𝟐

3.9K 310 143
                                    

𝐅𝐨𝐮𝐧𝐝 𝐲𝐨𝐮 𝐰𝐡𝐞𝐧 𝐲𝐨𝐮𝐫 𝐡𝐞𝐚𝐫𝐭 𝐰𝐚𝐬 𝐛𝐫𝐨𝐤𝐞
𝐈 𝐟𝐢𝐥𝐥𝐞𝐝 𝐲𝐨𝐮𝐫 𝐜𝐮𝐩 𝐮𝐧𝐭𝐢𝐥 𝐢𝐭 𝐨𝐯𝐞𝐫𝐟𝐥𝐨𝐰𝐞𝐝

Harry tabağındaki yemekleri bitirdikçe annesi tekrardan tabağına eklemeler yapıyordu. Harry'nin bu üç senede oldukça zayıfladığının farkındaydı. O yüzden o ne zaman gelse ona olabildiğince fazla yedirmeye çalışıyordu.

Harry tamamen doyduğunu anlayınca gülerek annesinin tabağına bir şey koymasını engelledi. "Anne doydum, daha fazla yersem doğum günümü hastanede geçireceğim."

James ve Sirius onun isyanına gülerken Remus'un ciddi kalması Harry'nin dikkatini çekmişti. Remus sonunda ufak bir öksürükle ikisini susturunca herkes ona döndü.

"Artık söylememiz lazım." Sirius hemen araya girdi.

"Bugün onun doğum günü! Şimdi yapmak zorunda mıydın gerçekten?" Harry çatık kaşlarıyla ikisini izliyordu. Onun burada olduğunu görmemiş gibi konuşuyorlardı.

"Ben sizi duyabiliyorum umarım farkındasınızdır. Neler olduğunu anlatacak mısın Remus?"

Remus derin bir nefes alıp verdi. Sonra da gözlerini Harry'nin gözlerine dikti.

"Narcissa'nın durumu kötü Harry. Doktorlar onun bir senesi bile kalmadığını söylüyorlar."

Harry elindeki çatalı ne zaman düşürmüştü bilmiyordu bile. Gözleri dolmuştu ve öylece Remus'a bakıyordu.

Narcissa ve Harry'nin ilişkisi çok iyiydi. Onu da bir nevi annesi olarak görürdü. Draco'nun da bu hayatta en değer verdiği kişi oydu. O bunları biliyor muydu?

Bilmiyorsa bile öğrenince yalnız başına bunları nasıl atlatabilirdi ki? Harry'nin onun yanında olması gerekirdi. Tabii ilk Narcissa'nın yanında olması daha iyi olurdu.

Biraz bahçeye çıkacağına dair ufak bir açıklama yaptıktan sonra masadan kalktı. Bahçeye çıktığında ilk işi Ron'u aramak oldu.

Telefon hemen açılınca rahat bir nefes aldı Harry. Ron'a doğum günü için özel bir şey istemediğini, akşam Hermione'yi de alıp gelirse yalnız başlarına kutlamasının daha iyi olacağını söyleyip onun itiraz etmesine izin vermeden telefonu kapattı.

Arkadaşlarının ona süpriz bir doğum günü planlayacağından emindi ama bugün yalnız kalmak istiyordu. Eve gitmeden hastaneye uğrasa iyi olacak gibi duruyordu.

Omzuna konan elle arkasını döndü, annesini görünce gülümsedi. Gözleri dolu olduğu için gülümsemesi pek inandırıcı olmamıştı. Lily bir şey demeden öylece ona sarıldı.

Onun annesi de Draco'yu çok severdi çünkü oğlunu ne kadar sevdiğini görmüştü. Bu yüzden Harry'e ağlamaması gerektiğini söylemeyen tek kişi oydu.

Oğlunun saçlarına ufak bir öpücük bırakmasıyla omzunda hissettiği bir damla yaş eş zamanlı oldu.

"Onu özlüyorsun değil mi?" Lily'nin sorusu üzerine Harry başını kaldırıp ona baktı.

"Özlüyorum. Özlemek istemiyorum ama her gün daha fazla özlüyorum. Yokluğuna alışmam gerekmez miydi anne?"

Lily anlayışla ona gülümsedi. "Eğer çok seviyorsan yokluğuna alışamaman normal canım."

𝐖𝐢𝐭𝐡𝐨𝐮𝐭 𝐌𝐞 | 𝐃𝐫𝐚𝐫𝐫𝐲Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin