1 : Cümlelerim Yetersiz Belki Ama Görsen Yaşımı, Anlarsın Mükemmelliğini İnan

122 16 30
                                    

1. Bağ : Min Jiwoo

"Hangimizi seçiyorsun, gökyüzün için?" Namjoon imayla arkadaşına bakarken gevreğinden bir kaşık daha aldı.

"Jiwoo. Aranızda en çok arkadaşı olan o." Bahsettiği kişi gülümserken koca bir öpücük atmıştı çarprazındaki çocuğa. Ne kadar umursamaz gibi gözüksede heyecanlıydı Yoongi.

Bir umut.
Belki bir umut kovuşurdu ona.

"O zaman kaldı beş kişi!" Önündeki çikolata sosunu ağzına sıkan kıza gülümseyerek bakmıştı.

Hosoek ise iğrenerek bakıyordu. Böyle şeylerin yapılmasından hoşlanmazdı. "Şu çikolata sosunu bir kere ağzına tepme be!" Diye yakındı önündeki kaseye gömülürken. Midesi hassas biriydi işte! Bir kerede anlasalardı bunu keşke! Daha üzerlerine kaç kere kusması gerekiyordu?!

"Neden hep gevrek yiyoruz biz? Siz iki hergele iyi şirketlerde çalışıyorsunuz. Neden düzgün bir kahvaltı yerine tek boynuzlu at sıçmığı gibi rengarenk bir gevrek kasesi sadece yani?!"

Bu son noktaydı.

Ayağa kalkarak içmediği için ağzına kadar dolu olan su bardağını Jackson'ın yüzüne fırlattı Hoseok. "Bir kere düzgün konuşun şu yemekler hakkında be! Mide bu! Bulanıyor bazen!" Masadaki herkes ikiliye gülerken Jackson yüzündeki
suyu tişörtüne silip süt ve gevrek dolu kaseyi karşılık olarak Hoseok'un yüzüne fırlattı. Gülen taraf şimdi oydu.

"Jackson!"

Evi inleten çocuğa gevreğin tanelerini atmaya başladı düşünmeden. Namjoon telefonuyla ikisini çekmeye başlamıştı çoktan. Yoongi yerleri onlara temizleteceği için kirlenen etrafı önemsemden ikisini izliyordu gülerek.

"Yapma!" Bütün küçük şeyleri engellemeye çalışırken bağırması arkadaşını durduramamıştı. Jiwoo'nun bıraktığı çikolata sosunu hızla alıp Jackson'ın yüzüne boca ederken çekinmedi bu yüzden.

Kaşınmıştı.

"Jung Hoseok!"

Sinirle masanın örtüsünü çekerken yere dökülen tabakalara acıyarak baktı Yoongi. Onlara para vermişti! Cüzdanının acı çığlıklarını duyuyordu...

"Yemeğim bitmemişti, şerefsiz!" Jiwoo sinirle Jackson'ın üzerine çıkarken kafasını dişlemeye çalışıyordu. Hoseok bir yandan ona da çikolata sosu püstürken ona da vurmaya başlamıştı cırlayarak Jiwoo. Özene bezene yukarıdan at kurduğu yaptığı saçı çoktan karman çorman olmuştu.

" Şimdi tam cadıya benzedi işte!" Yoongi'nin kahkahaları arasında söylediği şey kızı durdurmuş, kendisine dönmesine sebebiyet olmuştu. Derince yutkundu, geri geri yürümeye başladı. "Nam..." Şimdi kendisini çeken arkadaşı gülerek "Ölmemeye dikkat et, Yoonie!" Diye bağırıyordu. Bu Yoongi'ye bir fayda sağlamamıştı. Zaten odasına doğru koşarken onu yapmaya çalışacaktı.

"Seni bu cadı ellerimle öldüreceğim, Min şerefsiz kedi Yoongi!"

...

"Önce mektup yazmalısın, Yoon. Böylece eğer dediğin çocuğa ulaşabilirsek tanır seni." Jackson ve Namjoon, Hoseok, Yoongi ve Jiwoo üçlüsü gibi beraber yaşadıkları evlerine çoktan gittikleri için üçü tek başına kalmıştı.

𝙎𝙞𝙭 𝘿𝙚𝙜𝙧𝙚𝙚𝙨 𝙊𝙛 𝙎𝙚𝙥𝙖𝙧𝙖𝙩𝙞𝙤𝙣 | ʸᵐ ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin