8 :Final :Yanan Kalbimin Etrafını Saran Çiçekler Senin Adını Fısıldadı Bana.

127 11 110
                                    

Onların üzerine damlayan her bir su zerresi senin minik öpücüklerin olmuş zaten.


"Oğlum!"

İçinden yıkılırken heykel gibi dik duruyordu, genç. Biraz daha kalsa, heykelleşmiş vücudu da yıkılacaktı.

"Baban seni buldu, oğlum! "

Simsiyah kıyafetleriyle azrail gibiydi. Onun canavarıydı. Küçüklüğünün canavarı, eskiden çok sevdiği nefret ettiğiydi. Ona hem yaptıklarının hesabını sormak istiyor, hem de gökyüzü olmasını sağladığı için teşekkür etmek istiyordu.

Sadece durdu.
Geçmişi karşısına gelince sadece durdu.
Tıpkı o sabah gibi, durdu.

"Neden kaçtın ben-"

Hiç özlenmeyen sözleri, oğluna sarılmak için can atan bedeni yarıda kaldı. Oğlu geriye gitmişti. Oğlu ondan kaçmıştı.

" Antonio-"

"Benim adım Yoongi!"

Kendisinin bile daha önce duymadığı yüksek sesine karşın titreyen parmağını kapının dışarısına doğrulttu.

"Git! Ait olduğun yere, parmakların ardına geri git!"

"Oğlu-"

"Bana oğlum deme!"

Kendisine yaklaşmaya çalışan adamı daha sonra moraracağının bilincinde bir şekilde sıkarak kendiyle beraber sürüklemeye başladı.

"Hayatımı mahvedemezsin!"

Kapının ardından sertçe itleyerek düşürdüğü bedene baktı. Acıması yoktu. Ona karşı hiçbir acıması yoktu.

Titreyen elleri, gözlerinden düşen yaşlarıyla geri döndü, ona baktı. Yumruğu çoktan nefret ettiği kişinin yüzündeydi. Onun gibi acımasız olmuştu.

" Ona böyle mi vurdun?! Anneme böyle mi vurdun?!"

Yumruklarını peşi sıra karşılık vermeyen adama indirirken yaşlı gözlerinden göremiyordu bile onu. Hoş, görmek de istemiyordu. On altı yıldır hiç değişmemişti. Yüzü hala ona annesini hatırlatıyordu.

Kollarında can veren güzel annesini.

" Sen onu aldın benden! Sen annemi benim gözlerimin önünde öldürdün! Şimdi bana oğlum demeye nasıl cüret edersin! Nasıl bu kadar iğrenç olabilirsin?! Konuş!"

O kadar odaklanmıştı ki, kendisini durdurmaya çalışan kişileri göremiyordu. Öldürmek istiyordu onu. Tıpkı onun annesine yıllar önce yaptığı gibi.

" Oğlum, sen bu değilsin. Vurma ona. " Durmuştu. Annesi bildiği kadının beline sarılan elleriyle durmuştu. "A-anne…" Ağlama sesleri sokağı doldururken sarıldı annesine. Bu sırada Bay Min yerde yatan kanlar içindeki bedeni kaldırıp kendiyle beraber sürüklemeye başladı. Oğlunun hayatına girmesine, onu üzmesine izin veremezdi.

𝙎𝙞𝙭 𝘿𝙚𝙜𝙧𝙚𝙚𝙨 𝙊𝙛 𝙎𝙚𝙥𝙖𝙧𝙖𝙩𝙞𝙤𝙣 | ʸᵐ ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin