0.4

645 79 5
                                    

🌟 Yıldızlara dokunmak bu kadar zor olmamalı... 🌟

Sorduğum soru ile şaşırmıştı sanırım ki, içeceğini içerken sorduğum için boğazına kaçırıp öksürmeye başlamıştı. Başka ne sorabilirdim ki hakkında her şeyi biliyordum zaten araştırmamı yapmıştım. Ayrıca böylelikle onu yavaş yavaş avucumun içine alıyordum.

Rose: Nasıl?
Ben: Yani takıldığın biri filan var mı?
Kaşları hafiften çatılmıştı.
Rose: Hayır. Sevgililik gibi bir mertebe ile daha önce karşılaşmadım ve bundan da gayet memnunum zirveyi yalnız tatmaya karar verenlerdenim.

Ha! Ne demişti bu. Anlayabilmek için biraz duraksamıştım. Mal gibi bakıyordum ki sanırım, bana bakıp sırıtmaya başlamıştı.

Rose: Başka sorun yok mu?
Jimin: İçmeyi sever misin?
Rose: Eskiden çok içerdim ama şimdi daha az içiyorum ama gene de evet severim.
Jimin: Bir oturuşta kaç soju şişesi?
Rose: 8 belki 9 sen?
Jimin: Beni 11-12 haklar.
Rose: Hadi ordan. Hiç inandırıcı değilsin!
Jimin: Var mısın iddiaya?
Rose: Tamam nesine?
Jimin: Kazanırsam benim 1 haftalık sevgilim olacaksın.
Rose: Ne! Hayır asla böyle bir şey yapmam!
Jimin: Ama kaybedersem ne yapacağımı sen belirle.
Rose: Böyle bir iddiaya girme—

Aklına bir şey gelmiş gibi sırıttı.
Rose: Peki kaybedersen müzik programını bana devredeceksin.
Jimin: Ne. Hayır asla.
Rose: Ne oldu korktun mu?
Jimin: Ne korkacağım. Peki tamam kabul.

Sabah telefonuma gelen mesaj ile uyanmıştım. Başkan yardımcısı Bay Yang'dandı.
"Acil konuşmamız gerek" Şirkete girdiğimde Yang abinin odasına gittim.

Yang: Sabah bana gelen maille uyandım. Mail Bay Wang'dan için noterden geliyordu.
Ben: RoseWare başkan yardımıcısı mı?
Yang: Evet. Çin'deki hisse senetlerini satışa çıkardığımız şubemize %40 hisse için talip olmuş.
Ben: RoseWare adına mı?
Yang: Hayır kendi hissesine?
Ben: Neden böyle bir şey yaptı ki? Sence bu bir plan mı?
Yang: Olabilir. Belki de.

Neler olduğunu öğrenmeliydim. Rose'ye msj atmıştım "akşam sahilde buluşalım.Şu iddia işini halledelim." Amacım onu sarhoş edip planını öğrenmekti.

Akşam sahile gittiğimde kumsalda oturuyordu. İlk şişeler rahat gitmişti. Hiç konuşmuyordu. 7. Şişeden sonra sarhoş olduğunu zar zor anlayabilmiştim fısıldayarak kendi kendine bir şeyler konuşuyor şarkı mırıldanıyordu. Daha fazla dayanamayıp tam zamanı olduğunu düşündüğüm anda sordum.

Ben: Ne yapmaya çalışıyorsun?
Rose: ........ Nasıl?
Ben: Bir planın var buna hazırlanıyorsun ama bu hiç hoşuma gitmiyor! Sinsilikten nefret ederim!
Rose: Hah! .... Bunu diyen sen misin? Ayrıca ne planım olabilir ki ....niçin plan yapayım ki?
Ben: Rose saf ayağına yatma. Ne sandın ki? Bay Wang'ın Çindeki şubemize %40 hisseyle talip olduğunu öğrenmeyeceğimi mi?

Bunu söylediğimde yüzü bembeyaz kesilmişti. Donuk bir şekilde yüzme bakıyordu. Gözleri mi yaşlanmıştı? Uzun bir süre sessiz kaldı.

Rose: Bilmiyordum...
Nasıl ya nasıl bilmiyordun yani sen planlamamış mıydın?! Aklım karışmıştı. Yani Bay Wang Rose'den habersiz mi yapmıştı bunu. Rose'yi anlamaya çalışıyordum. Şu an fena hayal kırıklığına uğramış gibi görünüyordu. Peki ben niye üzülmüştüm. Sonuçta beni bir kere alt eden rakibim bir araf yaşıyordu. Bundan yapım gereği mutlu olmam gerekirdi. Ama değildim.

Önümüzdeki sojuları tek dikişte bitiriyordu. 12 şişe içmişti.Bir sonrakini açmak için yönelince...

Ben: Hey hey hey yeter bu kadar, çok içtin. Sabah kalktığında baş ağrısından duramayacaksın.
Rose: (Buruk bir şekilde gülümsüyordu) Annem aklıma geldi. O da çok içtiğimde böyle derdi.
Konuşmuyor, sessizce onu dinliyordum.
Rose: 4 Yıl önce ailemi bir komplo trafik kazasında kaybettim. Babam Kore büyükelçilerinden biriydi.
......(sessizlik) İktidardaki parti değiştiğinde başkan yardımcısı ve bakanlar da değişmişti. Babamla aylarca sürtüşmüşlerdi. Ardından da komplo kurup trafik kazası süsü vererek öldürmüşlerdi. .......Arabanın içinde ben de olsaydım şimdi ben de dünyada olmazdım. Keşke ben de o arabanın içinde olsaydım diye defalarca yakınmıştım. Hala ara ara aklımdan geçer. Onları özlüyorum...

On and On || Jirose Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin