Song: Tuğkan-Git🎶
___________________________________________
"Merhaba Bayım. Size yazmamaya karar vermiştim en son hatta yazmayı kesmiştim fakat yanıma bir kız geldi yazmaya teşvik etti. Bende artık vaktinin geldiğini düşünmeye başladım. Neyin mi? Tanışmak istiyorum. Sizden gelmenizi rica ediyorum gelmezseniz sorun değil aşk sonuçta kalbime gömerim ne olacak. Gelmenizi içimden en içten dileklerimle istiyorum eğer gelmek isterseniz sizi Salı günü saat 14.00'da Arya Cafe'de bekleyeceğim.''
Ne yani bunca zaman sonra tanışmak mı istiyordu? Ben istiyor muyum peki? Bilmiyorum sonuçta başkasını seviyorum kızın duygularıyla neden oynayayım ki? Gerçi sadece kızla konuşsam arkadaş kalırız belki. Bu da doğru olmaz. Gitmezsem kızın hali ne olur? Çok üzülür bence o yüzden gitmeliyim ona bu durumu söylemeliyim hatta şöyle demeliyim;
"Merhaba Hanımefendi sırf size gerçekleri söylemek için geldim. Ben başkasını seviyorum bunu bu şekilde pat diye söylememem gerekirdi fakat bunu bilmeniz gerekir. Çok özür diliyorum lütfen beni unutun"
Çok acımasızca beni unutun ne ya. Yada şöyle desem;
"Merhaba Hanımefendi buraya geldim çünkü sizi burada bekletmek istemedim. Lütfen özrümü kabul edin fakat benden size yar olmaz lütfen daha fazla üzülmeyin"
Bu daha da acımazca. Benden size yar olmaz ne. Ben ne yapacağım. Korkuyorum. Allahım yardım et lütfen yardım et. Beni çıkar bu çukurdan.Gizli Hayran'dan:
"Merhaba küçük hanım mektubu yazmışsın sanırım. Sana bir gerçeği söyleyip gideceğim. Bu işin sonu evlilikle bitecek. Hatta evlenme evresinde tatlı bir telaşınız olacak ancak her şeyi bozabilecek bir güç vardır elbet inşallah kaderiniz de böyle bir güç olmaz iyi günler"
Neee! Ne evliliği? Ben sadece seviyorum amacım elbette bir şekilde evlilik olacak ama şu anda olmaz ki. Hatta hiç olmayacak Gökmen'den bana yar olmaz. Gökmen kim ben kim. Ayrıca o istemez beni. Evlilik hem de sevdiğin adamla. Zor iş desem yeridir. Hem bu kız kim habire yanıma gelip şöyle yap böyle yap diyen. Sonra da çıkıp gelecekte şu olacak bu olacak diyen. Deli herhalde. Yada melek. Allahım ölüm! Ölüm meleği! Saçmalama istersen ne ölümü aptal. Sen yarın ne yapacaksın onu düşün. Aptalsın resmen kalk sevdiğini çağır olacak iş mi?
-Salı, Arya Cafe, Saat 14.00-
Gökmen'den:
İyi de ben bu kızı tanımıyorum. Nereden bileceğim kim bu kız. Gelir mi yanıma acaba yoksa uzaktan mı bakar? Gerçi neden uzaktan baksın sonuçta o çağırdı değil mi? Fikrini değiştirmiş olabilir mi?
"Merhaba" Ve o an sesin olduğunu yöne kafamı çevirdim. O kahvenin en güzel tonu olan gözlerini gördüm. Sonra hafif kızıla çalan uzun saçlarını. Sonra da tamamiyle yüzünü. Yutkundum ne diyeceğimi bilemedim. Aklıma Gündüz geldi ama sanki artık umrumda değil gibiydi.
"Merhaba" dedim zar zor. Gerçekten zor olmuştu benim için. Neden mi? Kahvenin en güzel tonu olan gözleri öyle bir sadelikte bakıyordu ki zar zor konuşabilirdi insan.
"Oturalım ayakta kaldınız" dedi. Oturdum ama nasıl oturduğumu inanın hatırlamıyorum. Sonra kendimi tanıtmayı unuttuğumu farkettim.
"Ben Gökmen"
"Biliyorum Gökmen ben de Arya"
"Adınız Cafe'nin adı ile aynı tesadüf olmalı"
"Hayır burası benim."
"Gerçekten mi? Çok tatlı bir Cafe."
"Teşekkür ederim Gökmen Bey"
Bey mi? Sevdiği adama bey mi diyordu? Çok garip bir kız. Peki ama neden.
"Bey?"
"İnsanlara mesafeli davranmayı severim ne kadar sevdiğim kişi de olsa"
"Anladım. Bir teklifim var. Tabi izniniz olursa"
"Buyrun tabi ki"
"Cafe yerine açık havada otursak nasıl olur acaba"
"Tabi ki memnuniyetle taksi çağırayım gidelim"
"Yok hayır yürüsek daha mı iyi"
"Olur" dedi ve yürümeye başladık. Sadece yürüyorduk konuşmuyorduk. Ses tonunu hatırlayamadım bir an ve bir soru sordum.
"Ne zamandan beri?"
"Ne?" Evet bir kez daha ses tonuna hayran oldum.
"Beni diyorum ne zamandan beri seviyorsunuz?"
"Okula geldiğim günden beri desem"
Kız hakikaten seviyordu. Yoksa onca tık bekler mi? Sonra dönüp hayatımın hatasını yaptım. Belki de en doğru şeyi. Döndüm ve yanağını öptüm sonra utanarak kaçtım. Evet kaçtım. Çünkü ben bir aptalım. Çünkü salağın tekiyim. Gerçi o öpücük neler getirecekti bana.Gizli Hayran'dan:
Gelmiş kapının orada dikiliyordu. Kalbime hakim olup yanına gittim ve "Merhaba" dedim. Kısaca beni süzüp o da bana "Merhaba" dedi. Gözlerine baktım bir an o yemyeşil bir o kadar denizi andıran derinliğe. Sonra aklıma bir anda oturalım demek geldi.
"Oturalım ayakta kaldınız" neden bu kadar resmi olmak zorundasın Arya. Sonra kendini tanıtma ihtiyacı duydu.
"Ben Gökmen" tanımama rağmen kendini tanıttı.
"Biliyorum Gökmen ben de Arya" ah bu da çok mu samimi kaçtı. Sonra birden şaşırdı.
"Adınız Cafe'nin adı ile aynı tesadüf olmalı" dedi. Nasıl böyle bir tesadüf olabilir ki.
"Hayır burası benim" aptal neden söyledin. Ego yapmaya çalışıyorum sanacak. Allahım her şeyi berbat ettim.
"Gerçekten mi? Çok tatlı bir Cafe" bu kadar mütevazi olma Gökmen beğenmedin değil mi?
"Teşekkür ederim Gökmen Bey" Bey mi? Bey mi dedim? Hayır çok berbat ediyorum her şeyi. En iyisi sen sus Arya.
O da şaşırmış olmalı ki sordu.
"Bey?" Evet Arya hanım yanıtla bakalım. Neden bey dediğini.
"İnsanlara mesafeli davranmayı severim ne kadar sevdiğim kişi de olsa" ah dilim sen ne diyorsun benden bağımsız hareket ediyorsun. Salağın tekiyim ben.
"Anladım. Bir teklifim var. Tabi izniniz olursa" izin mi istiyorsun? Hayır Gökmen kötü bir şey diyeceksin değil mi? Sen de o erkekler gibisin değil mi.
"Buyrun tabi ki" ah tabi ki ne diyeceğim. Aptallığıma doymuyorum işte.
"Cafe yerine açık havada otursak nasıl olur acaba" Neee? Gökmen ne diyorsun sen? Tabi ki evet. Dur hemen evet demesem mi? Boşver beynim sus sen ben her şeyi halletcem.
"Tabi ki memnuniyetle taksi çağırayım gidelim" Evet cuk oturdu. Kabul et hadi.
"Yok hayır yürüsek daha mı iyi" tabiki daha iyi ne diyorsun sen tabiki çok mükemmel.
"Olur" Başka ne diyeyim ki. Yürümeye başladık. İkimiz de konuşmuyorduk. Sonra birden bir soru sordu.
"Ne zamandan beri?" Bu ne demekti şimdi. Şaşırmıştım.
"Ne?" Anlamamamıştım. Biliyorum salak gibi gözüküyorum. Ama anlamadım.
"Beni diyorum ne zamandan beri seviyorsunuz" Siz diye hitap etti. Biliyordum öylesine geldiğini. Gitmeliyim bence.
"Okula geldiğim günden beri desem" Evet gerçekten k kasar uzun süredir seni seviyorum diyesim vardı ama Gökmen hayatının hatasını yaptı. Cidden hayatının hatasını. Eğildi yanağımdan öptü ve kaçtı. Yanağımdan öpüp kaçtı. Şaşkınım çünkü bunu yapmasını asla beklemiyordum. Hatta kaçmasını hiç beklemiyordum.-20 yıl sonra-
"Çocuklar babanızla tanışma hikayemi size anlatmış mıydım?"
"Hayır anne"
"Başlıyorum o halde. Bir gün babanızı gördüm ve aşık oldum. 3 yıl süren bir aşk oldu. Sonra tanıştık babanız hayatının hatasını yaptı. Beni yanağımdan öpüp kaçtı. Sonra olaylar ilerledi. Evlendik ve siz doğdunuz. Ama biliyor musunuz sizin babanızla böyle tanışmadım. Bu kişi sadece ilk sevgilim ama sonra başka şeyler olacak. "___________________________________________
Herkese merhaba arkadaşlar. Sonu biraz HIMYM'dan aldım. Bu ara sürekli onu izlediğim için belki de. Her neyse gizli hayranı tanıdık artık. Olaylar biraz hızlı ilerliyor. Kitabın sonuna yaklaşıyoruz ancak kitabın sonu hiçte tahmin ettiğiniz gibi olmayacak. Biraz spoiler verdim ama olsun.
Nasıl bir bölümdü?
Arya karakterini sevdiniz mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tek Gerçeğim
Teen Fiction"... Bu bir aşk hikayesi değildi. Onlar sadece kavuşmak istedi. Evren bunu engelleyince önce nefret ettiler sonra aşık oldular. İlk kararları onları yaktı. Şimdi kıyamet kopsa bile kavuşamayacaklar..."