Apfelsine |Jackbum

●ㅅ●

Jaebumla kalmamın ardından bir hafta geçmişti. O bir hafta çok saçma geçmeye başlamıştı. En saçma olanı da Jinyoung iyice eve uğramaz olmuştu. Evet Park Jinyoung. Benim küçük Park Gae'm. Yani diyceksiniz ki olabilir o da insan felan.

BENİM KÜÇÜK PARK GAE'M MARK TUANLA TAKILMAYA BAŞLAMIŞTI.
JAEBUM'UN KANKASI OLAN MARK!!!

Bu çocuk benim dizinin dibinden ayırmazdı. Şimdi yüzünü göremiyoruz. Saçma bir şekilde sonunda evden çıkıyo diye mutlu da oluyorum. İşini aksatmıyo olsa bari. Jinyoung ortalarda olmayınca evdekilerin bakımı da kısmen bana kalmıştı.

Onlara çok iyi bakıyorum bir kere. Kesinlikle yemeklerimi beğenmedikleri için Tayland'a göndermeye çalışmadım. KÖPEKLER YEMEK BULMUŞLAR BİR DE BEĞENMİYOLAR!! Sonrasında hazır beslendik tabii.

Jaebumla da son bölümün çekimini bitirmiştik. Bu akşam gala olduğu için kendime takım seçmeye çalışıyordum. Benim süslü Bambamım bile hazırlanmış beni bekliyorlardı. Hepsinin içinde mükemmel görüneceğimi biliyorum ama önemli olan Jaebum'a mükemmel görünmem.

Siyah gömleğim ve siyah takım elbisemi giyip boynuma gümüş kolyemi taktım. Takılarım ve saçımda tamam olduğunda sonunda odamdan çıktım.

₩

Sonunda gala'nın yapılacağı yere gelmiştik. Kapıda karşılaştığım insanlarla konuşurken gözlerim Jaebum'u arıyordu. Yanımdaki adamla konuşurken belimde hissettiğim elle kafamı sağıma çevirdim.

TANRIM AKLIMA SAHİP ÇIK!!
BU NE ZALIMIN EVLADI?!?!

Eli belimdeki yerini korurken ben onu kesiyordum. O da hâlâ adamla konuşuyordu. Konuşmaları bittiğinde o da bana döndü. "Çok yakışıklı olmuşsun." Bunu bana demende ne biliyim şov bence. "Teşekkür ederim. Sende." Gülümseyip hafif ileri ittirdiğinde içeri geçmem gerektiğini anlayıp harekete geçtim.

Yönetmen, yapımcı vs. konuştuktan sonra biz oyuncular çıktık. Jaebum konuşmaya başladığı zaman ona döndüm.

"Sanırım en sevdiğim yapımlardan biri oldu. Her zaman ki gibi klasik bir aşk değildi, aşık olan iki erkeği anlatıyordu. İnsanlardan belki de kötü yorumlar alıcaz ama iyi yorumlar da olacağını biliyorum. Çalışmaktan en zevk aldığım rol arkadaşıma veriyorum mikrofonu."

Bana dönüp mikrofonu uzattığında ne yapacağımı bilemedim. Elindeki mikrofonu alıp sadece içimden geçenleri dile getirdim.

"Bu benim ilk çalışmamdı. Seçmelere girdiğimde hiç umudum yoktu. Benim yerime başvuru yapıldığında çok sinirlenmiştim." Bambam'a bakıp göz kırptığımda o da gülmüştü.

"Özür dilerim. Hayranı olduğum oyuncuyla beraber çekmiş olmak da benim için gurur kaynağıydı. Bu yapımdan çoğu insan nefret edebilir. Ama sizden tek istediğim empati kurup öyle izlemeniz." Burnumu çekip yutkunduğumda boğazımdaki yumru canımı yakmıştı. "Yaşananlar gerçekten olabiliyor. Ve aileler saygı duyun ki çocuklarınızda duysun."

Gözlerim dolup akmaya başladığında kafamı Jaebum'a çevirdim. Yanıma gelip mikrofonu aldıktan sonra başka birine uzattı. Bileğimden tutup kenara çekti. "Her şey geçti Apfelsina. Her şey daha da iyi oluyor." Kafamı salladığımda beni boynumdan tutup kendine çekti ve sarıldı.

₩