Kaya, sevdiğinin bir çocuğu olmasıyla sarsılmış, odasında öylece oturuyordur... Bir zamanlar birlikte bir çocukları olacağının hayalini kurduğu kadın yıllar sonra karşısındaydı, hem de çocuğuyla...
Ender oğlunun gelmesine çok sevinmişti, onun sayesinde Kaya'dan kurtulmuştu ve bugünü böyle savuşturduğunu düşünüyordu...
Ender, Erim'i uğurladıktan sonra toplantı masasında bir defterini unuttuğunu fark ederek tekrar toplantı odasına girdi. Masanın üstünde defter yoktu, o sırada içeri giren sekretere sordu.
Sekreter: Evet Ender Hanım, masanın üstünde bir defter vardı ben alıp size getirecektim ama Kaya Bey alıp size vereceğini söyledi...
Ender şimdi Kaya'dan defteri istemeye gitmek zorundaydı. Toplantı üstüne çalışması gerekiyordu ve tüm önemli notlar o defterde kayıtlıydı. Bunu her ne kadar istemese de üstünü başını düzeltip Kaya'nın odasına yöneldi. Kapıyı çalıp içeri girdiğinde tanıdık bir yüz karşıladı onu, Kaya içeride değildi ama içeride onu karşılayan kişiyi tanımıştı...
Ender: Orhan! Senin ne işin var burada?
Orhan: Sana da merhaba Ender, ve evet bende seni çok özlemişim....
Ender: (içten bir kahkahayla) kusuruma bakma seni burada göreceğim hiç aklıma gelmezdi...
Bunları söylerken Orhan'a doğru yürüyen ve ona sarılan Ender eski dostunu gördüğüne gerçekten çok sevinmişti. Yıllardır arkadaşım dediği ve göz önü arkadaşlığından başka hiçbir şey olmayan arkadaşlıkları, sadece kendi çıkarları için sosyetedeki diğer insanlarla can dostuymuş gibi yapan o sosyetik insanlardan sonra gerçekten yıllarını geçirdiği bir dostunu görmek ona çok iyi gelmişti!Ender: Seni gördüğüme gerçekten çok mutlu oldum Orhan!
Orhan: Bende öyle, burada çalıştığını bilmiyordum. Bizim kaçak Londra'dan dönünce ona bir uğrayayım demiştim, iyi ki de gelmişim bak seni de görmüş oldum.
Ender konunun bir şekilde Kaya'ya gelmesinden rahatsız olsa da bunu belli etmedi.
Orhan: Bak ne diyeceğim, akşam bir yemek yiyelim, aradan geçen yılları konuşuruz, sahi kaç sene oldu biz seninle görüşmeyeli?
Ender bu sorunun cevabını çok iyi biliyordu...
Ender: 17, geçen gün tam 17 sene oldu... Ama haklısın bende çok isterim seninle bir araya gelmeyi...
Tam o sırada içeri Kaya girdi, Orhan'ın orada olacağını biliyordu ama Enderi ve Orhanı yıllardan sonra böyle samimi görünce bir anda kendini eski yıllara götürmekten alı koyamadı, arkadaş oldukları yıllara...
Ender Kaya'nın geldiğini fark edince ona dönmeden şöyle söyledi;
-Toplantı notlarımı kaydettiğim defteri almışsın, geri almaya geldim.
Kaya: Tabii, masanın üstünde
Ender defteri alıp çıkarken Orhan'la vedalaştı;
Orhan: Akşam beraberiz değil mi?
Ender: Aynen, nerede?
Orhan: Eski mekanda, hep gittiğimiz yerde...
Bunu duyunca biraz burulan Ender hızlı adımlarla odadan çıktı.
Kaya: E hani akşam biz ikimiz yemek yiyecektik, resmen sattın beni
Orhan: E öyle olacak zaten, akşam beraberiz.
Kaya bunu duyunca istemsizce gülümsedi, ama bir andan da rahatsız olmuştu, yıllar sonra aynı sofrada bir zamanlar her şeyi birlikte yapan üç arkadaş ne konuşacaktı?Akşam olmuş, Ender evine gelmişti... Can dostuyla buluşacağı için çok mutluydu. Yıllardır gerçek bir arkadaşla dertleşememiş, o arkadaş dediklerinden dertlerini hep saklamıştı. Eskisi gibi, uzun tiril tiril bir elbise giydi... Eskiden hep böyle giyinirdi, salaş ama şık. Yıllar beni ne kadar değiştirmiş diye düşünmeden edemedi Ender ve evden çıktı. Orhan'dan konum istemeye gerek bile duymadan varmıştı gidecekleri yere... O kadar sık gelirlerdi ki buraya. Deniz kenarında salaş ama inanılmaz lezzetli bir balıkçı. Birbirine aşık iki insanın hem sahibi, hem şefi hem garsonu olduğu bu mekan onların en sevdiği yerdi. Acaba Yıldız ve Faryalı hala orada mıdır, hala birlikte mi işletiyorlar acaba burayı düşünürken arkadan Orhan'ın geldiğini fark etti...
Orhan: Girelim mi?
Ender: Olur... Burası eskisi gibi hiç değişmemiş...
Orhan: Öyle, ara ara gelirim buraya... Sizsiz keyfi çıkmasada eskiye dönmek için şahane bir yer.
Ender'in yüzüne buruk bir gülümseme yerleşti...
Ender: Hayat ne garip değil mi, meğer hayat o zaman istediğimiz her şeyi vermiş bize... Biz farkında değilmişiz, bak şimdi yine aynı masada yine aynı şeyleri konuşuyoruz...Ender ve Orhan geçmişi yad ederken içeri Kaya girdi. Eski dostlar sohbeti öyle koyulaştırmıştı ki Kaya'nın geldiğini ilk fark eden Yıldız ve Faryalı olmuştu. Gidip yıllardır görmedikleri dostlarıyla hasret giderdiler. Kaya onları görünce çok sevinmişti, Orhan ve Ender geçmişinin ne kadar parçasıysa, geçmişinin en güzel anlarının geçtiği bu lokantanın sahibi olan arkadaşları da o kadar o geçmişin parçasıydı...
Ender'in, Yıldız'ın sevinç çığlıklarıyla kendi sohbetlerinden başka yöne kayan gözleri onu görünce bir an duraksadı...
Ender: Orhan, onun ne işi var burada?
Orhan: Sen kendin dedin ya, hayat o zaman istediğimiz her şeyi vermiş diye... İstediğimiz her şeyi bir araya getirmek zorundayız Ender...
Kaya, Ender ve Orhanı başıyla selamladıktan sonra Orhan'ın yanındaki sandalyeye oturdu. Hep oraya oturdu, Ender'in güzelliğini karşıdan izlemeyi hep sevmişti...
Ender ve Kaya birbirlerine ne kadar soğuk davranmaya çalışsalarda içilen rakılar artık buna engel oluyordu. Ender yıllardır bir yemeğin tadına bu kadar varmamıştı... Bir yemeğe gitmeden önce kuaföre gidip, özel elbiseler giyip sonrada en kibar şekilde en şık yerde yemek yemekten çok hoşlanmazdı. Onun için yemek arkadaşlarıyla doyasıya eğlenmek demekti. Ve yıllardan sonra ilk kez bugün öyle hissediyordu, kendini kısıtlamadan içiyor, ve sohbetin tadına varıyordu, tıpkı eskisi gibi...
Eski arkadaşlar, eski aşklar, okul yılları derken sohbet iyice koyulaşmış bunun farkında varan Orhan çokta çaktırmadan lokantadan ayrılmıştı. Onun yokluğunu fark etmeden eski günleri konuşan Ender ve Kaya dostlarının gittiğini fark edince garip bir susma oldu... Onlara dakikalar gibi gelen birkaç saniye süren sessizlikten sonra Kaya Ender'e bakarak şöyle dedi...
Kaya: Aynı lokanta, aynı sohbet, aynı yemekler...
Sen yine eskisi gibi giyinmişsin... salaş... Eskisi gibi...
Ender duygusallaşmıştı ama eskiye dönmenin imkansız olduğunun farkındaydı.
Ender: Eskiden böyle değildik Kaya, eskiden Orhan gitmezdi, biz seninle yalnız kalınca paniklemezdik... Hiçbir şey eskisi gibi değil Kaya, asla da olamayacak...
Bu sözler hem Enderi hem de Kaya'yı vurmuştu, Ender yavaşça çantasını ve şalını alıp çıktı lokantadan... Sahile doğru gitti ve yürümeye başladı ayaklarını denize sokarak. Bir gurup genci gördü ateş yakmış etrafında şarkı söylüyorlardı, Ender onları görünce durdu ve gülümsedi... Şarkıya eşlik ederek yürümeye başladı;(Çözümüm yok-ışıl özsüt)
En büyük suçum sensin
Sana olan zaafım
En aptal hatalarım
Çocukça rüyalarım
Görmezden geldiğim onca şey
Gömülü sandığım duygularım
Bir tokat gibi çarpar bazen
Daha da derine saklarımUzaklaşmak mı çözüm?
Benim çözümüm yok
Bozuk gibi sarar filmim
Sonu gelmez, başı yok
Seni sevmemek mi çözüm?
Benim çözümüm yok
Kendi içimde oldum kördüğüm
Sonum yok, başım yok
Uzaklaşmak mı çözüm?
www.sozlerisozu.com
En büyük suçum sensin
Sana olan inancım
Adadığım hayatım
FedakarlıklarımUnutmak istediğim onca şey
Teselli ettiğim duygularım
Kalbim alır başını gider
Çaresiz kalırımUzaklaşmak mı çözüm?
Benim çözümüm yok
Bozuk gibi sarar filmim
Sonu gelmez, başı yok
Seni sevmemek mi çözüm?
Benim çözümüm yok
Kendi içimde oldum kördüğüm
Sonum yok, başım yok
Uzaklaşmak mı çözüm?Küçük bir hata geri getirir geçmişi
Kutularda saklı gerçekleri
Kaçamıyorum bir türlü senden
Utanıyorum kendimden
Bir bakışın yeter nefretimi silip atmayaUzaklaşmak mı çözüm?
Benim çözümüm yok
Bozuk gibi sarar filmim
Sonu gelmez, başı yok
Seni sevmemek mi çözüm?
Benim çözümüm yok
Kendi içimde oldum kördüğüm
Sonum yok, başım yok
Uzaklaşmak mı çözüm?Bu sahilde bir daha şarkı söyleyeceği aklına gelmezdi... Kaya'nın onu dinlediğine çok emindi, haklıydı da, Kaya, Ender'in şarkı söylediğini duyunca sahildeki bir ağacın kenarına oturup onu dinlemeye başlamıştı.
Tıpkı eskisi gibi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ender & Kaya: Sen Beni Ömrünce Unutamazsın
FanficYasak Elma'nın Ender ve Kaya'sı... Hikayelerini biraz değiştirip "bu haliyle de güzel olurmuş bu aşk" dediğim bir halini yazacağım... Umarım keyif alırsınız! Instagram: @ender.ekinci.styla