twenty eight

3.6K 283 986
                                    

Louis uzandığı koltukta biraz kıpırdanıp başını arkaya çevirdiğinde Harry'nin pür dikkat karşısındaki televizyonu izlediğini gördü ve gözleri bir an için onun açıkta kalmış olan pazısına değdi.

Alt dudağını dişleyerek yerinden kalktığında Harry'nin bakışları ona döndü, ağzını açıp bir şey söylemesine fırsat kalmadan omegası şişkin karnını bir eliyle tutarak dikkatli bir şekilde onun kucağına oturdu. Alfa tekli koltukta oturduğu için eşinin onun kucağına yan bir şekilde yerleşmesi hiç zor olmamıştı.

Bir kolunu alfasının ensesine, diğerini de kol kasına attığında Harry büyük ellerinden birini onun belinde sabitlemekte hiç gecikmemişti. Diğer eliyse her zamanki gibi eşinin karnını hafif hafif okşuyordu.

"Harry..." dedi Louis onun saç diplerini yavaş yavaş okşarken. Bu sırada Harry de onun boynuna minik minik öpücükler kondurmakla meşguldü, cevap olarak minik bir "Hm?" sesi çıkarmakla yetindi.

"Bir şey isteyeceğim senden..."

Omega yerinde heyecanla kıpraşmaya başladığında alfası başını onun omzuna yaslayıp aşağıdan aşağıdan gözlerine bakmaya başladı. "İste bakalım."

Louis onun koluna bakıp alt dudağını dişledikten sonra dudaklarını yaladı. Ardından pazısının üzerinde duran parmaklarını hafifçe sıkıp "Şuradan..." diye mırıldandı. "Çok canım çekti."

Alfa şaşkınlıkla başını geri çekip omegasının gözlerinin içine bakmaya başladığında Louis bir kez daha dudaklarını yalayıp yutkundu.

"Çok canım çekti, alfam..."

"Ne?"

Omega onun pazısını bir kez daha sıktıktan sonra kucağına iyice yerleşti. "Şu kol kasın çok güzel görünüyor, bir kerecik ısırsam olur mu?"

"NE?!"

Harry dehşete düşmüş bir hâlde kucağında Louis'yle birlikte ayağa kalkıp eşini yere bıraktığında omega sinirle kaşlarını çattı.

"Ne atıyorsun kucağından be?!"

Ellerini karnına sarıp masum masum bakmaya başladığında Harry'nin yüzündeki ifade hemen yumuşadı ve hafifçe aşağı eğilip yeniden eşinin beline sarıldı. Başını da boynuna gömüp mührüne minik bir öpücük kondurdu.

"Özür dilerim hayatım, seni kucağımdan indirmek istemezdim ama beni buna sen mecbur ettin."

"Mecbur falan etmedim!" diye cırladı Louis onu geri ittirirken. "Sadece ufacık bir ısırık istedim ya!"

Harry omuzlarını yenilgiyle aşağı düşürürken "Ama hayatım-" diyecek oldu ki Louis bir elini havaya kaldırarak onu susturdu.

"Tamam, sus! Sen artık beni sevmiyorsun demek ki, bir ısırık bile vermediğine göre..."

Kollarını göğsünde bağlayıp ikili koltuğa geri oturduğunda Harry hiç beklemeden hemen onun yanına oturdu ve yeniden onun beline sarıldı.

"Louis sana dünyaları alıyorum dünyaları. Mutfak yemek dolu, daha on dakika önce tıka basa yedin. Ben anlamıyorum bu yemekler nerene sığıyor, içeride bebeklere yer kalıyor mu merak ediyorum."

"NE?!"

Louis korkuyla geri çekilip onu bir kez daha ittirdiğinde Harry sabır dilenir gibi derin bir nefes aldı.

"Gerçekten yer kalmıyor mudur bebeklere? Ama yemin ederim doymuyorum, yiyesim geliyor ne yapayım?"

Omega şişkin karnına mutsuz mutsuz bakıp onu ovarken aniden aklına çok önemli bir şey gelmiş gibi yerinde sıçradı. "Aman Tanrı'm, Harry!" diye bağırdı. "Ya bebekler yemeklerin içinde sıkışıp ölürse?!"

sunflowers & kisses | l.s.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin