Bekle

1.1K 82 80
                                    

Biliyorum

Baya uzun zamandır yoktum

Ama bölüm yazmak benim için şu sıralar çok zor.

Virüsten dolayı kapanan yerler benim stajımı etkiledi, seneye yapacağım staj için uğraşıyorum. Belki 30. Bölümde final yapabilirim :(. Emin değilim

Umarım anlayışla karşılarsınız

Diğer kitaplarımada bakın❤❤

Selin'in ağızından 

Yemeği güzelce hazırlarken kafamı olumsuzca sallamıştım.

Bu saate kadar uyuku mu olurdu? Saat 8! 8:00! Çok geç uyanıyorlar.

Saat 5:00'te kalkmış ve çoğu işimi halletmiştim ama bu mandalar hâlâ uyuyordu.

Anlaşılan onlara güzel bir çekidüzen vereceğim. Yoksa bunlarla göreve falan çıkamam ben.

Yukarı çıkarken Tuğra ile karşılaştım, giyinmişti.

"Hayırdır aslan parçası? Nereye?"

Güldü.

"Sanada günaydın yenge, şu Urayn ile konuşacağım. Birkaç bilgi bulmuş, birde birkaç adamıma haber yollamıştım bu konuyla ilgili. Birkaçından bir şeyler çıkmış, gidip bakacağım."

Kaşlarımı çattım, yemek yemeyecek mi? Ayrıca niye bizi beklemiyor?

Sanki düşüncelerimi okumuşçasına konuştu.

"Bakma öyle yengem, bu uykucuları beklersem akşam olur. Ve genelde bu şekilde oluyor, yani bilgileri ben buluyorum. Ayrıca yolda atıştırırım."

Derin nefes aldım.

"Bu seferlik bir şey deneyeceğim ama bundan sonra düzen böyle değil, beraber çalışacağız. Anlaşıldı mı?"

Tuğra gülüp asker selamı verdi ve evden çıktı. Bende üst kata çıktım, önce Naile'nin odasına daldım, uyanıktı. Şaşırmıştım, hâlâ yatakta debeleniyordur diye düşünmüştüm.

Ama o masada oturmuş karaları bağlamış bir şekilde telefonuna bakıyordu.

"Naile?"

"Ha, yenge. Naber?"

"Kaçta uyandın sen?"

"7:00 yenge? Ne oldu ki?"

Hâlâ çok geç, bayri 6:00'da kalksaydı.

"Birinci olarak çok geç kalkıyorsunuz, biraz erken kalkın. İkinci ise niye telefona sevdiğin silahı piyasadan yok etmişler gibi bakıyorsun?"

Naile gülmüştü

"Birinci olarak nasıl istersen yengem, ikinci olarak ise sapım ya bütün sinir olduğum kokoşlar bana inat sevgilileeiyle fotoğraflar atmış. Cidden çıldırıcam!"

Kaşlarımı çattım.

"Bumu sorun?"

Naile kafasını sallamıştı, bu basit şey için gerçekten mi üzülmüştü. Aklıma gelen şeyle gülümsedim.

"Telefonu ver bakalım sen"

Kaşlarını çatıp telefonunu bana uzattı. Telefona baktığımda gözlerimi kıstım, iğrenç.

 Telefona baktığımda gözlerimi kıstım, iğrenç

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ölüm Tayfası (Akç Ve Ym2) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin