Bölüm 6

827 93 113
                                    

Böyle bir adamla hatta iki kendini bilmez adamla aynı çatı altına kalmakla hayatımın hatasını yapıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Böyle bir adamla hatta iki kendini bilmez adamla aynı çatı altına kalmakla hayatımın hatasını yapıyordum. Anneme uymamam gerekiyordu. Annemi dinlemeyip buraya kadar gelmemem gerekiyordu. Lanet olsun, bana seçme şansımı tanıdılar biri evleneceksin diye başıma geçti diğeri de kaçırdı. Belki de onunla gelmeseydim cinnet geçirip beni boğacaktı. Aklıma yaptığı şey gelince ürpermiştim. Cenk eve gelip beni göremeyince nevri dönmüş hatta delirmişti.

Ben bir gün olup da gidecek olursam bu adam kesin beni öldürürdü. Ben nasıl bir cehennemin içine düştüm. "Mercan beni ağabeyim gönderdi yemek hazır mı?" Şimdi delireceğim bu çocuk cidden psikopat "Birazdan hazır olur." Dediğimde gülümseyerek ileri önünde bana yaklaştı. "Mercan iyi misin? Bak iyi değilsen duygularını benimle paylaşabilirsin ben hep senin yanındayım." Şizofren birinden ne bekliyorsun ki tabi çift kişilikli olacak. Az önce zebani gibi üstüme atlamış şimdiyse masum küçük çocuklar gibi hatırımı soruyordu.

"İyiyim. Ben çok iyiyim sen hiç merak etme." Cenk gülümseyerek cebinden bir miktar para çıkartıp bana uzattı. "Abim bugün bana bu parayı verdi. Söylediğine göre her gün bana para verecekmiş. Hani sende beni karımsın ya bende bundan sonra bütün paramı sana vereceğim tama mı?" Uzattığı paraya baktığımda alsana demişti. "Neden almıyorsun her koca karısına her gün para vermez mi?" Cenk'in kaşları çatılır gibi olunca bir korku elinden alıvermiştim.

"Ben içeriye gidiyorum abime yemek hazır diyeceğim sende yanımıza gel hemen burada tek başına çok kalma sıkılırsın." İnan yüzünüzü görmediğim sürece daha huzurlu ve mutluyum. Cenk gittiğinde elimdeki paraya baktım. Bir günün bedeli ikiz lira mıydı? Her gün bana para verse bende biriktirsem hem annemden hem de bu psikopatlardan uzağa kaçıp yeni bir hayat kurabilirim.

Kerem kasıntısı gelmeden parayı cebime koyarak kaynayan çorbayı elime alarak salona geçtim. Salona girdiğimde yine o kadın vardı. Anlamadığım şey hangi ara gelmişti. Her ne kadar daldıysam zilin sesini duymamıştım. Çorbayı masaya bıraktıktan sonra o yelloza da bir servis açtım. Diğer yemekleri de getirdiğimde hepsini masaya davet etmiştim. Adı her ne ise kıvırtarak masaya geldiğinde selam tatlım demişti. Ona kötü bir bakış atsam da hiç oralı olmamıştı. Hepsinin çorbasını verdiğimde en son kendiminkini de doldurarak oturmuştum.

"Iy bu çorba çok tuzlu..." Ona ve bir metre olan tırnaklarına bakarak çorbadan bir yudum aldım. "Çorbanın lezzeti gayet yerinde senin ağzının tadı yok." Diye yüzüne söylendiğimde Kerem Ateşdağlı sinirlenmiş olacak arkasına yaslanarak bana sesini yükseltip haddini bil demişti.

"Abi neden ona bağırıyorsun çorba tam da sevdiğim gibi olmuş." Kadın Cenk'e kötü bir bakış atıp kısık sesle tencere kapak demişti. "Kalk Güneş yemeği dışarıdan söyleyeceğim."

"Söylemekle kalmayarak dışarıya çıkmanızı öneririm. Güneş Hanım bu denli çok süslenip püslenmişken onu şık bir lokantaya götürün ki uğraşı ziyan olmasın."

ŞAN KIZI ~ DEVAM EDİYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin