Merhaba arkadaşlar önceki bölüm vote sınırı dolmuş. Teşekkürler.
Vote sınırı:13
Umarım bu sefer vote sınırına uyarsınız
Jimin:
Yoongiye güvenmek istiyordum. Ama kanıtlar karşımdaydı. İkilemde kalmıştım. Ne yapıcağımı bilmiyordum?Beni o kadar beklemişti ve şimdi de hiç bir şey olmamış gibi aldatıyor muydu?Bunları düşünürken içim içimi yiyiyordu. Bir süre daha böyle kalsam kafayı yiyicektim. En iyisi yardım almaktı. Aklıma gelen isimle kıyafetleri makineye atıp odama çıktım.
Odamı bir süre aradıktan sonra kartı buldum. Kartdakı numaranı aradım.
"Alo. Kimsiniz?"
"Alo. Merhaba Zico. Benim Jimin"
"Ah Jimin. Nasılsın?"
"Pek iyi değilim"
"Niye?"
"Bir sorun var. Seninle konuşmam gerek. Konu çok önemli"
"Tamam konuşalım. Sana bir yer desem oraya gelir misin?"
"Tabi ki"
"O zaman *********** gel. Orda denizin önünde banklar var. Onlardan birinde oturucam. 1 saat sonra buluşalım"
"Tamam"
Zico ile buluşmak için hemen gidip Soojun anneden izin almıştım. Ona bir arkadaşımla buluşucağımı söylemiştim. O da kabul etmişti. Beni o dinleyip,yardımcı ola bilirdi Zico.
Ziconun dediği yere geldim. Denizin kıyısında bir yoldu ve burda oturmak için banklar vardı. Hava çok güzeldi. Özellikle denizin kıyısı olduğu için hava temizdi. Gözlerim Zicoyu arıyordu. Sonunda bankta oturmuş ve telefonuyla ilgilenen Ziconu gördüm. Hemen yanına ilerledim.
Yavaşca yanına oturdum. Benim geldiğimi hissetmiş olucak ki telefonunu cebine koymuştu.
"Merhaba Jimin"
"Merhaba Zico"
"Bana sorun olduğunu söylediğinde çok endişelendim. Ne oluyor?"
"Yoongi galiba beni aldatıyor"
"Ne?"
"Emin değilim. Sadece kanıtlar öyle gösteriyor"
"Bak belki beni tam tanımadığın için güvenmiyorsun ama doğruyu söylüyücem sana. Yoongi zamanında çok çapkındı doğru. Ama senden sonra değişti. Seninle ilgili konuşurken nasıl gözlerinin içi parlıyor göre biliyorum. Yoongi gözlerinde soğukluktan başka ifade takınmayan bir insandı. Şimdi sen onun gözlerinin içini parlatıyorsun. Bence aldatıldığın konusunda yanılıyorsun. Ben Yoongiye güveniyorum"
"Bilmiyorum. Hiç bir şey bilmiyorum"
Telefonumdakı mesajları kendisine gösterdim. Mesajları okuyup şaşkınca yüzüme baktı.
"Bunlara inanıyor musun?"
"Doğru söylüyor. Gömleğine baktığımda ruj lekesi ve kadın parfümü kokusu vardı. Hem bu aralar eve çok geç ve yorgun geliyor. Her şey üst üste geldi"
"Bana albüm çıkardığını söylemişti"
"Bana da. Bana artık yakın davranmıyor. Kendisine sorunca da işlerinin olduğunu ve yorgun olduğunu söylüyor. İlk zamanlar bunu pek takmamıştım. Ama sonradan bu canımı sıkmaya başladı"
"Belki de gerçekten işleri yoğundur. Biliyorsun o fanlarını çok sever. Bu yüzden en iyisini yapmak istiyor. Fanların ona hayran kalmasını istiyor"
"Ben de buna inanmak istiyorum. Ama gördün mesajları ve üst üste gelen olayları"
"Aslında ben de gerçeği merak etdim"
"Bir planın var mı?"
"Düşündüğüm bir şey var"
"Ne düşünüyorsun?"
"Telefonunda mesajlaşmalarda bir numara var. O numaranı araştıra bilirim. Numaradan kimin adına kayıtlı olduğu,kayıtlı olduğu kişinin nerede yaşadığı belli olucak. Yoongi konusunu ise bir adamla hall edicem. Peşine bir adam takıcam. Onu daima izleyicek. Eğer yanında kadın ve ya bir erkekle olduğunu,onlarla yakınlaştığını ve ya bara falan gitdiğini görürse bana söylüyücek ve ben de sana. Bununla olanlardan emin olucaz"
"Peki Yoongi beni aldatmıyorsa?"
"O zaman numaranın sahibini bulucaz ve sorguluyucaz"
"Benim için bu kadar zahmete giriceksin"
"Bak Yoongi benim yakın arkadaşım. Bu çapkınlığı onu hep kötü yollara sürüklüyor. Hatta bir defasında uyuşturucu kullanıcakken ben durdurdum onu. Bu yüzden onun bu işlerden uzak olmasını istiyorum. Onu değiştiren kimse olmamıştı. Anne ve babası,kız kardeşi de onu değiştirememiştiler. Aslında denememiştiler. Erkek olduğu için normal görmüşlerdi. Ama bu çapkınlıkla gelen sorunları bilmiyordular. Sadece sen onu değiştire bildin. Seninle güzelleşti o. Bu yüzden ben sana teşekkür etmeliyim. Eğer bir sorunun varsa bana anlatmaya çekinme. Yoongi seni aldatıyorsa kendisi arkadaşım olsa bile seni destekliyicem"
"Çok teşekkür ederim"
"Teşekkür etmene gerek yok"
"Bunun karşılığını nasıl odeye bilirim sana?"
"Aslında karşılık istemezdim. Ama yanında olan o arkadaşında çok etkilendim. Bir yemek yemek isterim"
"Min Joondan mı bahs ediyorsun?"
"Evet o"
"Başka bir şey istesen olur mu?"
"Ama ben onu istiyorum"
"Zico o çok kırılgan ve saf bir çocuk. Ona boşuna umut verirsen sana inanıcak. Sonra onu sevmediğini anlayıp ondan uzaklaşırsan çok acı çekicek. Onun göz yaşları dökmesini istemiyorum. O çok iyi kalpli bir insan"
"Jimin sana söz veriyorum ona boş umut vermiyicem. Baş başa yemek yiyicem. Eğer gerçekten onda hoşlandığımı düşünürsem devam edicem. Eğer duygularım yoksa onu kırmıyıcam"
"Buna inanmalı mıyım?"
"Kesinlikle'
"Tamam sana güveniyorum. Ama sözünü tutucaksın"
"Evet tutucam"
"O zaman bu iş hall olduktan sonra sizi buluştururum. Sonra vakit geçirirsiniz"
"Jimin çok teşekkür ederim"
"Senin bana yaptığının karşısında büyük bir şey değil"
"Aksine inan bana bu benim için çok önemli"
Min Joon:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
