"Bunu hiç beklemiyordum." Bende beklemiyordum. "Aylardır sosyal medyadan biri ile konuşuyor. Başta belki de hatasının farkına varır diye birşey demedim. Ama sonra.." durdu birkaç saniye saçlarını karıştırırken.
"Sonra buluştuklarını ve birlikte olduklarını öğrendim." Dudaklarımı dişledim. Benden farklı değildi yaşadığı.
"Bende onları yatak odasında bastım. Hem de iğrenç bir zamanda." İğrenir gibi yaptığım da hafifçe güldü. Doğrusu içimde bir mutluluk oluşmuştu.
"Özür dilerim. O gün söylediklerim-" gözlerimi devirdim. Bugün kaçıncı kez özür diliyordu. "Birazcık daha özür dilemeye devam edersen sinirimi senden çıkaracağım." Ellerini teslim olmuş gibi havaya kaldırıp gözlerini yumdu.
Birkaç saniye sonra tekrar eski haline döndü. Mutlu duruyordu ama değildi. Elimden ne gelirdi ki?
"Başta çok üzülmüştüm ama şimdi sadece verdiğim sevgiye üzülüyorum." Kafasını sallayıp aynen dercesine mırıldandı.Ayağa kalktı ve üstünü çırptıktan sonra elini bana uzattı. "Ne kadar üzülmüş olsam da, parti beklemeye gelmez." Gülümsedim ve elini tutup kalktım.
Beraber parti salonuna ilerledik. Hala üzgün olduğu belliydi. Fakat öyle gözükmemeye çalışıyordu. Eve gidince ağlayacağına yemin edebilirdim..
"Dans etmek ister misin?" Sorusuna karşın ciddi olup olmadığına bakmak adına yüzüne döndüm. Fakat o yüzüne bakmama izin vermeden beni pistin ortasına sürüklemişti.
Elini belime yerleştirdi ve sol elimi kaldırıp parmaklarını parmaklarıma kenetledi.
Kalbim atışını hızlandırırken sağ elimi omzuna yerleştirdim. Yüzüne bakma gereği hissederken anlını anlıma yaslaması ile kelimenin tam anlamıyla dona kalmıştım.
"Gözlerini kapat." Dediği gibi yapıp gözlerimi beklemeden kapattım. Neden bu kadar çabuk kabul ettiğimi ben bile bilmezken sadece şarkının verdiği his ile dans ettik.
Yanağıma isabet eden damla ile hızlıca gözlerimi açtım. Gözleri kapalıydı ve ağlıyordu.
Acı çekiyordu. Partide bu acıyı unutabileceğini düşündü. Ama bu sadece ona daha fazla acı veriyordu.
"Jin." Ne olduğunu sorar bir biçimde mırıldandı. "Gidelim." Kafasını iki yana salladı. Şarkı yavaş yavaş son kısma doğru gelirken durdum. Ben durunca oda durdu. Gözlerini açtığında kızarıklık ile karşı karşıya kaldım..
"Gidelim." Kafasını salladı. Bileğinden tutup çıkışa sürükledim. Peşimden öylece geliyordu.
Çıktığımız anda bedenime vuran soğuk ile tirediğimi hissettim. Birkaç saniye öylece durduktan sonra hırkamı unuttuğumu fark ettim. Tekrar yürümek adına hareketlendiğim de Jin yerinden kıpırdamadı.
Arkamı dönüp ona baktığım da bileğini hafifçe çekip üstünde ki hırkayı çıkartıp bana uzattı.
Şaşkınlık içinde yüzüne baktım.
"İstemiyorum. Senin üstünde de gömlek var, üşürsün." Hafifçe güldü ve yaklaşıp hırkayı omuzlarıma bıraktı.
"Arabam ileride. Sen partiye geri dön. Patron olarak orada olman gerekiyor." Az önceki haline göre daha iyi olduğunu fark ettim. Fakat partiye dönmek istemiyordum.
"İyi değilsin." Kafasını iki yana salladı. "İyiyim. Git hadi." Dudaklarımı birbirine bastırıp omuz silktim. "Bu halde araba kullanamazsın. Şimdi buradan çıkıp içmeye gideceksin değil mi?" Kafasını salladı gülerken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•In Flames• Jinsoo ✿
Fanfiction| Tamamlandı | Sen ilk aşkımdın Seok Jin, ilk ve tek aşkımdın. Şimdi beni bırakırsan aşkım da tıpkı senin gibi yok olmaz mı? {Kim Seok Jin & Kim Jisoo} Başlangıç: 28.01.20 Bitiş:04.12.20 ©Nurwbyds |2020