Mystic Falls Büyüsü

869 50 22
                                    

"Ne demek Bonnie orada değil!?" Elena'ya sinirle sordum. Telefondan konuşuyorduk ve herşey çok garipti. Jeremy öteki tarafı tekrar görebiliyordu ancak bunu Mystic Falls'ın içinde yapması gerçekten de çok ama çok garipti. "Bilmiyorum, Damon öyle söylüyor. Dur, hoperlöre alayım da Damon ile Jeremy aracılığıyla konuş." dedi ve bir kaç saniye sonra konuştu, "Aldım." dediğinde hemen sordum. "Bonnie'nin nerede olabileceğiyle ilgili hiç mi fikrin yok Damon? Hani, ne bileyim belki benim buralardadır, belki Tyler, belki Matt, belki Stefan ya da belki annesinin yanındadır?" dedim. Bir süre sonra cevap geldi. "Öncelikle Damon sana 'Sana da merhaba Barbie' dememi istedi. Ve evet, her yere bakmış ancak yokmuş. Hala o yerde tıkılı kaldığını düşünüyoruz." dedi Jeremy. "Peki, sen nasıl Mystic Falls'dayken öbür tarafı görmeyi başardın? Sonuçta Mystic Falls'da cadı büyüsüyle ilgili şeyler olmaz ve öbür tarafı Qetsiyah yaratmamış mıydı?" dediğimde bu kez cevap veren Elena oldu.

"Biz de bunu konuşuyorduk. Gezginlerin gücünü birşeyin emdiğini düşünüyoruz. Bunu bulmamız gerek ve düşündük ki 'Caroline çok akıllı, o gelirse herşey yerine oturabilir'. Yani bir hafta içinde buraya gel." dediğinde hemen, "Ya Bonnie'ye ne olacak?" dedim. "Ona ulaşmam gerek, büyünün tamamını söylemeliyim."

"Damon büyünün devamını kendi bulabilir dedi. Şu dört aydır tüm dünyayı gezip büyü kitaplarını toplamış gizlice Damon sırf Bonnie büyüsüne kavuştuğunda ordan çıkmak için. Yani tüm kitapları araması gerekse de büyüyü bulacak." dedi Elena tekrardan. "Ne kadar uzun sürer hiç düşünmediniz mi?" dedim ancak Jeremy hemen "İşin ucunda Bonnie'yi görmek var Caroline. Başka yapacak birşeyimiz kalmadı." diyerek atıldı. "Pekala." dedim. "Varım."

...

Sabah olmuştu. Açtım, ve kurumak istemiyordum. Yanımda ise hiç kan torbası yoktu. Keşke B pozitif kan olsaydı yanımda... Dur Caroline! Açsın, biliyorum. Ben senim, ve bu demektir ki bende aç-- ne diyorum ben?! Kendime öğüt falan mı veriyorum?! Çok aptalcaydı, sadece gidip, Hayley veya Elijah'dan istemeliyim. İki veya üç gün sonra da Mystic Falls'a dönerim. Böylece herşey daha kolay olur. Evet, bugün ki listemde bunlar var, tabii Mystic Falls'a dönmek iki veya üç gün sonraki günlerin listesinden bir parça.

Dün giydiğim kıyafetlerle uyuduğum için tekrar bunlarla çıktım. İlk olarak bir mağaza bulmalıydım çünkü bu kıyafet biraz... Uhm... Şey gibi kokuyordu... Köpek?.. Ah evet, bu kıyafetler Hayley'nin kıyafetleriydi ve o da bir kurttu, pardon, melezdi.

Bir mağaza bulmamla ellerimi çırptım ve hemen içeri girip bir kaç kıyafet aldım kendime göre. Çıktıktan sonra Klaus'un evine ilerledim ve kapıyı çaldım. Kapıyı açmasını ummadığım kişi açınca sinirimin geri geldiğini hissettim. "Caroline," dedi aksanıyla. "Burada kalmaya devam edeceğini biliyordum."

"Aslında yanlış biliyorsun, Klaus. Buraya sadece yemek nereden bulabilirim diye sormak için gelmiştim. Bir kaç gün sonra da Whitmore'a geri döneceğim." dediğimde gülümsemesi gitti. "Nedenini sorabilir miyim acaba, tatlı Caroline?" arkadan gelen ses dikkatimi çekmişti. Bu Klaus'un onurlu kardeşi Elijah değil miydi?

"Daha önce pek tanışmışlığımız yok, ben Elijah. Sen de Elena'nın arkadaşı Caroline'sın. Bir zamanlar Elena'yla girdiğimiz anlaşmada korunacaklar listesinde ismin vardı. Şimdiyse adını Klaus'un ağzından çoğu kez duyuyorum." dedi. Ben dememiş miydim, bu Klaus'un onurlu kardeşi Elijah diye! Klaus'un ağzından da düşmüyormuşum, bunu öğrendiğim garip oldu.

"Klaus, misafirimizi içeri davet etmeyecek misin?" dedi Elijah, görgü kurallarını kast ederek. "O zaten girebilir, çoktan davet edildi." dedi Klaus. "Bence Elijah görgü kurallarından bahsediyor." diye atıldı arkadan Hayley. Klaus geri çekildiğinde içeri geçtim.

"Buraya gelmemin başka bir nedeni daha var aslında." dedim koltuğa otururken. "Pekala, ancak ilk önce kan içmelisin. Biraz solgun görünüyorsun." dedi Hayley ve mutfağa doğru ilerledi. "Bu konuyu bende duymayı isterim sevimli Caroline." dedi Elijah tekrardan bana iltifat ederek. "Aslında bu konuyu hepinizle konuşmak daha iyi olur, çünkü fazla garip." dediğimde Klaus koltuğa oturuyordu. Hayley de içeriden kan dolusu bardakla dönünce bana verip yanıma oturdu.

"Lütfen anlat, Caroline." dedi Elijah. "Biliyor musunuz, bilmiyorum. Belki Damon size ölmeden önce haber vermiştir ya da Bonnie, ancak gezginler Mystic Falls'a bir büyü yaptı. Sadece gezginlerin büyüsü geçerli, cadıların değil." dediğimde Klaus "Bennett cadısı ölmeden önce onu aramıştım. Bu konu hakkında bilgim var." dedi. "Bunun ne demek olduğunu biliyorsun değil mi?" dediğimde bana anlamayan gözlerle baktı. İç çekip cevap verdim. "Anneniz sizi büyüyle vampire dönüştürdü ve bizde sizlerin soyundan giriyoruz. Bu demek oluyor ki Mystic Falls'a vampirler giremez. Gece olursa vampire dönüşmeden önce nasıl öldüysen, sınırdan geçtiğinde o şekilde ölürsün. Sabah ise buna gerek kalmaz, gün ışığı yüzüğünün etkisi geçer, yanar, kül olursun." dedim ve bardaktan bir yudum aldım.

"O halde Mystic Falls'a girmeden yaşayın." dedi Klaus. "Bizde bunu yapıyorduk. Whitmore'da yaşıyoruz zaten. Ancak dün gece çok garip birşey oldu. Jeremy'nin öteki tarafla bağlantısı vardı. Orası parçalanmadan önce vardı yani. Öteki tarafı 2000 yıl önce Silas'ın eski sevgilisi Qetsiyah yaratmıştı ve o bir cadıydı. Mystic Falls, cadı büyüsü geçirmeyen bir yer olmasına rağmen dün Jeremy, öteki tarafı, yani Damon'ı Mystic Falls'un içinde görmüş." dediğimde Elijah ayağa kalktı, Hayley düşünmeye başladı ve Klaus'un tek yaptığı omuz silkmek oldu.

"O sadece 4 ay önce sevgilisi ölmüş bir ergen. Şu anda Damon gibi konuştuğumun farkındayım ancak içmiş. Çok belli." dedi omuz silkmesinin ardından Klaus. "Jeremy, bir kaç gündür içmiyormuş. Şimdi o omuz silkmelerine ve Damon gibi konuşmaya yaktığın kalorileri bu konu hakkında yakmaya çalışmanı tavsiye ediyorum." dediğimde neyi ima ettiğimi anlayıp gülümsedi. Hiç de gülümsenecek bir anı değildi. Burada o imayı azar çekmek için kullanıyordum ben. O gülümsüyordu. O anıda ölüyordum ben be!

"Bonnie bir Bennett cadısı, ve Bennett cadıları Salem cadılarıdır aynı zamanda değil mi?" dedi asil kardeş Elijah. Başımla onu onayladığımda konuşmasına devam etti. "O halde arkadaşınız Bonnie'nin kökenleriyle ilgili bilmediğiniz birşeyler olabilir. Annemizin bir arkadaşının soyundan geliyor Bennett cadıları. Cadı Ayana'ydı galiba. Bahsettiğin Qetsiyah'da Ayana'nın kökeni, yani Bonnie de Qetsiyah'nın soyundan. Ayana bize küçükken Qetsiyah hakkında hikayeler anlatırdı. Silas'ın ayrıntısına girmezdi ancak Qetsiyah'nın bir nişanlısı varmış ve bu adam gezginmiş. Qetsiyah ve bu gezgin tam evlenecekken gezgin onu aldatmış ve ortadan kaybolmuş. Qetsiyah yas tutarken hamile olduğunu öğrenmiş, çocuğunu doğurmuş ve çocuğunu başka aileye verdikten sonra intihar etmiş. Bu bize anlatılan hikaye." dediğinde gözlerim faltaşı gibi açıldı. "Gerisini anlayacağını umuyorum, Caroline."

"Tanrım, Silas ve Qetsiyah'nın çocuğu mu varmış?! O halde Bonnie'nin kanında sadece cadılık yok, gezginlik de var?! Ona verdiğim büyü öbür tarafa geçiş büyüsüydü ve öbür taraf olmadan oraya geçilmez. Öyleyse ilk orayı yarattı, sonra oraya geçilmeye başlandı. Jeremy'nin öteki tarafı görmesi de Bonnie'nin sayesinde. Bonnie onu hayata döndürmeseydi bu olmayacaktı. Bu sayede Jeremy öteki tarafı Mystic Falls'da görebildi ve bu iki büyüyü de Bonnie yaptığına göre Mystic Falls büyüsünün anahtar kelimesini buldum. Bonnie!"

However Long It Takes (Klaroline)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin