twenty five

5.2K 330 719
                                    

hiç beklemediğim bir şekilde olay çok yanlış yerlere gitti arkadaşlar ben de ne olduğunu anlayamadımxjakxhskdl

• • •

Louis alfasının sabah yakaladığı geyiği pişirmek üzere fırına attıktan sonra salona geçti ve iki kişilik koltuğun sol tarafına oturup son iki hafta içerisinde olanları düşünmeye başladı.

Konuştukları gibi dolunay gecesini beraber geçirmişlerdi, Louis'nin isteği sonucunda Harry korunmuştu çünkü omega gerçekten de kendisini hâlâ hamileliğe hazır hissetmiyordu. Alfası da bu durumu anlayışla karşılıyor, her sevişmelerinde korunmayı ihmal etmiyordu. Aslına bakılırsa mühürlendikleri gece mecburen korunmamışlardı fakat Louis'nin korktuğu gibi ortaya hamilelik durumu çıkmamıştı, neyse ki.

Gerçekten de içten içe Harry'nin çocuklarını taşımak için can atıyordu, fakat korkmanın önüne de geçemiyordu. Alfasının dediği gibi tüm hamileliği boyunca yanında olacağını biliyordu, hatta bundan emindi. Korktuğu asıl şey belki de karnında küçük kurt yavruları taşımak değil de, doğurmaktı. Doğum anını düşünmek bile tüylerini ürpertiyordu.

Düşünmekten başı ağrımaya başladığında oflayarak başını geriye attı ve rahatlamaya çalıştı. Ellerini dümdüz karnının üzerine koyup orada bir hareketlilik hissetmeye çalıştığında tabii ki başarılı olamadı. Korunmadan seviştikleri o ilk geceden beri bunu sık sık yapıyor, hamile olmadığından emin olmaya çalışıyordu.

Fark etmemiş olsa da bu hamilelik konusu son zamanlarda kafasını çok fazla kurcalıyordu ve Louis bu yüzden ciddi anlamda uykusuzdu. Göz kapakları iyice ağırlaşmaya başlayınca dayanamayarak onları kapattı ve fırında pişmekte olan yemeği umursamadan günlerdir hasret kaldığı uykuya daldı.

"Ben geldim hayatım!"

Omega dış kapıdan içeri giren eşinin sesini duyar duymaz kalbinin gümbür gümbür atmaya başladığını hissetti ve yerinden doğrulup heyecanla "Hazza!" diye bağırdı. Ardından mümkün olduğunca hızlı adımlarla odasından çıkıp eşine doğru koşmaya başladı, Harry de ona doğru geliyor olduğundan koridorda karşılaştılar.

Louis'nin şişkin karnıyla koşuyor olması Harry'yi korkuturken eşini o hâlde görür görmez onu daha fazla yormadı ve hızlıca koşarak aralarındaki mesafeyi kapatıp eşini kolları arasına aldı.

İki günlük özlem ikisini de resmen mahvetmişti. Louis rüyada olsa da Harry'nin özlemini kalbinin en derin köşesinde bile hissedebiliyordu. Keza karnındaki bebekleri de öyle.

Harry ise zaten rüyayı görmediği için gerçekten yaşıyormuş gibiydi. İki koca gün boyunca hasretinden öldüğü lavanta ve portakal çiçeği kokusu şimdi etrafını sarmalamıştı; bebeği yine ait olduğu yerde, onun kolları arasındaydı. Bu hissin verdiği rahatlamayla derin bir nefes verdi.

Omega hıçkırarak ağlamaya başladığında başını alfasının boynuna gömdü ve karnının izin verdiği kadarıyla ona resmen yapıştı. Hıçkırıkları ve gözyaşları çoğalırken "Seni çok özledim." diye mırıldandı alfasının boynuna doğru.

Harry onun belini okşarken yumuşak sesi kulaklarına dolunca kalbi sımsıcak oldu ve başını biraz yana çevirip eşinin boynuna peş peşe sulu öpücükler kondurmaya başladı.

sunflowers & kisses | l.s.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin