0.5

580 81 13
                                    

🌟 Yıldızlara dokunmak bu kadar zor olmamalı... 🌟

Çatıya çıktığımda ayaklarını aşağı uzatmış oturuyordu. Sanki her an atlayacakmış gibi. Çok yüksekti. Korkutmamak için öksürdüm. Arkasını dönmeden " Neden geldin?" demişti. Yanına oturdum " Atlamayı düşünmüyorsun dimi?" " Sence?"

" Evet en yakınımda durup arkamdan kuyu kazanı göremeyecek kadar aptal olabilirim. Ama bu en ufak şeyde yıkılıp bu kadar emek sarfettiğim hayatıma son verecek kadar aptal olduğumu göstermez." gülümsüyordu. " Sadece iyi olduğunu görmek için gelmiştim." kafasını sallamakla yetinmişti.

" Madem çatıya çıkıp tepeden korkuluk bile olmadan ayaklarını sarkıtacak kadar adrenalin meraklısısın o zaman benimle gel!" Nereye olduğunu bile sormadan ona uzattığım elimi tutmuştu.

Az sonra havalimanındaydık. Hazırlattığım özel jetim karşımızda duruyordu. Gözleri kocaman açılmış " Hadi canım!" diyordu. Bu gülmeme sebep olmuştu. Üzerimde takım elbise vardı onun ise beyaz bir tül elbise. Onları çıkarıp uçuş kıyafetlerimizi giymiştik. Çok heyecanlı ve korku dolu görünüyordu.
" Bak yapmak istemezsen..." " Hayır hayır istiyorum yapalım" gözlerime bakıyordu. Lanet olsun çok güzel görünüyordu.

 Lanet olsun çok güzel görünüyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ben ön sürücü koltuğuna oturmuş ona elimi uzatıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ben ön sürücü koltuğuna oturmuş ona elimi uzatıyordum. Elimi tutup arka koltuğa oturduğunda kucağımdaki kaskı ona uzattım taktıktan sonra ayağa kalkıp üstümüzdeki pencereyi kapatıp kilitlenme düğmesine bastım. Kaskın içinden " Beni duyabiliyor musun" " Evet!" " Tamam şimdi sağındaki kemeri solundaki ile bacak arandan geçirecek şekilde birleştir. Ayaklarını sabitleyecek zinciri de kilitle." Bu sırada aynadan onu izliyordum söylediklerimi yapıyordu. Ben de yaptıktan sonra kalkışa hazırdık. " Park Jimin konuşuyor kalkışa hazırız." Kuleden yanıt gecikmedi " İzin verildi kalkabilirsiniz." " Rose!" " Efendiiim!" Sesindeki korku ve gerginlik sırıtmama sebep oluyordu. Çok komik ve tatlı görünüyordu.
"Kalkıyoruz hazır mısın?" " Ayhh sanırım evet."

Motoru çalıştırdım pistte önce yavaş sonra da hızlanarak ilerledik ve jetin burnunu havaya kaldırdığımızda tekerlekler piste el sallıyordu.
Rosenin çığlıkları ise beynimi tırmalıyordu.
" Jimiin ayhh bu nee!" " Bakıyorum da Jimin dedin sanki sen!" " Yoo Park Jimin dedim! " jeti yana kaydırıp havada yuvarlak çizmeye başladığımda. " Kes şunu aptal düşeceğiz" diyordu. " Bana sadece ismimle hitap etmezsen sonsuza kadar yaparım bunu!"

On and On || Jirose Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin