Bölüm 4

465 32 1
                                    

asrın ile bir birimize baktık. sonra hızla arkalarından ilerlemeye başladık. hızla arkalarından girdik. hemen telefonumu çıkarttım. Egenin numarasına bastım ve kulağıma yaklaştırdım. telefonu açınca "ege beni iyi dinle.. 25 dakika içinde sana atacağım konumda olun" dedim. ege "gece kileri alayım?" dedi. bende hemen cevap verdim "hec, ajan, bodyguard takımlarını topla. bir de bizim takım olsun. her şeye hazırlıklı gelin. ağır silahlar olmasın.. hızlı olun" dedim. cevap vermesini  beklemeden telefonu kapattım ve konumu attım. birazdan burada olurdu. ardından ateş beye baktım. konuşmaya başladım "efendim görev bilgileri ve adam ile ilgili şeyler nedir?" dedim. dosyayı önüme attı. eğilip yerden aldım. neden bu şekilde davranıyordu. fazla üstünde durmamaya çalışarak dosyayı açtım. adam mafyaydı. 35 yaşında ailesi karısı veya kardeşi yoktu. kadın ticareti, uyuşturucu alım-satım ve benzeri şeyler vardı. bu gün kuzey bey ile toplantısı vardı. ateş bey ile düşmandı. bu nası mafya lan!  ateş bey ve kuzey beyin dost olduğunu bilmiyordu. bu bana saçma gelmişti. asrın ve ben aynı anda "bu nası mafya lan! bu kadar güven fazla yiğidim naptın sen!"dedik. sonra aklımıza patronlarımız geldi. kafamızı kaldırdık. ben yutkunarak "özür dileriz efendim" dedim. sadece kafa salladı. o sırada kapı açıldı. bizimkiler gelmişti.

 gelenlerle patronları tanıştırmak adına "efendim bunlar dostlarım.. sarışın olan ege genel takım işleri. karan esmer olan silah tehşizatı. yıldırım esmer olan hacer. beyler onlarda patronlarımız. kumral uzun boylu olan kuzey bey. esmer siyah saç göz olan da ateş bey. bu da asrın." dedim. sonra ekledim "bu arada Ege ve karan genel olarak bizimle ilgilenecek olanlar" dedim. sonra dosyayı onlara uzattım. hemen incelemeye başladılar. asrın konuşmaya başladı "adam canlı olmalı. elimize canlı geçecek haberiniz olsun" dedi. yıldırım yüzünü buruşturdu ve "of neyse elimde olan ikinci zehri kullanırız artık. yıktın beni asrın" dedi. sinirle tısladım "boş konuşma. işlemleri başat. dükyanı kapatırın. içeri müşteri niyetine bizim adamlar olsun. giyim kıyafetleri dövüş için uygun ve dikkat çekmeyecek şeyler olsun. dış korumaları ajanlar halledecek. hecarlar kamera ve güvenlik sistemini devre dışı bıraksın. CPS sistemine dikkat. asrın biz seninle garson kılığında olacağız. mutfak kısmına sen geç yıldırımdan zehri al.sadece bir damla. Ege garson kıyafetlerini ayarla. hadi hareket et!!" dedim. hızla dediklerimi yapmaya başladılar. patronlara döndüm. onlara "efendim.. siz istersiniz bakış açısı güzel olan bir yerde bekleye bilirsiniz. kuzey bey sizinde takım elbisenize bazı şeyler takacağız. asrın sen onunla ilgilen. bir de sizin tabak ve bardaklarınız da  çarpı işareti olacak. başka bir şey var mı?" dedim. kuzey bey "ne gibi işlemler olacak takım elbisemde?" dedi. asrın konuşmaya başladı "efendim.. dinleme cihazı ses kayıt cihazı ve benzeri şeyler. isterseniz işlemlere başlayalım."dedi kuzey bey ayağa kalktı. 

 onlar odadan çıkarken  ben ateş beye baktım. bana bakarak konuşmaya başladı " neden bu kadar fazla önlem alıyorsunuz?" dedi. bende "efendim.. adam öyle direk güvenecek bir tip değil gibi. hiç araştırmadan güvenmesi.. bilmiyorum saçma geldi. isterseniz önlemleri azalta bilirim" dedim. gözlerini kısarak bana baktı.boynunda ki damar ortaya çıkmıştı. aniden ayağa kalkıp bağırmaya başladı "sana bu hakkı kim veriyor. bizim yerimize karar vermeler falan! kimsin kızım sen! sana böyle bir yetki vermedik! gelip kendini bir şey sanıp bize, bana seçenek sunmalar.. hayırdır sen! yerini ve haddini bil!" diye resmen kükremişti. sinirlenmiştim. hemen "özür dilerim ateş bey. hemen önlemleri indiriyorum. bundan sonra yerimi ve haddimi bileceğime emin olabilirsiniz" dedim. sesim buzun çatlaması gibi sert ve soğuk çıkmıştı. hemen telsizimi çıkarttım ve ege ye "ege tüm önemleri azaltın. sadece kıyafetler ve  ses kayıt cihazı olacak. korumalar falan geri çekilsin. dükyanı kiralayın yeter." dedim. hemen "sen nasıl istersen ölüm meleği" dedi. bende ateş beye döndüm ve "başka bir isteğiniz yoksa müsadeniz ile" dedim ve ne diyeceğini beklemeden dışarı çıktım ve kapıda beklemeye  başladım. ateş bey hızla kapıyı açtı ve beni kolumdan tutu. teması geçiyordu. bana yerimi ve haddimi bilmemi o söylemişti. hızla kolunu büküp onu bıraktım ve bir adım uzaklaştım. sonra demir gibi bir ses ile " temas yok efendim." dedim.  gözleri kararmıştı. tek gördüğüm duygu pişmanlıktı. kapıyı açtı ve işaret verdi. çeri girip hazır ol da beklemeye başladım. masasına oturdu ve "odadan çıkmanı veya önlemleri indirmeni söylememiştim gece" dedi. bende "ilk olarak efendim.. gece değil ölüm meleği.. ikinci olarak.. ben bu önlemleri size sormadan almıştım. buna hakkım yoktu. yaptığım hatayı düzelttim. son olarak odadan çıkmamın sebebi haddimi aşmamam  gerekti. sizin özel çalışma odanızda  girmeye hakkım yok. sonuçta diğer korumalar neyse bende oyum ve diğerleri gibi buna hakkım yok" dedim. 

KORUMAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin