However Long It Takes (Klaroline)

Kai'ın Sürprizi

Otele geri dönmüş, telefonda Elena'yı arıyordum. Açtığında hemen "Bir gelişme mi var Care?" dedi. "Elbette var! Elijah bana büyük bir ipucu verdi." dediğimde Elena iç çekti, konuştu; "Elijah mı? Caroline, kökenlerin evine gitmemelisin. Seni Klaus'dan korumamız gerek." "Ben de seni Damon'dan korumaya çalışıyordum ki, sonuç ortada. Ayrıca bana bir şey olmaz. Bu ziyaretim Bonnie içindi zaten. Ayrıca şu Bonnie konusunu daha iyi anlamak ve kavramak için burada kalmam gerek. Araştırmalıyım." dediğimde "Sahi, ne oldu?" dedi. "Şey, Bonnie Qetsiyah'nın soyundan, bunun içinde Qetsiyah'nın soyunun devam etmesi gerekirdi. Silas da bir gezgindi ve Qetsiyah ile nişanlıydılar. Açık konuşmak gerekirse, Bonnie sadece Qetsiyah'nın değil aynı zamanda Silas'ın da soyundan.bu da Bonnie'yi sadece cadı değil, aynı zamanda gezgin yapıyor. Bonnie'nin büyüsünün işe yarama sebebi bu olmalı, ancak tam büyüyü alabilseydi kendisi de dönmüş olacaktı." dedim. Elena iç çekip "O halde Bonnie'nin bu büyüsü Mystic Falls içinde yapıldı. Bu yüzden Mystic Falls'da da işe yarıyor." dediğinde aklıma gelen fikirle gözlerimi faltaşı gibi açtım.

Bonnie'yle Salvatore evinde konuşmuştum, ve o da Mystic Falls'daydı. Elena bu kısımda haklıydı. Birinci çinko.

Ben, büyüyü New Orleans'da bulup Bonnie'ye ilettim. İkinci çinko.

"Elena, Jeremy hala oradaysa Damon'a hiç New Orleans'a gidip Bonnie'ye büyü kitabı getirmiş mi diye sorabilir mi?" diye sorduğumdan birkaç saniye sonra Jeremy'den beklediğim cevabı aldım. "Damon daha çok Avrupa ve Asya'dan getirmiş. Amerika'ya sıra gelmemiş bile." TOMBALA!

"Pekala, anladım. Her şey yerine oturdu. Şimdi gitmem gerek. Ne olduğunu sonra anlatırım. Bay bay!" deyip suratına kapattım.

...

Büyüyü aldığım dükkana adımımı bir kez daha atıyordum. Kadından büyüyü tekrar isteyemezdim, sonuçta başka bir kopyası yoktur ve benimki de kaybolmuştu. Bu kez Bonnie'nin gitmesi gerekebilirdi.

İsabel bana gözlerini kısarak baktı. "Arkadaşın geri dönmedi mi?" dediğinde "Hayır, dönemedi. Aslında ben senden beynimi kızartan o büyüyü tekrar yapmanı istiyordum. Arkadaşıma ulaşmam gerek." dediğimde geçen seferki sandalyeyi işaret etti. Oturduğumda arkama geçti ve büyüyü mırıldandı. Beynim acımaya başladığında ağzımdan bir kaç çığlık kaçsada en sonunda gözlerim kapandı.

...

"Care? Caroline?" Salvatore evinde, salonda buldum kendimi. Bonnie tam karşımdaydı ve bana mutlu gözlerle bakıyordu. "Büyüyü mü getirdin?" diye sevinmişti, ancak başımı hayır anlamında salladığımda hüzünlü halini geri aldı. "Ancak sana anlatmam gereken şeyler var." deyip onu koltuğa çektim ve onun kökenleriyle ilgili öğrendiklerimi anlattım.

"Silas benim atam mıydı? Bir dakika, ben aynı zamanda gezgin miyim?" Başımı onaylar halde salladığımda gözleri garipsercesine açıldı. "Ayrıca büyüyü nerde bulacağını biliyorum. New Orleans'ın Fransız bölgesine gitmen gerekecek. Orada yeşil tabelalı 'Isabel'in Tuhafiyesi' diye bir yer var. Oradan mavi ve kırmızı kaplı olan büyü kitabını bulursun." dediğimde arkamdan geçen seferki adamın sesi geldi. "Şey, o konuda geç kalmış olabilirsiniz. Çünkü kitap bende." dediğinde arkamı döndüm ve adamın elindeki kitabı sallamasını gördüm. "Kai? Sen ölmüştün... Damon seni öldürmüştü!" dedi Bonnie. Demek çocuğun adı Kai'dı. Tam bir psikopata benziyordu ve eğer bu Klaus gibileriyle çalışırsa dünya yok olmuş demektir.

"Bu dünyada ölmek ya da çoğalmak (üremek) gibi şeyler yok. Sadece eve geri dönmek ya da buraya ölüp gelmek gibi bir şey var. Ayrıca, ufak bir görsel ikiz gezgininden yardım da almak olabilir.

Görsel ikiz gezgini mi?

"Olamaz..." diye fısıltıyla söylenmişken Elena'nın sesine benzeyen ancak daha kötüce konuşan görsel ikiz arkadan çıkıp konuştu.

"Bon Bon, Caroline, beni özlediniz mi!"

"Katherine?"