Minji, Yoohyeon'a doğru döndükten sonra kılıcını beline koymuştu. "Iyi misin?" Yoohyeon Minji'ye kafasını sallamıştı. Şuan konuşamadığını farketti. Demek ki Minji'yi daha ele geçirmemişlerdi.
Yoohyeon tahtından yavaşça kalkıp Minji'ye doğru temkinli adımlarla yaklaştı. Minji Yoohyeon'un garip hareketlerini anlamamıştı. "Yoohyeon iyi misin? Az önce noldu neden benim adımı söyledin?"
Yoohyeon gözünü Minji'den ayırmıyordu. Onlara direk Minji'nin adını söylemişti. Nasıl yapmıştı bu salaklığı?
Yoohyeon iyice Minji'ye yaklaşmıştı. Onu ne zaman ele geçireceklerdi belli değildi. Dikkatli olmalıydı. Ama sarayın dışından gelen sesler dikkatini dağıtmıştı. Kafasını tekrar Minji'ye çevirdiğinde ise Minji'nin derin derin nefes alıp verdiğini gördü. Ellerini sertçe kafasına bastırıyor, gözlerini bir daha hiç açmayacak gibi yumuyordu. Yoohyeon hemen Minji'den uzaklaştı. Onu ele geçirmişlerdi...
Minji bi anda doğrularak Yoohyeon'a kin dolu bir şekilde bakmaya başladı. Ardından elini yavaşça beline doğru götürdü. Sinsi gülümsemesi ise ortaya çıkmıştı.
Ama Minji asla gülümsemek istemiyordu ki. Minji Yoohyeon'un ona olan bakışlarını farketmişti. Niye ona böyle bakıyordu? Onun suçu değil miydi her şey? O yüzden her şeyden vazgeçmemiş miydi? Onlardan bile...
Kendisini eline geçiren duyguyla belindeki kılıcı hızlıca çekince kulakları tırmalayan bir ses çıkmıştı.
"Her şey senin yüzünden oldu. Her şeyi mahvettin. Hiç bir şeyi beceremedin Yoohyeon"
Yoohyeon, elindeki kılıcı ona doğrultmuş Minji'ye korku dolu gözlerle bakıyordu. Geri geri yürüyerek kılıcın sivri ucundan uzaklaşmaya çalışırken ayağı takılıp yere düştü.
"Be-ben hiç bir şey yapmadım Minji inan bana ben hiç bi-"
Kulakları sağır edecek türden patlama sesi ile sarayın parçalanan kısımları her yere yayıldı.
"Sence hiç bir şey yapmamış olsan bunlar başımıza gelir miydi Kraliçe Yoohyeon"
Yoohyeon kafasını iki yana sallamıştı. Minji haklıydı. O bir görevi bile doğru düzgün yerine getirememişti. O Kraliçe olmayı hak etmiyordu. Onun herkesden daha güçlü olması gerekirken o en güçsüzdü. Güçlü olan kişi ise tam karşısındaydı.
"Evet gelmezdi. Şimdi bırak bu suçluluk duygusunu Yoohyeon. Şuan bedenimi kontrol edemiyorum. Senin çok uzaklara gitmen gerek aynı bizim yaptığımız gibi"
Yorumlarınızı eksik etmeyin♡
Finale yaklaşıyoruz:')
ŞİMDİ OKUDUĞUN
👑Endlessly Before My Eyes[Dreamcatcher]✔
FanfictionDREAMCATCHER Geçmişin geleceğe sorduğu sorudaki şıklardan biri seni tahta diğeri ise seni mavi güllerle dolu tabuta götürecek. Sonunda her iki şık da kaybedecek. Ve senin yaptıkların gözlerinin önünden asla gitmeyecek. Roller değişecek ama kader old...