5 gün sonra
1 hafta bitmişti ve artık evlerimize gidecektik. Changbinle valizlerimizi hazırlayıp resepsiyona gittik ve çıkış işlemlerini halledip taksiye bindik ve otogara gidip biletleri aldıktan sonra otobüsteki koltuklarda yerlerimizi almıştık ve 20 dakika sonra otobüs harekete geçmişti.
Changbin erken kalkmamızdan ötürü omzumda uyuyakalmıştı. Nefesi boynumu gıdıklasa da sesimi çıkarmıyordum. Aksine fırsattan istifade Changbin'in saçlarını yavaşça okşamaya başlamıştım. Changbin de bu sefer iyice sırnaşmıştı. Artık burnu boynuma değiyordu. Anın heyecanlığıyla nefesimi tuttuğumda Changbin beni şaşırtan başka bir şey yapmıştı.
Boynumu yavaşça öpmüştü.
Neyse ki diğer insanlar başka âlemdelerdi.
Şaşkınlıkla Changbin'e baktığımda o gülümsüyordu. Sonra da telefonunu açıp notlar bölümüne girmiş ve yazı yazıp bana uzatmıştı.
Saçlarımla oynayıp beni mayıştırman senin suçundu 🤗
Ben de gözlerimi daha da büyütmüştü.
Eğer biraz daha büyütürsem gözlerim yerinden çıkacaktı.
Bu yüzden şaşkın halimi düzeltip sırıttım ve telefonumdan notlar bölümüne girip yazımı yazıp Changbin'e uzattım.
Bu kadar sevimli uyuman da senin suçun 😊
Bu sefer şaşırma, ve ayrıca kızarma, sırası Changbin'deydi. Sonra ise konuyu kapatıp notlar kısmından birbirimize saçma sapan yazılar yazdıktan sonra tekrar kafasını omzuma kafasını koymuş ben de kafamı onun kafasının üstüne koyup uyuyakalmıştım.
Eğer bu halimizi biri görse büyük bir ihtimal sevgili olduğumuzu falan düşünürdü.
Ama insanların ne dediği hiç umrumda değildi.
Sadece bu muhteşem anın tadını çıkarmalıydım.
Helöööö
Ve bye.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
pain don't go away ✧ changlix
Fiksi Penggemarlil_lix Hey, hyung! Neden acıyı bu kadar çok seviyorsun? [TAMAMLANDI/COMPLETED]