;"

162 22 5
                                    

Üstüme geçirdiğim turuncu tişört ve altımdaki siyah pantolonla daha da yakışıklı duruyordum. Üstüme deri ceketimi, kafama da turuncu beremi geçirip postallarımı giyer giymez çantamı sırtlanıp evden ayrıldım.

Telefondaki adrese geldiğimde bahçeli güzel bir villanın önünde duruyordum. Bahçe kapısından içeri girip kapıya yöneldim. Tereddütle zili çaldığımda karşımında yarı çıplak duran jaebum'u beklemiyordum.

İçeri girdiğimde dışarının soğuna tezat hoş bir sıcaklık vardı. "Bir şeyler içmek ister misin?" Arkamdaki adama döndüğümde üstünü giymişti çoktan. Dağılmış saçları ve pijamalarıyla bile çok yakışıklı duruyordu. "Kahve olur."  Sözlerimle amerikan tarzı mutfağa yöneldi.

"Lütfen rahat ol. Otursana." sözünü dinleyip koltuğa oturdum. Çantamdaki kağıtları çıkartıp özenle masaya koydum. Kağıtlarla ilgilenirken yanıma oturan bedenle kafamı çevirdiğimde burun buruna duruyorduk. Kahvemi alıp önüme döndüm.

"Ç-çalışalım mı hyung?" Tedirginliğimi belli etmeyen sevimli bir sesle sorduğumda Jaebum kıkırdayarak kafasını salladı.

"İtlik ve Serserilik"

Mark: Bumie~

Şarj aletim sende mi?

Youngjae: Bana verdin ya sabah hyung

Jaebum hyung'a yalakalık yapmana gerek yok

;"

Mark: Ben kimseye yalakalık yapmam velet

Bumie~: Şu mesajları bi kesin aq

Çalışıyorum!

Youngjae: Sen bu saatte çalışmazdın ki hyung

Mark: Başka şekilde mi çalışıyosun yoksa

Bumie~:Fesat köpek

Çaylak geldi.

Onu çalıştırıyorum

Youngjae: Ben o kadar yalvarırdımda çalıştırmazdın

Bu ne ayrımcılık

Mark: Gerizekalı

Seni o kadar çalıştırmadım mı ben

Youngjae çevrim dışı...

Mark: Aynı evdeyiz tuvelete girmekle kurtulamazsın

ENİNDE SONUNDA ÇIKICAKSIN

________---------___--

Okuyorsunuz ama keşke yorum da yapsanız be...

Kaos ister misiniz? mesela

Apfelsine |JackbumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin