alarm ile uyandım. hızla odamda ki lavaboya girdim. genel işlerimi halledip üzerimi giyindim. silah ve çakılarımı da alıp en alt kata gidip yemekleri kontrol ettim. sonra tekrar yukarı ateş beyi uyandırmak için çıktım. kapıyı çalıyordum ki kapı açıldı. ateş bey kravatını bağlamaya çalışıyordu. kaşlarımı havaya kaldırıp kenara çekildim.. ateş bey sinirle "koskoca mafya ateş demir her boku becerip bir kravat bağlayamıyor" dedi ve kravatı boynundan çıkartıp yere attı. sakince eğilip yerden aldım. ateş bey beni fark etmişti. ona döndüm ve "isterseniz sizin için bağlaya bilirim ateş bey" dedim. bana hızla kafa salladı. kravatı doğru bir şekilde boynuna yerleştirdim. mecburi olarak ona daha da yaklaştım. traş losyonu, sigara ve kendi erkeksi kokusu ile baştan çıkarıcıydı. boyu benden uzundu. benim başım onun geniş omzuna geliyordu. hızla işimi bitirip geri çekildim. siyah olan gözleri daha da koyulaşmıştı. sert bir şekilde yutkundu ve bana "aşağı inip yemek yiyelim. sonra şirkete gideceğiz. toplantılar var" dedi. kafamı salladım. ateş bey hızla merdivenlere ilerlemeye başladı. bende peşinden gitmeye tabi ki.. aşağı kata inince ateş bey iki kişilik kahvaltı sofrasının baş köşesine oturdu. bana da yanında olan boş yere oturmamı söyledi. dediğini yaptım. sakince yemeğimizi yiyorduk ki ateş bey yemeği bırakıp bana bakmaya başladı. ben birisi bana bakarken yemek yiyemezdim ki..bende yemeği bırakıp ateş beye baktım.. bana tek kaşını kaldırınca açıklama gereği duydum. sakince "ateş bey birisi bana bakınca yemek yiyemem."dedim. biraz daha bakıp kendi yemeğine döndü.
bende bir şeyler daha yiyip yemeği bıraktım. biraz sonra ateş beyde bırakınca ayağa kalktık. hızla arabaya bindik. ateş bey siyah takım elbisesi ve lacivert saati ile oldukça yakışıklıydı. şimdi fark ediyordum da gözünün hemen altında orta boylarda bir dikiş izi vardı. işin garip yanı sanki bu iz onunla beraber doğmuş ve onunla bütünleşmiş gibiydi. ateş bey bana dönünce daha dikkatli baktım. bana "neden o kadar dikkatli baktığını öğrenebilir miyim?" dedi. bende "sadece yara iziniz dikkatimi çekti"dedim. sonra ekledim "size yakışıyor" dedim. gözlerinde oluşan şaşkınlık bariz belliydi. önüme döndüm. bana "onu güzel mi buluyorsun" dedi. bende omuz silkip tekrar ona döndüm. ardından "yara yada dikiş izleri hoşuma gidiyor. ve size cidden yakışmış" dedim. şaşkınlık ile kafa salladı. biraz sonra araç durdu. aşağı indik. şirkete varmıştık. tam kapıdan geçiyorduk ki kollarım tutuldu. başımda soğuk namluyu hissettim. ateş bey saniyesinde arkasına döndü ardından ürkütücü bir ses ile "kız benimle! hemen bırakın!" dedi. adam bırakmayınca hızla erkekliğine tekme geçirip silahı tutan eline tekme attım. adam silaha uzanmaya çalışınca yağım ile eline bastım. sonra ateş beye baktım. etrafını bir kaç koruma sarmıştı. hızla çakımı elime aldım ve adamlar ile ilgilenmeye başladım. ateş bey de iki kişiyi dövüyordu. bir adam silahını ateş beye doğrultunca hızla ateş beyin önüne geçtim. içimde çelik yelek tarzı bir şey vardı. adam silahı ateşledi. mermi bana denk geldi. hızla mermiyi umursamadan bıçağımı adama fırlattım. kalbine denk gelmişti. adam yere düşünce ateş beye baktım. bana bakıyordu. gözleri açılmıştı. yanıma gelince "sakin olun efendim içimde koruyucu vardı"dedim. derin bir nefes alıp beni kontrol etti. sonra kafa sallayıp ne zaman dışarı çıktığını bilmediğim şirket çalışanlarının arasından geçti. mermiyi çıkartıp arkasından geçtim. asansörün yanına ilerleyen ateş beye yetiştim ve asansörü çağırdım.
içeri girdik ve en üst kata çıkmayı bekledik. ateş bey "korumaları elden geçirmen gerekecek" dedi. bende boğazımı temizleyip "ateş bey isterseniz kendi ekiplerimi çağırabilirim. aralarında hacker gözlemci ve ajanlar var." dedim. ateş bey bana döndü ve "güvenilir mi? o adamlar 10 yıllık korumamdı mesela" dedi. bende "efendim çoğu görevde onlardan yardım alırım. onlarda benim gibi eğitimden geçtiler. yıllardır beraber çalışıyoruz." dedim. kafa salladı. asansörden indik ve toplantı odasına ilerlemeye başladık. ben ateş beye "ateş bey diğerleri gibi kapıda mı bekleyeyim yoksa-" derken sözümü kesip "kapıda diğerleri ile beklemen yeterli olacaktır gece" dedi. bende "siz nasıl isterseniz" dedim. toplantı salonuna gelince diğer korumaların yanına gittim. rojin sürtüğü de buradaydı. duvara yaslandım ve kapıya bakmaya başladım. bakışların bende olduğunu biliyordum. biri yanıma yaklaştı ona baktım. rojin. önüme geri döndüm. şu an herkes bize bakıyordu. o cırtlak ve tiz sesi duyuldu. "sahibini mi bekliyorsun köpekçik" dedi. duymazlıktan geldim. hala kapıya bakıyordum. bir kaç şey daha söyledi. duymazlıktan geldim ama son söylediği bardağı taşıra son damlaydı. bana "ne o seni altında mı inletti. sahibini mi bekliyorsun?"dedi. hızla çakımı çıkartıp koluna kesik attım ardından sağlam bir yumruk indirdim. çakımı tekrar yerine koydum ve kapıya bakarak "sürtük olan ve çıktığın 20 görevde de tüm patronlarının altında inleyen sensin."dedim ve son kez ona baktım. yerde yatıyordu. burnundan ve kolundan kan geliyordu. diğer korumaların gülme sesleri geliyordu. biri yanıma yaklaşınca ona bakmaya başladım. kumral benim boylarım da ve yaşlarımda hoş bir çocuktu. elini ensesine attı ve şirin bir gülümseme ile "sen ateş demirin korumasısın değil mi?" dedi. soğuk bir sesle "evet.. sen?" dedim. bana "bende kuzey beyin korumasıyım. asrın.." dedi. kafa salladım ve aklıma gelen şey ile " bende gece ama lakabımı kullanıyorum.. kuzey bey bizim dostumuz olan değil mi?" dedim. sesim eskisine göre daha cana yakındı. bana gene aynı gülümseme ile karşılık verdi. o sırada içeriden ismimi duydum. ciddileşip kapıyı açtım. ateş bey bana "ölüm meleği buraya gel! "dedi. anladığım kadarı ile toplantıda benim de ismim geçmişi. ardımdan da o çocuk girdi. isminin kuzey olduğunu düşündüğüm adam onu da çağırmıştı. hemen ateş beyin yanına geçtim. sinirli gibiydi. deniz beye bakarak "evet rojin sana ne yaptı" dedi. bende hemen "ateş bey bana sizin için çalışan bir köpek olduğumu ve buna benzer şeyler söyledi ve ima etti. en sonunda da benim sizin altınıza girdiğimi ve onun için sizi beklediğimi söyledi. "dedim. ateş beyin gözleri sinirle parladı ve denize döndü "deniz fazla kaşınıyorsun. sınırları aşma" dedi. rojin ne ara yanlarına gidip beni şikayet etmiş konu ne ara bana döndü bilmiyordum. asrın yanımda duruyordu. kuzey bey bana baktı.
ateş bey ayağa kalkıp benim yanıma geçti ardından "yakın korumam ölüm meleği." dedi. sert ve duygusuz bakışlarımı masada dolaştırdım. bir sandalye dikkatimi çekmişti. ters dönmüş ve boştu. arkamızda birinin varlığını hissedince hızlıca arkamı dönüp adama baktım. şoka girmişti. elinde silah vardı. eline tekme atıp ters çevirdim. ardından diz kapağına vurdum. kafasını dizime geçirip direncini azalttım.ateş beye baktım. adamı hala tutuyordum. adamın saçlarını tutarak ateş beye tipini gösterdim. ateş bey alaycı bir sırıtışla "ah be kemal bu oyunlarından vazgeçmiyorsun. bak şimdi canından oldun... ölüm meleği! öldür!" dedi sonlara doğru sertleşen sesi ile. hemen adamın boynunu kırdım. ateş bey "onu kazıma ver. odamın kapısında bekliyor. odaya geri gel." dedi. hemen "siz nasıl isterseniz ateş bey" dedim ve adamı havaya kaldırdım. hızla dışarı çıktım. diğer korumalara bana bakıyordu. biraz sonra kazım denen adamın yanına yaklaştım. adamı yere atıp "ateş bey adamı size veremi söyledi." dedi. bana kafa salladı ve "gerisini ben hallederim." dedi. cevap vermeden hızla toplantı salonuna geçtim. kapıya yaklaşınca diğer adamların çıktığını gördüm. biraz sonra el sıkışarak çıkan kuzey bey ve ateş beyi gördüm. yanlarına varınca ateş beyin yanında ki yerimi aldım. asrın ile bakıştık. gözlerinden gülümsediğini anladım ve hafif bir şekilde kafa salladım. ateş bey "gece bu kuzey. koruması asrın. dostlarımız. birazdan göreve çıkacağız. senin şu takımın gelsin. mekanı falan ayarlayın. adamları canlı istiyorum. ayrıntıları odada konuşacağız." dedi. kafa salladım ve "siz nasıl isterseniz ateş bey." dedim. kuzey bey bana elini uzatınca elini sıktım. bana bakarak "ismin mi lakabın mı?" dedi. ateş beye kaydı gözlerim. kısa bir süreliğine oldu bu şey. yutkunup "hangisini tercih ederseniz. sadece başkalarının yanında lakabım." dedim. kafa salladı ve minik bir gülümseme ile "memnun oldum gece. asrın geceye yardım et." dedi. o da "siz nasıl isterseniz kuzey bey" dedi. ateş bey beni kolumdan tuttu ve kendine çekti. böylece arkasında ki yerimi aldım ve elimi kuzey beyin elinden kurtardım. şaşkınca ona baktım. bana sert bir bakış atınca önüme döndüm. hepimiz odaya ilerlemeye başladık..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORUMAM
Teen Fictionmüdürün odasına girmek için kapıyı tıklattım. ben gece black. koruma akademisinin en başarılı özel koruması. bu akademi özel. ders olarak işkence görüyoruz. duygusuz olmak için zorlanıyoruz. en başarılı sınıfın en başarılı olanıyım. arkamdan gülüşer...