Eve Dönüş Kararı ve Tanışma

730 44 7
                                    

Şaşkınlıkla Katherine'e bakarken vücudumun sarsıldığını hissettim. "Vay canına, Caroline. Benden bu kadar nefret ettiğini bilmiyordum. Resmen kendini siliyorsun." dedi Katherine. "Alakası yok ancak nefret ettiğim doğru." deyip Bonnie'ye döndüm. "Zamanım kısıtlanıyor ancak sana yardım etmeden olmaz." dedim ve Katherineler'e geri döndüm, derin bir nefes aldım. Ardından vampir hızımı ve gücümü kullanarak Kai'ı hızlıca pataklayıp -pataklamak derken kıçını tekmelemekten bahsediyorum- .kitabı aldım ve Bonnie'ye attım.

Gözlerimi bizim dünyamızda açtığımdaysa her şey henüz çok erkendi. En azından Bonnie'nin kitabı aldığından emindim ve burada kalmam için pek bir sebep kalmadığını görüyordum. Sadece, birkaç cadı alıp Mystic Falls sınırlarının biraz ötesinde durdurmam ve büyü yapmalarını sağlamam yeterdi. Bu fikrimi Klaus veya Elijah'la paylaşmam konusunda karar kılıp -Hayley de olabilir ancak kökenlere sormak daha iyi olur- İsabel'e teşekkür edip dükkandan çıktım. Kesinlikle İsabel'i götürmeyi düşünüyordum.

Tam çıktığımda karşımda Elijah'ı görmemle irkildim. "Burada ne yaptığını sorabilir miyim, sevgili Caroline?" deyince biraz korktum ancak bir şey belli etmedim. Zaten bunları söylemek için rastladığım ilk kökenin kafasını konuşmamla patlatacaktım. "Şey, Elijah. Ben de seni bulmaya gidiyordum."

...

Küçük bir barda her şeyi Elijah'a anlattıktan sonra, gazozumdan bir yudum aldım. "İstediğin şey, biraz zor gibi Caroline." diyerek söze başladı. "New Orleans, kardeşim ve benim kurduğum bu şehri bir krallık gibi düşün. Başa geçmek için cadılar, kurtadamlar ve vampirler savaşıyor. Ben ve Niklaus burayı düzene sokmak için uğraşmıştık. Şimdiyse bu üç tür savaşmakta. Niklaus vampir ve kurtadamlar arasındaki barışı sağlamaya çalışırken, ben cadı ve vampirler arasındakileri sağlamaya çalışıyorum. Cadı ve kurtadamlar birlik olmuş vampirlere savaş açıyorlar Caroline. Sana yardım edemem, bunu anlıyorsun değil mi?" dediğinde başımı öne eğip "Anladım." dedim. Ancak belki de yardım edecek iki cadı istesem sorun olmazdı?

"Peki, tanıdığın bir cadı olmaz mı en azından? Lütfen Elijah! Senin ailen, benim annem ve arkadaşlarım var. Lütfen!" dediğimde gülimsedi ve "Biri olabilir. Akşam sana durum hakkında bilgi veririm." dedi ve masadan kalktı. "Akşam bizim eve gelirsen hep beraber bu konuyu konuşabiliriz." diye eklediğinde gülümsedim ve "Pekala, görüşürüz." dedim. O kaşıdan çıktığındaysa gazozumu köpürtmeye başladım.

Arka masalardan birinde olduğum için girenler beni pek fark etmiyordu. Ben ise hepsini süzüyordum. İçeri Klaus girince ise köpürtmeyi bırakıp içmeye başladım. Belki beni görür diye otururken bar sandalyelerinden birine oturup sarışın barmenle konuşmaya başladı. Ne yani? Birkaç ay görüşmedik ve sen yeni sarışın mı aldın hayatına? Sen bilirsin Klaus, sen bilirsin.

Elimde olmadan konuşmalarını dinlemeye başladım. "Cami, seni görmek ne güzel." dedi Klaus. Cami ha? O ne biçim isim böyle? "Klaus! Mikael'ın peşindesin sanıyordum." Hey, bu insan kız vampir işlerine mi karışıyor? "Öyleydi, sonra onu yakaladım. Bir arkadaşımı kaçırmış da..." dedi ve gülümsediğini gördüm. Böyle dediğinde gülümsedim. Aklıma bir anı gelmişti ve bu anıyı hatırladığımda hep gülerdim.

**"O zaman, arkadaş mıyız?" diye sorduğunda durdum ve düşündüm. Arkamı dönüp gülümseyerek "Tyler'ın kasabaya dönmesine izin verecek misin?" diye sorduğumdaysa imalı bir bakış attı. Buruk gülümsememle önüme döndüğümde,"Hatırlatmam gerekirse," diyerek söze başladı ve arkamı tekrar döndüm. "Onu bulmak için dünyayı didik didik dolaşmıyorum, değil mi?" dediğinde bir süre ona baktım ve hafifçe gülümseyerek yürümeye başladım.**

Bu anıya tekrar gülümsediğimde konuşmalarını dinlemeye devam ettim. "Arkadaşın ha? Ben senin tek arkadaşınım sanıyordum." dedi şu Cami çakma sarışını. Çakma sarışının saçlarını yolarım. Dipleri gelmiş çakma. "Aslında bir kaç arkadaşım var, buna arkadaşım Macellan da dahil." dediğinde sessizce yutkundum. Benimle paylaştıklarını niye anlatıyor? Yoksa burada olduğumu anladı mı ki? Anlamamıştır diyerek diğer anıma geçtim.

However Long It Takes (Klaroline)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin