𝑸𝒖𝒂𝒕𝒓𝒆

730 72 11
                                    

lil_lix
Hyung?
Hâlâ engeli kaldırmadın mı?
Pfff...
Boşversene hyung
Yanına geleceğim.
(Mesajınız gönderilmedi)

--------------
Felix bu mesajı attıktan sonra evinin adresini Jisung'tan aldığı çocuğun yanına gitmeye başladı. O kadar yavaş yürüyordu ki normalde 20 dakikalık yere 40 dakikada gelmişti. Aynı zamanda korkuyordu Felix. Ya hyunguna bir şey olduysa?

Felix 15 yaşından beridir Changbin'i seviyordu. Ama Changbin Felix'i görecek kadar kördü. Tek yaptığı siyah giyinmek ve Jisung ile konuşmaktı. Bu acı meselesi de sonradan ortaya çıkmıştı. Normalde Changbin parmağında minik bir çizik de olsa ağlayan bir tipti. Her ne kadar Changbin hayatındaki zorluklardan dolayı acıyı sevdiğini söylese de bunun bir yalan olduğunu biliyordu Felix.

Sonunda hyungunun evine gelmişti. Ama zili çalıp çalmamak arasında gidip geliyordu. En sonunda derin bir nefes alıp zile bastı.

Kapıyı açan olmayınca tekrar tekrar çaldı Felix. Elleri titriyordu, hyungunun başına bir şey gelmesinden endişeleniyordu. Sonunda kapıyı Bayan Seo açtığında rahat bir gülümseme verdi. Bayan Seo Felix'i, Felix de Bayan Seo'yu çok severdi.

"Hoşgeldin Lix-ah. Seni hangi rüzgâr attı?" dedi Bayan Seo sevecen bir sesle.

"Hoşbuldum Bayan Seo. Changbin hyung....acaba-" dedi ve sözü yarıda kaldı çünkü Bayan Seo'nun yanına hemen Changbin gelmişti.

"Anne kim gel- Felix?" dedi Changbin şaşkınlıkla. Uzun bir sessizlik sonrası annesi kahkaha atmaya başladı.

"O kadar uzun zamandır görüşmüyorsunuz ama bu kadar şaşıracağını düşünmedim Bin-shi." dedi Bayan Seo. "Hadi içeri gel Lix-ah. Changbin ile biraz sohbet edersiniz hem." dedi. Felix de Bayan Seo'ya sıcak bir gülümseme sunup içeri geçti ve Changbin ile Changbin'in odasına girdi.

Oda siyahtan başka renk görmemiş gibiydi. Her şey simsiyahtı. Yataktan tut perdesine kadar... Odayı izlerken içi ürperdi Felix'in.

Changbin ise Felix'in karşısına dikilmişti. Hâlâ Felix'e sinirliydi.

"Neden buradasın?" dedi sakin olmaya çalışarak. "Neden geldin? Benim sana ihtiyacım yok Felix. Daha önce de dedim bunu."

"Hayır var." dedi Felix sesi biraz yüksek ve kalın çıkmıştı ki Changbin bile korkmuştu bu sesten. "Hayır bana ihtiyacın var çünkü sana yardım edebilecek tek kişi benim."

Changbin hafifçe sırıttı bu sinirli bir sırıtmaydı. İkisi de bir şey demeden öylece birbirlerine bakıyordu.

"Bak Felix. Beni her şeyden kurtarabilirsin. Ama acıdan asla kurtaramazsın." dedi Changbin.

"Yapabilirim." dedi Felix. "Sadece denememi izin vermiyorsun."

"İzin vermediğimi nereden çıkardın?" dedi Changbin.

"Sürekli acıdan hoşlandığını söylüyorsun. Her seferinde yaklaşmaya çalıştığımda beni itiyorsun. Daha saymamı ister misin?" dedi Felix.

"Hayır." dedi Changbin. "Madem sana izin vermiyormuşum o zaman şimdi sana izin veriyorum. Ama bir şartı var."

"Neymiş o?" dedi Felix.

"Eğer 3 ay içinde beni acıdan nefret etmemi sağlarsan seninle konuşmaya devam ederim ama eğer bunu 3 ay içinde yapamazsan..." dedi Changbin sonra ise işaret parmağı ile kendisini gösterdi. "Benim sesimi duymayı bırak beni asla göremezsin."

Korktu küçük olan. Eğer yapmazsa sevdiğini bir daha göremeyecekti. Daha da hırslandı Felix. Yapacaktı bunu.

"Kabul." dedi hemen Felix. "O zaman yarından itibaren başlıyor muyuz?"

"Tamam. Yarın başla bakalım." dedi Changbin.

Felix çok mutlu oldu. Ve ardından ise sıcak bir gülümseme sundu Changbin'e. Büyük olan küçüğün gülümsemesini görünce kalbi normalden daha hızlı atmaya başlamıştı.

"O zaman.... görüşürüz?" dedi Felix.

"Görüşürüz minik." dedi Changbin.

Ardından Felix odadan çıkmış Bayan Seo'ya da 'görüşürüz.' dedikten sonra mutlu bir şekilde kendi evine gitti.

Hellooooo
İlk defa kitap yazarken hiç şüpheye girmedim
Sanırım alıştım bilmiyorum kfkfldld

Umarım beğenirsiniz ❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️

pain don't go away ✧ changlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin