-Jinyoung-
Yemekten sonra Jackson'ın kapısını önüne gidip kapıyı tıklattım. Cevap vermeyince konuşmaya başladım. "Wang gae uyudun mu? Uyumadına eminim ama kanıtlayamam." Kendi kendime gülmeye çalıştığımda içerden gelen iç çekişleri duymamla sustum.
"Seni ihmal ettiğimin farkındayım. Sadece... telafi etmek istiyorum. Sen nasıl istersen öyle..." Hâla cevap vermediğinde adım seslerini duydum. Kapıyı açıcağını düşünmüştüm. Ama sadece kapının dibine oturdu.
"Beni erkek kardeşi gibi gördüğünü söyledi." Ağlarken hıçkırıkları arasında konuştuğunda ne yapmam gerektiğini bilemedim. "B-ben onu ç-çok seviyorum Park gae" Boğazımdaki yumrunun gitmesi için yutkunup cevap verdim. "Biliyorum benim küçük Wang gae'm"
Aklıma gelenle bende kapının dibine oturup sırtımı kapıya yasladım.
🎶There is no one compares with you
( Seninle karşılaştırılacak kimse yok)And these memories lose their meaning
( Ve bu anılar anlamlarını yitiriyor )When I think of love as something new
( Sevgiyi yeni bir şey olarak düşündüğümde)Though I know you'll never lose affection
( Asla şefkatini kaybetmeyeceğini biliyorum)For people and things that went before
( Daha önce giden insanlar ve şeyler için )I know you'll often stop and think about them
( Sık sık durup onları düşüneceğini biliyorum )In my life, I'll love you more
( Hayatımda seni daha çok seveceğim)Though I know you'll never lose affection
( Asla şefkatini kaybetmeyeceğini biliyorum )🎶"Sözleri değiştirdin."
İçerden buğulu sesi geldiğinde kıkırdadım. Kapının önünden kalktığını anlayınca ben de kalktım. Kapının kilidini iki kere çevirdikten sonra kapı açıldı. Yüzüne baktığımda esmer bedeninin solduğunu gördüm. Kollarımı beline sardığımda zayıfladığını da fark ettim.
₩
Yatağa oturmuş başı göğsümde dinleniyordu. Saçlarını okşadığımda konuşmaya başladı. "Park gae neden kimse beni istemiyor?" Saçlarını okşamaya devam ettim. "Şşş... O ne demek ya? Ben neyim burda?!" Kafasını kaldırıp yüzüme baktıktan sonra daha da sokuldu. "Hayır yaa... sen başkaları değilsin. Ben... hep sevilmek istedim. Sen sevdin, çocuklar sevdi. Ama kimi sevmeye kalksam sanki sevgimin altında kalıyorum."
"Ahh wang gae... gerçekten ne demem gerektiğini bilmiyorum. Bu halin beni üzüyor. Hem zayıflamışsın da ve ben seni böyle bitkin ve yorgun görmek istemiyorum." Derin bir nefes alıp saçları arasını öpüp geri çekildim. "O yüzden toparlanıp benim Wang gae'm olur musun?"
Masumca yüzüme bakıp çocuk gibi kafa salladı. "Üstünü değiştir de dışarı çıkalım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Apfelsine |Jackbum
Fanfiction[Tamamlandı] teamwangx: O kız seni hak etmiyor Im jaebum! Senden nefret bile edemiyorum Kahretsin!! [Görüldü 15.34] Im.jb: Peki kim beni hakediyor? Wang? ( з [Görüldü 23.15] Cover designer by ; İMPOSSIBLE DESING