ŞAN KIZI ~ DEVAM EDİYOR

Bölüm 4

"Cenk, yemek hazır gelebilirsiniz..."

İşittiğim sesle bir kez daha tüylerim diken diken oluvermişti. Cenk ayağa kalınca bana da hadi abi demişti. Bende dişlerimi sıkarak ayaklandım. Cenk önden önden giderken gözüm o kadına gitti. Kendimi kızın kolundan tutup sokağın ortasına atmamak için öyle çok zorluyordum ki dişlerimi sıkmaktan kırabilirdim.

Masaya geçerken aptal sarışın Cenk'in tam karşısına oturdu. Bende oturmadan önce masaya göz atmıştım. Şuna bak! "Senin sofra adabından anladığın bu mu?"diye sordum. Bu sofrayı o değil de sanki on yaşından ki kız çocuğu hazırlamışa benziyordu.

Mercan Hanımın beti benzi solarken gözüyle masayı taradı "Abi çok güzel hazırlamış değil mi?" Cenk'e bakıp derin bir nefes aldım. Sarı fettan da cevap vermeyince mecburen oturdum. Yemeklere göz gezdirdiğimde bir kez daha inanmadım. Bu yemekler Esma Hanımın elinden çıktığı o kadar belliydi ki...

"Gelin Hanımında ne çok meziyeti varmış. Onca şeyi yetmezmiş gibi bir de yalancısın da..." dediğimde bu defa sessiz kalmayarak "Anlamadım neyi kast ettiniz?" Bir de nazik konuşmaya çalışıyor keşke bir de yakışsa... "Yalancısın diyorum. Bu yemekleri Esma Hanım yaptı. Nerede olsam tanırım." Demiştim.

"Ben size yemekleri kendi ellerimle yaptım demedim. Sadece yemekler hazır dedim..." Yüzüme dik dik bakınca biraz daha dişlerimi sıktım. Sen nasıl bir mahlûksun çok merak ediyorum.

"Abi neden karıma kötü bakışlar atıyorsun? Mercan sana ne yaptı?" Diye sorduğunda yemeğine çoktan başlayan kardeşime baktım. Bulmuş benim saf kardeşimi sömüre bildiğim kadar sömürürüm diye düşünüyor ama sana kardeşimi yedirmezler kızım.

"Yanlış anlıyorsun Cenk, karınla sadece şakalaşıyoruz..."derken gözüm saygı değer karısına gitmişti. Dua etsin resmi nikah vardı. Yoksa tek bir saniye bu evde kalmasına izin vermezdim. Ve dua etsin kardeşim hastaydı. Eğer Cenk normal biri olsaydı kardeşimi döver yine de bu sevdadan vazgeçirtebilirdim. Kadına daha fazla bakmaya tahammül edemeyerek önüme döndüm. Onurlu olan bir insan der ki bu çocuk benden küçük üstelik de hasta ben onunla nasıl olur da evlenirim. Ama onda ar hayâ arayarak en büyük günahı ben işliyorum. Kadının tek bir niyeti var para...

"Abi yarın bende seninle işe gelebilir miyim?"

"Yarın işe gitmiyorum Cenk evde kalacağım."demiştim. Bu kadını evden göndermeden içim rahat etmeyecekti. Cenk aldığı cevapla suskunluğa bürünürken bende arada solumda oturan kadına bakıyordum. İnsan uzaktan görünce temiz yüzlü bir kadın sanırdı. Demek ki neymiş her şey görünüş demek değilmiş.

"Abi yemekten sonra odamıza çıkabilir miyiz?" Cenk'in sorusuyla kanım çekilir gibi olmuştu. Bu kadın... Allah'ım sen bana sabır ver.

"Hayır, Cenk unuttun mu seninle maç yapacağız..."demiştim. Bu kadınla baş başa kalmasını istemiyordum. Hoş kadın neden söylediğimi anlamış olsa bile hiç bozulmuşa benzemiyordu. "Maç mı?" diye tekrarladığında kardeşime baktım. "Evet, Cenk abi kardeş yarış yaparız senin sevdiğin gibi..." Cenk araba yarışına asla hayır demezdi.

"Tamam, yapalım ama sonra odama gitmeliyim Mercan odamızı çok merak ediyor. Hem biliyor musun? Biz bugün Mercan ile..." Devamını dinlemek istemediğim için "Cenk yemeğine devam et bunları daha sonra da konuşabiliriz..." Dediğimde Cenk başını olumlu anlamda sallayarak yemeğine devam etti.

Mercan Hanım ise kara kara düşünüyordu. Acaba aklından hangi tür hinlikler geçiyordu. Ben bu kadınla ne yapacaktım. Eğer bir çeteye falan üyeyse kolayca paçayı da sıyıramazdım. Tamam, Kerem sakin ol Faruk bu kızın yaşadığı mahalleye gidip detaylı şekilde araştırma yapacak. O zamana kadar sadece üstünden gözünü ayırma yeter.