seventeen

4.1K 413 870
                                    

"Hazır mısın?"

Harry, elini Louis'nin omzuna koymuş, bakışlarını dikkatlice onun suratında gezdiriyorken sordu. Ses tonu yumuşak, dokunuşu naifti; sanki sert dokunsa kırılabilecek bir eşyaya dokunuyor gibiydi.

Louis derin bir nefes aldı ve elleri arasında tuttuğu kilidi sıktı. Bunca zaman yüz verdiği, aynı yatağa girdiği ve hatta eşlenmeyi düşündüğü bir adamın kendi babasını nasıl öldürdüğünü dinleyebilecek miydi? Buna hazır mıydı kendisi de bilmiyordu.

Onun kararsızlığını fark etmiş olan Harry, elini onun omzundan beline indirdi ve küçük bedenini nazikçe kendisine yapıştırdı. Ardından güven veren bir şekilde gülümsedi.

Ondan cesaret alan Louis dişlerini birbirine bastırarak anahtarı kilide geçirdi ve Miguel'i kilitledikleri kafesin kapısını açmış oldu.

İçeri doğru bir adım attığında Harry onu bıraktı, ardından Louis arkasına döndü.

"Belki ben girmesem daha iyi." diye mırıldandı Harry. Bu söylediği Louis'yi gülümsetti, çünkü alfa hâlâ ikisinin özeline saygı gösteriyordu. Her ne kadar ortada bir özel veya saygı kalmamış olsa da...

Harry'nin varlığı Louis'yi rahatlatıyordu, hem de hatırı sayılır derecede fazla. Bu yüzden sesinin kısık çıkmamasını umarak "Arkamda kal." dedi, bir alfaya emir kipiyle konuştuğunu fark bile etmeden.

Alfa başını salladı, ardından Louis derin bir nefes alarak yeniden Miguel'e döndü. "Anlat."

Miguel yerinden doğrulup hızla Louis'ye doğru adımlamaya başlayınca Harry hiç beklemeden omegayı kendi arkasına aldı ve kırmızıya dönmüş gözlerini Miguel'in şaşkın suratıyla buluşturdu. Ardından bir hırıltı çıktı boğazından dudakları hâlâ kapalıyken.

Louis diliyle dudaklarını ıslatıp yutkundu ve elini Harry'nin omzuna koydu, öne doğru bir adım atıp Harry'nin yanına, Miguel'in karşısına geçti. "Ne anlatacaksan olduğun yerden anlat."

Miguel çaresizlik içinde başını aşağı yukarı salladı, ardından boğazını yalancı bir öksürükle temizledi.

"İlk önce babanla tanıştım, sürü toplantılarından birinde. Oğlunun bir omega olduğunu ve eşlenmeyi beklediğini söyledi. Ben de seninle tanışmaya karar verdim, baban ve annenle bir plan yapıp sürekli ikimiz için ortamlar ayarlamaya çalıştık."

Louis sesli bir şekilde yutkundu. Babasının kendi katiliyle iş birliği yapmış olması, bünyesine biraz ağır gelmişti.

"Devam et."

"Seninle yakındık. Senden etkileniyordum ama Harry her seferinde karşıma çıkıyordu. Ne zaman yardıma ihtiyacın olsa, benden önce yardıma o koşmuş oluyordu. Ben de dayanamayıp Alvin'le konuşmaya gittim."

"Sen- Siktir, ne?!"

Harry sinirlenmişti, yumruk haline getirdiği elini sıkı sıkı sıktığını görünce anlamıştı Louis bunu.

"Alvin'e seninle daha çok vakit geçirmesini, yoksa Louis'nin seni onun elinden alacağını söyledim. İkiniz arasındaki aptal çekimi bir tek ben fark edebiliyordum tabii. Alvin'in umurunda bile olmadı, Harry. Senin asla böyle bir şey yapmayacağını falan zırvaladı. Aptal."

Harry bir adım öne attı, sıktığı dişleri arasından "Düzgün konuş." diye tısladı. Louis de bir kaza çıkmaması için elini onun göğsüne atıp geri çekilmesini sağladı.

"Devam et Miguel, ve hızlıca sadede gel. Gereksiz kısımları duymak istemiyorum."

Louis çattığı kaşları arasından konuştuğunda Harry'nin şaşkın suratı kendisine döndü; fakat ne Alvin'in sevgilisine olan güveni, ne Harry'nin betasını koruması, ne de başka bir şey şu an Louis'nin umurunda değildi. Tek istediği Miguel'in suçunu itiraf etmesiydi.

sunflowers & kisses | l.s.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin