Sınavdan yeni çıkmıştım. Hala elim ayağım titriyordu. Gerçekten bu sınav beni zorlamıştı. Belki de erken başladığım içindi.Ama arkadaşlarımla tatile gideceğimin düşüncesi aklıma gelince mutlu oluyordum. Hiç zaman kaybetmeden eve doğru yürüdüm. Annem bana kapıda gülücükler fırlatıyordu. Çok mutluydum çünkü ilk defa arkadaşlarımla tatile gidecektim. Anneme sarıldıktan sonra yukarı çıkıp bavulumu hazırladım. İçim içime sığmıyordu. Yaklaşık bir saat sonra hazırdım. Ayakkabılarımı da giyip dışarı attım kendimi. Arkadaşlarım evimin önünde bekliyorlardı.
--Ağaç olduk burada Mina! Daha da bekletseydin iskeletlerimizle giderdin artık tatile. Valla bu gencecik yaşımda ölmek istemiyorum, dedi arkadaşım. Dİğerleri de onayladı.
--Ay, amma abarttınız ya!, dedim gülerek ve hava alanına doğru yol aldık.
Tam bir buçuk saat sonra uçağımıza binmiştik. Zaten rötar yaptığı için sinirliydim bir de canım(!) arkadaşlarım beni yakışıklı sayılan bir insancıkla shipliyordu. Acıdım çocuğa...
--------------------------------------------------------------------------------------------
Bir süre sonra uçağımız Bodrum'a inmişti. Çok heyecanlanmıştım. Arkadaşlarımla birlikte ilk defa tatile çıkma fikri her zaman bana heyecan veriyordu zaten ve ben onu şu anda yaşıyordum.
Arkadaşlarımla planımızda bugün dolaşmak vardı ama çok yorgun olduğumuzdan bunu iptal edip onun yerine bir süre dinlendikten sonra cluba gitmeye karar verdik. Bunları düşünürken çağırdığımız taksi gelmişti. Biz de yerleşip otele gitmeye koyulduk.
Otele vardığımızda kıyafetlerimi yerleştirmeye bile halimiz olmadığından direkt yataklarımıza yattık ve biraz kestirdik.
-----------------------------------2 saat sonra-----------------------------------------
Hepsinden önce ben kalkmıştım. Birazcık korksam da onları uyandırma görevi bana aitti ve öylede yaptım. Keşke yapmasaydım giyinene kadar bana sövmedikleri kadar sövmüşlerdi. Allah razı olsun bu koskoca 17 yıllık hayatımda öğrenmediğim küfürleri öğrenmiştim. Neyse zor da olsa akşam yemeğini yemeden cluba gitmek için taksi çağırdık. Ne kadar zengin olursanız olun eğer ehliyetiniz yoksa asla taksilerden kurtulamazdınız. Bir anda telefonumu yukarıda unuttuğumu hatırladım. Bilin bakalım ne oldu. Canım arkadaşlarım yine bana sövdüler:) Alışmıştım artık.Hemen telefonumu aldım ve aşağıya indim. Nedense izleniyormuşum gibi bir his doğdu içime. Ama takmadım ve aşağıya merdivenleri kullanarak, eğer izleniyorsam asansörde kalmak istemedim, indim. Arkadaşlarımın beni bir an bıraktığını zannettim ama başka bir yere park etmişlerdi. Bir ''Oh'' çekip arabaya doğru ilerledim. Yaklaşık 10 dk sonra cluba varmıştık. Hala izleniyormuşum gibi bir his vardı içimde. Yine takmadım ve cluba doğru ilerledik.
>20 dk sonra<
Kısa bir sürede çok fazla içince neye uğradığımı şaşırdım. Sanırım beynim için de aynısı geçerliydi. Bir anda öğürmeye başladım. Bir daha asla bu kadar içmeyecektim diye düşündüm. O sırada yalpalayarak kendimi dışarı attım ve club ın hemen arkasındaki sokağa kusmaya başladım. O sırada arkadaşlarımın bugünkü desteğiyle öğrendiğim yeni küfürlerle kendime sövüyordum ve bir anda yine o his... İzlenme hissiyatı. Bu sefer korunmasız bir biçimde olduğumdan daha da korkmaya başlamıştım ama nafile! Bas baya arkadan birisi beni kovalıyordu. En son hissetiğim şey ağzım ve burnumu tamamiyle saran bir bez ve değişik bir koku...
Baş ağrısıyla açtım gözlerimi. Bağırmak istedim, ayağa kalkmak istedim ama yapamadım. Çünkü ellerim ayaklarım bağlıydı. Etrafıma baktım.
Kalpleri durmuş insanlarla dolu bir depodaydım şu anda kafamın düşüncelerle dolu olduğu gibi.
-DEVAM EDECEK-
Merhabalar, eğer kitabımı okuduysanız ne mutlu bana. Gerçekten çok teşekkür ederim. Hikayeyi doğaçlama yapıyorum. Bu yüzden yorumlarınız bana ilham kaynağı olabilir.
Sizi seviyorum!
Yorum yapıp oy vermeyi unutmayın!:)
Bir daha ki bölümde görüşmek üzere .
Görüşürüz...
💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Am I real?
Mysterie / ThrillerBazen hayatta ''YAPAMAYACAĞIM ARTIK!'' dediğimiz anlar olur ve belki de o zamanlardır bizi ayakta tutan... Bu düşüncelerden ayrılıp kendimi sokağa attım. Yardım edin çığlıklarım ve göz yaşlarımı kimse göremez duyamazdı. İşte bu beni en çok üzen şey...