chanel | jaeyong ✓

seven

Üzerimde sadece işbirliği yaptığım markanın iç çamaşırıyla öylece dururken Yuta üzerime bir mont getirdiğinde ona gülümsedim.

Çekime ara vermiştik ve Yuta yemek kamyonuyla seti ziyarete gelmişti.

'İnsanlar hakkımızda konuşacaklar.'

Ona bakarak konuştuğumda omzunu silkti.

'Sorun değil. Sen sevdiğim birisi olduğunu biliyorsun ve insanlar da yakın arkadaş olduğumuzu biliyorlar.'

'Evet, haklısın.'

'Ama yanlış anlamaları bir sorun yaratmaz, öyle değil mi? Jaehyun'u hedef almıyor muyuz sonuçta?'

Kafamı salladığımda gülümsedi.

'Bugün mü sözleşmeni iptal edecek?'

'Evet, toplantımız dörtte. Bunu neden yaptığını anlamıyorum ama...'

'Seni pişman edeceğini söylemişti ve pişman etmeye çalışıyor. Seninle oynuyor ve sen de onunla oynamalısın Taeyong.'

'Ama o çok güçlü.'

'Sen de öyle olacaksın.'

Toplantıya yetişmesi gerektiği için gittiğinde ben de çekimleri tamamladım. Daha sonra da şirkete gittim. Jaehyun, odasında beni bekliyordu. Karşısına oturduğumda bacaklarımı üst üste atarken kafamı kaldırarak ona baktım.

'Merhaba.'

'Merhaba Taeyong.'

Önüme bir dosya uzattığında:

'Burayı imzalarsan şirketimizle olan anlaşman tamamen bitecek. Eski iş birlikleri ve reklamlarla ilgili maddelere bir göz at istersen.'

Anlaşma tamamdı. İmzaladıktan sonra geriye ona uzatırken ellerimiz birbirine değdiğinde irkildim. Koltuğundan kalkıp yanıma geldiğinde eliyle yanağımı okşadı.

'Benimle oynamanı seviyorum Taeyong.'

'Oynamıyorum.'

'Yuta'yla küçük planınızı bilmediğimi mi sanıyorsun?'

Yutkunduğumda ellerini boğazıma indirdi.

'Şu an tek yapmak istediğim şey seni şu masaya dayayıp benimle oynadığın için cezalandırmak.'

'Sen de benimle oynuyorsun?'

'Yani? Sen de beni mi masaya dayayıp cezalandırmak istiyorsun?'

'Gidiyorum ben.'

Ayağa kalktığımda omzunu silkti.

'İstersen gidebilirsin Taeyong. Ama bu gece dayanamayıp ikimizden birinin diğerine gideceğini biliyoruz.'

'Hoşça kal Jaehyun.'

Şirketten çıktıktan sonra Yuta'yı aradım.

'Yuta, bu gece sevgilinle bana gelsenize. Bir şeyler yeriz ve sevgilinle de tanışmış olurum.'

'Sicheng'le mi? Ona sorduktan sonra sana mesaj atarım.'

Eve geçerken attığı mesaja baktığımda gülümsedim.

'Sicheng gelmeyi çok istediğini söyledi. Sabırsızlanıyoruz. ㅋㅋㅋㅋ'

Duş alıp üzerimi değiştirdikten sonra yiyecek bir şeyler hazırladım. Yutalar geldikten sonra da masaya oturup yemeğimizi yedik.

Sicheng utangaç biriydi ama iyi anlaşmıştık. Çok iyi birine benziyordu. Yuta sürekli onu övüp utandırırken başını eğip elleriyle oynadı.

Keyifli bir şekilde oturup sohbet ederken kapı çaldığında Yuta ve ben birbirimize bakarak kaşlarımızı çattık. Sicheng:

'Birini mi bekliyorduk?' diye sorarken kafamı salladım.

'Hayır? Sanırım.'

'Ben bakarım. Siz de izleyebileceğimiz bir film bulun o sırada.'

Onu onaylayıp Sicheng'le bir animasyon seçerken kapıdan gelen seslerle odadan dışarı çıktık.

'Çekil önümden.'

'Başkasının evine böyle girebileceğini mi sanıyorsun?'

'Çekil diyorum sana.'

'Jaehyun? Yine mi içtin?'

Sesimi kontrol altında tutmaya çalışarak onu içeri aldığımda Sicheng şaşkındı. Ona olayları anlatmıştık ama böyle bir şey yaşanacağını beklemiyorduk.

Yuta'ysa bunu bekliyor gibiydi. Sicheng'i kolundan çekerken bana hin bir gülüş atarak:

'Sen halledersin Taeyong.' dediğinde yüzüm kızardı. Sicheng'le vedalaştıktan sonra ikisi evden çıktılar.

'Jaehyun, uyumak ister misin?'

Her zaman olduğu gibi sarhoş küçük bir bebeğe dönüşürken dudağını büzdü.

'Taeyong ben çizemiyorum.'

'Ne-?'

'Eğer içki içmezsem çizemiyorum. Senden ayrıldıktan sonra, Amerika'ya gittikten sonra ayık kafayla hiç çizemedim. Sadece sarhoşken çizebiliyorum.'

'Bu yüzden mi o kadar çok içiyorsun?'

'Sana anlaşmayı zorla imzalattığım için özür dilerim. Seni yanımda tutmam lazım. Giderken sana çizmeden yaşayamayacağımı söylemiştim ama ben yanımda sen olmadan çizemiyorum. Sensiz yaşayamam.'

Beni kendine çekip başınu boynuma gömdüğümde:

'Burada kalacağım.' dedi. 'Kovsan da bir yere gidemem çünkü burada kalmadan yaşayamıyorum.'