Bölüm 8

390 19 3
                                    

ateş demir 

tam ona onu sevdiğimi söyleyecekken içeri gecemin arkadaşları girdi. sanki ellerinde silah tutuyormuş gibi değişik hareketler sergiliyorlardı. gece ve ben sarılmayı bırakıp onlara anlamsız bakışlar atıyorduk. arkadan yıldırım çıkıp elini kulağına koyarak sanki karşı tarafı dinliyormuş gibi yaptı ve o da aynı şekilde "yat yere yat yat yat! ayrıl lan kızdan! rüzgar al bunları al al al hemen! karan baş komiseri ara adamları aldığımızı söyle" dedi. o sırada kuzey  çıktı arkadan. karan onunla konuşmaya başladı "komiserim adamlar bunlar! ne yapalım. atalım mı içeri?!" dedi. kuzeyde pis bir ifade ile bize bakıp "alın aslanlarım. berk ege ifadelerini siz alın! tıkalım şunları içeri!" dedi. bir an hepsi birden bakışmaya başladılar. aynı anda gülmeye başladılar. tek elimi ağzıma götürerek sesli bir ıslık çaldım. anında bakışlar bana dönerken kapının önünde bekleyen iki koruma hızla içeri girdi. sert bir şekilde "asrın hariç hepsinin odaya girişlerini engelleyin. bir de şu sikik doktor bozuntusunu çağırın! hala gelmedi piç!" dedim. odaya takviye korumalar da girince odadaki herkesi dışarı çıkarttılar. o sırada odaya doktor bozuntusu fırlatıldı. iki koruma bana kafa selamı verip dışarı çıktılar.doktor. gecemin yanına yaklaştı. sorular sormaya başladı. o sırada tek bir sorusu dikkatimi çekti ve çekmesi ile sinirlerimi deldi geçti. doktor geceme "yaranıza bakmam gerek. üstünüzü çıkartmanıza yardım edeyim gece hanım" dedi. ne yani şimdi benim gecemi üstsüz mü görecekti. tam elleri gecemin tenine değiyordu ki hemen adamı yakalarından tutup duvara yapıştırdım. tam kafayı yapıştırıyordum ki acı dolu bir inleme sesi geldi arkamdan. ardından da "ateş adamı bırak" denildi. hızla arkamı dönüp  gecemin yanına yürüdüm. üzerindeki kıyafeti sıvayıp yarasına baktım. dikişleri zorlanmıştı.  hemen bağırdım. "kazım! ulan kazım! bana kadın doktor bul!" dedim.  hemen odaya girdi kafa salladı ve hızla yanımızdan ayrıldı. gece bana döndü ve "ateş ben iyiyim.. alışkınım. daha öncede yaşadığım şeyler.. sakin ol. ayrıca çıkış işlemlerini yaptırayım mı?" dedi. itiraz kabul etmeyen bir bakışma yaşandı aramızda. tabi ki kazanan ben odum. kadın doktor geldi dikişleri kontrol etti. bandaj değiştirdi. odaya bizimkiler girdi. asrın sessizdi.  bunu şüpheci bulmuştum.  yüksek ses ile "beyler kuzey beyi asrını ve bizi yalnız bırakır mısınız? özel" dedim. direk gecenin arkadaşları dışarı çıkarken asrına döndüm. "neden bu kadar sessizsin? aklında ne var?" dedim. asrın biraz düşünüp "ateş bey deniz bozu üçümüzde gayet iyi tanıyoruz. gece bizim bildiklerimizden daha az biliyor bu konuda. deniz boz o kadar adamı nereden buldu.  hiç bir yere daha önce bu kadar çok adamla baskın yapmadı." dedi. gece alayla gülmeye başladı. tüm bakışlar ona döndü..

gece black 

  herife bak ya beni küçümsedi resmen. tüm bakışlar bana dönünce gülmemi bastırdım ve yaramı umursamadan yatakta oturur pozisyona geldim. ardından konuşmaya başladım "çok merak ediyorum da asrın benim hakkımda ne biliyorsun? ne biliyorsunuz? ben cevaplayayım.. benim anlattıklarım dışında hiç bir şey. söylesene asrın kaç yıldır kuzey bey adının altında korumalık yapıyorsun?" dedim. asrın sert bir şekilde "6 yıldır.. konumuzla ne alakası var" dedi. bende aynı şekilde alayla güldüm. ardından çelik gibi sert ve soğuk bir ses ile "sorun da bu asrın.. sen altı yıldır tanıyorsun deniz bozu.. peki kaç yıldır korumalık yapıyorsun? 7.... 8.. zorlasan 10. peki ben asrın..  6 yaşımdan beri acımasız eğitimlere tabi-i tutuldum. toplam 16 yıldır korumalık yapıyorum. hep mafyaların koruması oldum.  deniz bozun düşmanları da var.. aynı zamanda dostları da var. ve inanın ki deniz piçi hakkında bildiklerinizin 5 katı fazla şey biliyorum.. deniz bozun tek düşmanı siz değilsiniz.  söylesene asrın... onun hakkında ne biliyorsun?.. 4 yaşında ailesini kayıp etmesi.. belki. küçük üvey kardeşi ile amerika da ki teyzesinin yanına taşınması.. yada en hassas noktası ne asrın..  kardeşinin üvey olduğunu biliyor muydun.. hangi eğitimlerden geçti.. ilk cinayeti ne.. ilk tranvası.. peki ilk hastaneye yatışı ne zaman oldu.. hangi psikologlar tarafından tedavi gördü.. peki bunun nedeni neydi.. söylesene bunlardan hangisini biliyordun asrın.. gene ben cevap veriyorum asrın.. hiç biri.. " dedim. sesim fazla ulaşılmaz çıkmıştı. yüzüm ifadesiz gözlerim ruhsuzdu. yaramı umursamadan ayağa kalktım ve içinde kıyafetlerimin olduğunu tahmin ettiğim çantayı aldım.  tuvalete doğru yürümeye başladım.  kapının kolunu indirdim. tam içeri girecekken arkamı döndüm ve onlara belkide benim hakkımda her sorunun cevabını içeren öneriyi söyledim.. "bu arada benden size bir öneri... sakın beni çözdüğünüzü düşünmeyin.. siz her bana bir adım daha yaklaştığınızı düşündüğünüzde benden bir adım daha uzaklaşacaksınız... ha bir de sakın beni küçümsemek gibi bir hata yapmayın.. zararlı çıkarsınız." dedim ve arkamda bana bakan üç çift şaşkın göz bırakarak içeri girdim. siyah üniforma takımımı giydim ve silahlarımı takındım.    saçımı yaptım ve  dışarı çıktım. üçü de şaşkınca birbirlerine bakıyordu.  ateş beye ve kuzey beye dönüp "ateş bey, kuzey bey.. çıkış işlemlerini halledip kullanamadığım iznimi kullanabilir miyim?" dedim. sesim mesafeli çıkmıştı. asrına cidden sinir olmuştum. ateş bey kendine geldi ve  "hayır hastahanede kalacaksın" dedi. ona döndüm ve gözlerime ördüğüm duvar ile konuşmaya başladım "gerek yok efendim. daha önce de yaşadığım şeyler. çıkış işlemlerini halledip iznimi kullanabilir miyim?" dedim. sesim fazla mesafeli ve soğuk çıkmıştı. tam ağzını açıp bir şey söyleyecekti ki odanın kapısı açıldı. içeri daha önceden korumalık yaptığım patronlarım girdi.  hepsinin elinde çiçekler vardı. ah hadi ama henüz ölmedim ki! en önde ki Murtan bey "gece. duyduk ki vurulmuşsun geçmiş olsun için gelelim dedik." dedi. pozisyon alıp kafa salladım. resmi bir şekilde "geldiğiniz için teşekkürler." dedim.  arkadan en sevdiğim ve en sempatik bulduğum ardahan bey "merak etme evlat deniz boz ve sürtüğü Rojin cezasını çekecek." dedi. onun torunu olan aras bey devam ettirdi "ayrıca gece seni de iyi gördük." dedi. tam daha fazla soru gelecekken "beyler bunu  bir cafede konuşsak. hastanede olmadı" dedim. hepsi onaylayınca dışarı çıktık ve yarım saat uzaklıkta olan kartal beyin restoranında bir yere oturduk. aslında her yer boştu. neden çünkü kapattırmıştık.  uzun bir masaya oturduk.  ateş bey kuzey bey asrın ve bizimkiler de gelmişti.  konuşmaya başladım "öncelikle her zaman bana destek olduğunuz için teşekkür ederim patronlarım. ne zaman sıkıntıda olsam her zaman yanımda oldunuz, olmaya çalıştınız.vurulduğumda her zaman ziyaretime geldiniz bir gün bile kaçırmadınız. şu an başka birinin korumalığını yapıyor olmam sizi unuttuğum anlamına gelmiyor. her şey için teşekkürler patronlarım... böylede bir garip oldu yaw 'patronlarım'" dedim. masadan kahkahalar yükselemeye başladı. özgür bey konuşmaya başladı "gece bu arada diğerleri de gelecekti lakin kendileri karıları tarafından koltukta uyutuldukları için gelemediler. anladın sen" dedi. gene gülmeye başladık.  o sırada arkamızdan sesler gelmeye başladı. diğer patronlarım da gelmişti..  kartal bey "ooo özgür bizi bu şekilde anman gözlerimi yaşarttı aslanım." bana döndü ve "geçmiş olsun evlat bir sorunu olursa  geleceğin adres benim" dedi ve göz kırptı. gülüp kafa salladım. ardahan bey "hooop orada duracaksın kartal efendi.. ilk adres benim değil mi  gece kızım?" dedi. kaşlarımı kaldırdım ve ellerimi teslim olur gibi kaldırdım ardından "şuan adına çalıştığım bir patronum var. ama genede teşekkür ederim" dedim. murat bey konuşmaya başladı "gece kızım şaka bir yana gözün arkada kamasın o pezevenk den intikam alacağız."dedi durdu ve arka tarafta dura korumasına işaret verdi. koruma birkaç belge bırakıp gitti. berkan bey "bunlarda bizden sana biraz moral hediyesi hoşuna gideceğine eminim" dedi. masada şeytani bir sırıtış oluştu.  ekip benim tarafıma geçti ve beraber dosyaları incelemeye başladık. çocuk pazarlama- kadın pazarlama-uyuşturucu kaçakçılığı-satıcılık-çocuk istismarı yapan bir kaç kişinin isimleri ve bilgileri vardı.  tehlikeli bir sırıtış ile berkan beye baktım.  ardından "beni ne kadar sevindirdiğinizi tahmin bile edemezsiniz. bu arada bu şu an adına çalıştığım patronum ateş demir.. en yakın dostu kuzey atmaca koruması asrın. siz tanışın ben görev dağılımı yapıp gelirim muhtemelen" dedim. cevap beklemeden ayağa kalktım. gurup ile eşit paylaştık. aras bey arkadan bağırdı "lan gece bana ve Osmana da ayır" dedi. bende arkamı dönüp ona baktım. bildiğin boş boş baktım. bakışlar bize dönmüştü. iki tane dosya artmıştı ama ben onlarla fazladan ilgilenecektim ki.  iki elimle orta parmak çekip guruba döndüm.  arkadan kahkaha pardon anırma sesleri geliyordu. masaya geri döndük. osman ve arasa da dosya verip yerime oturdum. masada koyu muhabbet vardı. biraz sohbeti dinledikten sonra  şirketlerde ortaklık için anlaşma yaptıklarını anladım. gurup ve ben aynı anda "yok ebenin ki yani.. bu kadar hızlı beklemiyordum anasını satayım.. ne ara şirketleri ortak yapmaya karar verdiniz lan!"  Turgut bana yaklaştı ve "gece şimdi bizim düşmanlar aynı ya.. heh muhtemelen onu kaçıracaklar. yurt dışına kaçar yani.  eh sende patronlarına biraz yardımcı olursun bence" dedi.  herkes duymuştu bu dediğini. kararsız bir ifade ile masaya baktım.  sonra konuşmaya başladım "birinizin gurubu  koruması altına alması lazım. size bilgileri söylerim ama gurubu tehlikeye atamam." edim. ege tam ağzını açacakken "ege kes sesini siz geyik peşindeyken öldürmeleri tek hareketlerini alır. muhtemellen benim ne boklar yiyeceğimi soracaksınız. bana bulaşmaya cesaret edemezler. ayrıca listeden bir kaç kişi silmem lazım.  yurt dışındakilerden bir kaçını da siler deniz boz ile geri dönerim"dedim. mutan bey "gurubu ben korumam altına alıyorum.. gecenin fikrini onaylayanlar?" dedi. 13 kişiden 11 onaylarken kuzey bey ve ateş bey onaylamamıştı.   ateş bey ve kuzey bey beni köşeye çekti. ateş  bey "hayır gece! hayır hayır ve hayır! asla olmaz. seni oraya tek göndermem." dedi. derin bir nefes aldım ve "bakın ateş bey bana bir zarar gelmeyecek.. aksine eğer gitmezsem ölme riskim 95 . yani zorundayım." dedim. ateş bey sinirle duvara yumruk attı ve hızla mekanın çıkışına yöneldi. kuzey bey "asrın adına da kendi adıma da özür dilerim gece. bak ateş hayatına kolay kolay birini kabul etmez.. sen artık onun hayatında değilsin" dedi. anlamamıştım. üzgün bir şekilde "ne?" dedim. kuzey bey gülümseyip "onu seviyorsun.. endişelenme onun hayatında değilsin çünkü artık onun hayatı sensin.. " dedi. omzumu sıktı ve gitti..

KORUMAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin