twenty two

4.9K 380 686
                                    

Harry onun elini sımsıkı kavramışken ve bedenini iyice kendisininkine yapıştırmışken Louis dudaklarını yalayıp yerinde biraz daha kıpırdandı. Önünde duran birkaç alfa kendisini dikkatle izliyorken, ortamdan topuklarını kıçına vura vura kaçmamasının tek sebebi Harry'nin yanında duruyor olmasıydı.

Alfa son birkaç gündür Louis'ye sürekli olarak onu toplantıya getirmeyi düşündüğünü, diğer sürülerin alfalarının da onların arasındaki ilişkiyi bilmelerini istediğini söyleyip duruyordu. Omega bu duruma her ne kadar itiraz edip dursa da bir yerden sonra daha fazla dayanamamış ve teklifi kabul etmek zorunda kalmıştı.

İçten içe Louis; dakikalardır onu geren asıl şeyin tam karşısında oturan sarışın betanın, resmen kucağında oturduğu ela gözlü alfayla cilveleşip duruyor olması olduğunun farkındaydı. Alvin gayet mutlu gibiydi; ne Harry'yi, ne de Louis'yi pek de umursuyor gibi görünmüyordu.

Yaklaşık iki ay öncesine kadar o koltukta Miguel'e yapışmış olduğu düşüncesi birden aklına gelince Louis resmen kusmuğunun boğazına kadar tırmandığını hissetti.

Tıpkı geçen seferki gibi sıkıcı geçen bir toplantının ardından Louis ve Harry arabaya doğru ilerlemeye hazırlanıyorlardı ki, Alvin ve yeni sevgilisi birden diplerinde bitince omega gözlerini devirmemek için kendini zor tutmaya başladı.

"Alvin, seni böylesine mutlu görmek ne güzel. Nasılsın?"

Harry'nin normalden daha yumuşak çıkan sesi ve gülümseyen suratı Louis'yi hayrete düşürürken incecik dudaklarının hafifçe aralanmasına engel olamadı.

"Harry! İyiyim teşekkür ederim, sen nasılsın? Gördüğün üzere ben çok mutluyum. Aslında sen benden daha mutlu görünüyorsun, sonunda kendine uygun eşi bulduğuna çok sevindim."

Beta son söylediğinden sonra bakışlarını Louis'ye çevirdiğinde omega da itici bir şekilde gülmek zorunda kaldı. Tamam, birkaç gün önce Alvin gelip Louis'den önceden söylediği kötü sözler için özür dilemiş olabilirdi. Fakat Louis yine de bu yerden bitme betadan hiç hoşlanmıyordu.

Daha sonra Alvin'in sevgilisi Carl ve Harry arasında sıkıcı bir tanışma merasimi gerçekleşti. Kısa bir süre sonra Louis dayanamayıp tam artık gitmek istediğini belli edecekti ki Alvin'in beyaz ve küçük eli birden Harry'nin kumaş gömleğinin üzerinden omzuna dokundu.

"Seni tekrar görmek çok güzeldi, alfa."

Omega bir an için gözünün seyirdiğini hissettiğinde hiç düşünmeden alfasının elini sımsıkı tuttu ve kendinden emin bir gülümsemeyle betaya bakmaya başladı.

Harry onun bu hâlinden oldukça zevk alırken yüzünde büyük bir sırıtmayla betaya döndü. "Seni de öyle Alvin, hoşça kal."

Ardından her şey çok hızlı gelişti. Alvin cevap vermediğinde Louis hiç beklemeden Harry'yi tuttuğu eli sayesinde arabaya doğru çekiştirmeye başladı. Yolcu koltuğuna oturup kemerini sertçe bağladı ve kollarını göğsünde birleştirip çattığı kaşlarıyla yolu izlemeye başladı.

"Alvin de ne kadar mutluydu değil mi?" diye söze girdi Harry suratındaki büyük sırıtışla. "Her gün konuşuyorduk zaten biz onunla, anlatıyordu bana şu Carl'ı."

Louis duydukları üzerine "NE?!" diye bağırıp sonunda sessizliğini bozduğunda alfa aldığı haz yüzünden sırıtmamak için zor dayanıp pantolonunun cebini zorlayan telefonunu dışarı çıkardı ve vitesin önünde duran birkaç eşyanın arasına bıraktı. "Ne ne?"

Alfanın sakin çıkan sesi omegayı iyice sinirlendirirken kemerinin izin verdiği kadarıyla ona doğru döndü. "Her gün Alvin'le konuştuğunu mu söyledin yoksa ben mi yanlış duydum?"

sunflowers & kisses | l.s.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin