Bebegimiz

9

Yoongi:

Bu gün yakın arkadaşım Zico Amerikadan gelicekti.Kendisi de benim gibi rapçiydi.Zaten bu sektörde tanışmıştık.Tanıdığım en yetenekli insanlardan biriydi.

Onu kendim karşılamak için havaalanına gitdim.Zaten o da beni bekliyordu.Biz telefonla konuşurken dönünce onu ağırlıyıcağımı söylemiştim ve sözümü de tutuyordum.Çalışanlara da misafirim olduğu bilgisini de vermiştim.

Havaalanından beraber çıkmış arabada evime doğru gidiyorduk.

"Buraları gerçekten özlemiştim.Çok değişmemiş bakılırsa"

"Evet değişmedi"

Sonunda eve ulaşmıştik.Arabadan çıkıp evin önüne geldik ve kapıyı çaldım.Çalışan kapıyı açtı ve içeri girdik.Daha sonrasında ise salona girdik ve koltuğa oturduk.Soojun noona ardımızca gelmişti.

"Efendim bir isteğiniz var mi?"

"Zico bir şey istiyor musun?"

"Hayır"

"Yok noona çekile bilirsin"

Soojun noona gitdikten sonra sohbet etdik.Artık bir az acikmaya başlamıştım ve saat de geç olmuştu.

"Zico sen acıktın mi?Ben bir az acıktım.Hem saat de geç oldu.Hadi yemek sofrasına geçelim"

"Olur"

Ben Soojun noonayi çağırdım.

"Noona biz acıktık.Yemekleri servis edin"

Yemekleri Jimin getirmişti.Burdakı işine yavaş yavaş alışıyordu.Jimin yemekleri servis etdikten sonra bir isteğimizin olup olmadığını sordu.Ben hayır diyip tam Jimini göndericeğim zaman Zico konuşmaya başladı.

"Jimin?Yoongi bu senin yeni hizmetçin mi?Bunu hiç görmemiştim"

Ziconun yüzündeki flörtöz gülümsemeyi ve Jimine olan bakışlarını görünce iyice sinirlenmeye başlamıştım.Zico Jimin ile ilgili soru sormaya devam edince sinirim daha da artıyordu.Jimini sonunda gönderdim ve yemeklere başladik.

Yemek bitince  tatlı zamanı gelmişti.Bu sefer de Jimin servis için gelmişti.Ziconun servisini yaparken Ziconun onun kulagına bir şeyler fısıldadığını ve eline bir şey sıkıştırdığını gördüm.Bunlar artık çok fazlaydı.Gözümün önünde flört ediyorlardı.Arkadaşım bile olsa sevdiğim cocuğa yürüyemezdi.

"Jimin servis için teşekkürler çekile bilirsin.Zico artik geç oldu  hadi seni ötüriyim.Zaten eğlenmişe de benziyorsun"

Zico önce bir az  itiraz etse de ciddi ve sinirli olduğumu görünce hiç bir şey demedi.Jimin de mutfağa geri dönmüştü.

Zico ile beraber evden çikmiştik.

"Yoongi ne oluyor?Niye beni evinden kovuyorsun?Beni davet eden sendin"

"Asıl sana ne oluyor?Niye Jimin ile flört ediyorsun?"

"Sen benim kiminle flört etmeme karışmazdın.Ne oldu şimdi?Jiminin ne farkı var?"

"Bir farkı yok.Sadece rahatsız ediyorsun onu"

"Hayır bir farkı var.Bir farkı var çünki sen onu seviyorsun.Öyle değil mi?Vay be Min Yoongi.Sen koskoca AgustD aşık mi oldun?Hani aşka kapalıydın?Hani kimseyi sevmiyicekdin?"

"Ona aşık falan değilim.Sadece onu rahatsiz etmeni istemiyorum.O daha küçük sana aşık olup salak salak hayaller kura bilir.Bu yüzden ondan uzak durmanı istiyorum"

"Yalan söyleme.Onu seviyorsun"

"Yeter uzatma artik.Yarın her ikimizin de işi var.Eve git sen"

Şöförü çağırıp Ziconun gitmesi gereken yeri söyledim.Sonra ise eve girdim.

Mutfağa girip Jimini kollarindan tutarak salona sürükledim.

"Jimin ne yapmaya çalışıyorsun sen?"

"Hiç bir şey yapmıyordum efendim"

"Hayır yapıyordun.Benim gözlerim önünde arkadaşim ile flört ediyordun"

"Bakın efen-"

"Sana ne verdi?Eline tutuşturduğu bir şey gördüm.Hemen ver onu bana"

Sesim gitdikce yükseliyordu.

"Ne bakıyorsun suratıma?Ver onu bana"

Jimin cebindeki karti çikardi.Gözündeki korkuyu göre biliyordum.Ama çok sinirlenmiştim.Gözlerinin önünde kartı yirtdim ve bileğinden tutarak kendime çektim.Artık gözleri yavaştan doluyordu.

"Bir daha hiç kimseden hiç bir sey alma ve hiç kimseyle flört etme.Anladın mi beni?"

Sadece kafasini salladı.Kolunu bıraktım.

"Git şimdi"

Jimin başını eğip hizlica odadan çıktı.