Lütfen bölüm sonunu okuyun ⭐
Keyifli okumalar 🌸
Tek kelime. Korkuyordum. Cidden çok korkuyordum. Çünkü gördüğüm rüya, rüya değil de kabustu sanki. Gördüğüm silüet sanki şeytani bir varlığı andırıyordu. Simsiyah, dev gibi kanatları tamamen tüyden oluşuyordu. Pamuk kadar yumuşak bir görünüme sahipti ve tüm ihtişamıyla güneş gibi parlıyordu. Bir ara siyah, gür saçlarının arasında iki boynuz gördüm. Siyah ve kırmızı arasında gidip gelen boynuzlar...
O yaklaştıkça renkleniyordu görünümü. Yüzünü görmek istedim o an. Fakat daha dikkatli baktığım anda tüm bedenim korkudan kaskatı kesilmişti. Çünkü karşımdaki şeyin yüzü yoktu. Herşeyi hatta kanatları dahi vardı. Fakat yüzü sanki bir silgiyle silinmiş gibiydi. O, kanatları ve boynuzları olan fakat yüzü olmayan şeytani bir varlıktı. Ve bu korkmam için fazlasıyla yeterli bir sebepti.
Uyanır uyanmaz uzun bir duşa girdim. Uyanmama rağmen sanki tekrar onu görecekmişim gibi hissediyordum. Neden bu kadar korktuğumu bilmiyordum. Fakat korkulmayacak bir görüntü değildi. Kitapta gördüklerim aklıma gelince az da olsa rahatladım. Çünkü gördüğüm rüya kitapta gördüğüm çizimlere benziyordu. Bu da demek oluyordu ki çizimler sadece bilinç altıma fazla yerleşmiş olacak ki rüyama girdi.
Bornozuma sımsıkı sarılırken banyodan hızlı adımlarla çıktım. Küçük havluyla saçlarımı kurularken oda da birinin varlığını hissettim. Sadece hissetmem bile içimi ürpertmişti. Yutkunarak havluyu gözümün önünden çektim. O an yatağımda gördüğüm şey ile hayatımda daha önce atmadığım kadar yüksek bir çığlık firar etti. Ben daha şoku atlatamamışken Yoongi hyung ve Jimin hyung odaya daldılar. Yoongi hyung sanki bunu görmeyi bekliyormuş gibi yanıma gelip beni kollarının arasına aldı. Jimin hyung yatağımdaki dev kanatlı şeytani varlığı çekiştirerek odadan çıkardı. Yoongi hyung bana korkmamı gerektirecek bir şey olmadığını söyleyip duruyordu fakat ben hem rüyanın etkisiyle hem de o şeyi canlı canlı görmenin etkisiyle çoktan ağlamaya başlamıştım.
*******
Şuan salonda oturmuş Yoongi hyung ile Jimin hyung'un yatağımda gördüğüm şeyin aslında şeytani bir varlık olmadığını, Jimin hyung'un memleketi Busanda bulunan üniversitenin tiyatro kolunda görevli olan arkadaşı olduğunu anlatmaları ve benim sinirden kudurduğum bir konuşmanın içerisindeydik. Ciddi anlamda sinirden kuduruyordum. Çünkü sikeyimki çok korkmuştum. Kitabın üstüne rüya ve ardından sabahın köründe odamda dev kanatlı, boynuzlu bir varlık görmem neredeyse aklımı kaçırmama sebep olacaktı. Ben sinirimi dilimle yanaklarımı ezerek ve sağ bacağımı gereğinden fazla yere vurmakla geçirmeye çalışırken odadaki konuşmalara odaklanabilmem pek de kolay değildi. Jimin hyung'un telaşlı bakışlarına aldırmadan Yoongi hyung'u dinlemeye devam ettim.
"Jungkook, biliyorum korktun. Korkman gayet normal. Öncelikle Taehyung buraya Jimin'i ziyaret etmeye geldi. Jimin'e farklı bir karşılama hazırlamak istemiş fakat odaları karıştırınca olanlar oldu."
"Hyung, cidden tuhaf bir karşılama değil mi bu? Yani, ne bileyim madem süpriz yapmak istiyordu ne diye böyle kanatlı boynuzlu bir şeyler giyip geldi. Yemin ediyorum korkudan ölecektim."
Jimin hyung mahçup bir şekilde başını öne eğmiş elleriyle oynuyordu. Pekala, sevdiklerimin bu şekilde üzgün olması beni fazlasıyla üzüyordu. Bu yüzden daha fazla uzatmadan konuyu tatlıya bağlamaya çalıştım. Onların üzülmesi benim için yeterince kötü bir şeydi. Derin bir nefes alıp ayaklandım.
"Pekala, bu kadar yeter. Herşey açığa kavuştuğuna göre ortada bir sorun kalmadı. Şimdi herkes üzgün ifadesini yok edip mutfağa gelsin. Çünkü açlıktan ölmek üzereyim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEVİL | TAEKOOK
ФанфікиBiz ayrı dünyaların insanıydık. Lafın gelişi söylemiyorum bunu. Gerçekten ayrı dünyalar... Ben insan, o ise bir şeytan... Başlama Tarihi : 30 Mayıs 2020 Bitiş Tarihi : (?)