- Son gün -
Uyandığımda daha rahattım. Yarın annemler burada olacaktı. Giyindim, kahvaltıya indim. Yemeğimi yedim. Yukarı çıkıp test falan çözdüm. Bu süre içinde Hamdi sürekli dibimdeydi. Yanımdan ayrılmıyordu. Ben umursamamaya çalıştım. Ben korkarsan Umut'ta korkardı. Ayrıca yarın kurtulacaktım zaten birazdan da yatacaktım. Yarından sonra bir daha onu asla görmeyecektim. Korkmaya gerek yok değil mi?
Akşam yemeğimizi bitirince herkes odasına gitti. Bende odama gidecektim ki Umut yanıma geldi. Onunla uyumam için ısrar ediyordu. Reddedebilecek bir durumda değildim. Onun odasına gittim. Arkadaşlarımız bazen yatıya geldiği için annem ikimizin de odasına ikişer yatak koymuştu. Benim odamda ben ve Ahsen kalıyorduk. Umut ise tek yatıyordu. Yani oyuncaklarını saymazsak. İkimizde yataklarımızı uzandık. Umut hemen uyudu. Bende uykuya dalıyordum ki bir anda kapı açılıverdi. İlk başta Ahsen sandım. Fakat sonra görüntü netleşti ve ben dehşete kapıldım. Gelen Hamdi idi. Kapıyı tam kapatmadı, bana doğru yürümeye başladı. Çığlık atmayı düşündüm ama Umut uyanırdı. Korkarsa kriz geçirir. Ne yapacağımı bilemezken, Hamdi yatağıma çıktı. Ben tam bağırıyordum ki ağzımı kapattı. Çırpınıyordum, ama elinden kurtulamıyordum. Üstüme doğru uzandı ve pijamalarımı çıkarmaya çalıştı. Korktum ve bütün gücümle ona bir tekme attım. Tekmenin acısıyla bir an geri çekildi. Kaçmaya çalışacaktım ki yediğim yumruğun şiddetiyle yatağa yığıldım. Hamdi üzerime çıkıp beni dövmeye başladı. Bağırıyordum sonunda ama sesimi sadece Umut duydu. Umut uyanıp bizi öyle görünce şok geçirdi. " İmdat!" diye bağırdığımı duyunca Hamdi'ye doğru gelip onu çekmeye çalıştı. Fakat o canavar ona acımadı. Karşısındakinin kim olduğunu umursamadan Umut'a çok sert bir tekme attı. Umut darbenin etkisiyle duvara yapıştı, sonra kriz geçirmeye başladı. O şeytan ne yeğeninin haline ne de benim yalvarışlarıma aldırmadı. Yüzlerce kez Ahsen'e seslendim. Çığlık attım fakat ne gelen vardı ne de giden. O pislik bana sabaha kadar otizmli kardeşimin önünde tecavüz etti. Sabaha karşı da yorgun bir şekilde hiçbirşey demeden, bizi öylece bırakıp uyumaya gitti.
Acı çekiyordum, çok canım yanıyordu. Zar zor kalkıp Umut'un yanına gittim. Bunun ona son sarılmam olduğunu inanın bilmiyordum...
Birkaç saat sonra annemler geldi. İşte ben hayatın ne kadar acımasız olduğunu herşeyi anlatmaya aşağıya indiğinde öğrendim. Hamdi benden önce inip birsürü yalan atmıştı:
- Ağça akşam çıldırdı. Çığlıklarını duydum, odaya girince üstüme saldırdı. Kendini duvardan duvara vurdu. Umut'u itti. Ne yapacağımı bilemedim.
- Anne, baba! Yalan söylüyor, o bana tecavüz etti! Başımı o bu hale getirdi!..
Lafımı daha bitirmemiştim ki yüzüme bir tokat çarptı. Bu tokat bir zamanlar "kahramanım" dediğim babamdandı. Sesimi kesmeyince tokatın devamı da geldi. Hayatımda ki ilk dayağımı o canavardan, ikincisini de şimdi babamdan yiyordum. Bazen düşünüyordum, şimdi size de soruyorum:
- Suçum neydi benim?..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AĞÇA
Fiksi Umum... Ben kim miyim? Ben daha 15 yaşında olan bir kız "çocuğuyum". İnsaniyetimi ve çocukluğumu bir günde aldılar benden... Suçum neydi benim?