçlenmişti. Şimdi yeteneğin özel hareketleri yapacak ve ki'sini bacaklarına zarar vermeyecek düzeyde toplayacaktı fakat ki'sini olması gerekenden düşük tutacak olursa yeteneği öğrenmez yada ki'sini çok fazla bacaklarında toplayacak olursa bacaklarından olma olasılığı vardı. Bu yüzden bu yeteneği öğrenmek için ki üzerinde mutlak anlayışın olması lazım yoksa hiçbir şekilde bu yeteneği öğrenmezsin. Neyse ki Can'ın doğuştan gelme yetenekleri ile bu pek sorun çıkartabilecek bir şey değil.
Can uzun bir süre boyunca yetenek ile çalıştıktan sonra artık öğle vakti olmuştu.
"Ah kahretsin çok fazla hareketsiz kaldığım için bacaklarım güzel uyuşmuş artık bu yeteneğin ilk safhasını öğrenmeyi başardım şimdi bunu test etme vakti."
Can hemen kılıcını alır ve yakınlarında bir Boz Yılan bulur. Boz Yılan Can'ı görür görmez hemen saldırır. Can ise Yıldırım Adımı'nı tekniğini kullanır ve göz açıp kapayıncaya kadar yılanın arkasına çoktan geçer ve hemen karşı saldırı yapar ve yılanın kafasını uçurur.
"Vay be çok iyi bir yetenek fakat ardı ardına çok fazla kullanamamam ne kadar acı. Hemen ikinci safhasına ulaşıp bu sorundan kurtulmam gerek. *Miğdesi guruldar*Ahh çok fazla eğitime odaklandığım için yemek yemeği unuttum eve gidip önce mangalımdan stokladığım yemeği yesem çok iyi olacak."
Can evine gider ve yemeğini yer şimdiyse biraz daha meditasyon yapıp içsel gücünü artırmaya gelmişti sıra. Hemen yatığında oturur ve meditasyon yapmaya başlar ve pek bir süre geçmeden 8. Seviye Ölümlü safhasına adım atmayı başarır artık gücü 1. Seviye Savaşçı 'ya denk olmuştu. Bu kadar kısa süre de atılım yapmasının tek sebebi öğrendiği Yıldırım Adımı tekniği olmalıydı.
"CAN ORTAYA ÇIK!!!*bağırır*"
Bu sırada Can'ın kaldığı tek odalı evin kapısı kırılır ve içeri Lupus'un babası Billy içeri girer. Billy şu anda 46 yaşında ve Long ailesini yöneten Can'ın en büyük amcası. Ayrıca 5. Seviye Savaşçı safhasında. Can neden onun burada olduğunun farkında olsa da yinede,
"Amca ne oldu niye bu kadar sinirlisin?"
"Niye mi? Oğluma nasıl vurmaya cüret edersin? Sen sadece çöpten ibaretsin!"
Billy Can'a karşı bir saldırıda bulunur, Can ise Yıldırım Adım tekniğini uygulayarak kaçmaya çalışsa da karşındaki 5. Seviye Savaşçı olması ve odanın küçük olması bu duruma karşı koymasına engel olur ve Billy tarafından güzel dayak yer.
"Adamlarım gelin ve şu çöpü dışarı atın*bağırır*! Can artık sen bu ailenin bir ferdi değilsin artık bu ailenin malikanesine gelmeye cüret etme. Eğer böyle bir şey gerçekleşirse gözümü bile kırpmadan seni öldürürüm. Bu sana yeğenim olduğun için son verdiğim şans, unutma!"
Can vakti geldiğinde bunların hepsinin hesabını ödetecek fakat artık aileden kovuldu ve kalacak bir yeri olmadığı için acele bir şeyler düşünmesi gerekiyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Genç İmparatorun Doğuşu (Şu Anlık Devam Etmiyor)
FantasíaKüçük olmasına rağmen o bir dahi ve Long ailesinin bir ferdi, onun adı Can Long. Ailesinin ölümünden sonra bunu fırsat bilen kuzeni yüzünden yetişimini kaybeder ve bir çöp haline gelir fakat şans yüzüne güler ve her şey değişir. Artık kaderin...