⚔️1

2K 172 401
                                    

Bu dizinin kişi ve kurumlarla alakası yoktur. Bazı dizilerde filmlerde gördüğünüz şeyler olabilir. Ve ayrıca +18 cinayet filmi gibi mide bulandırabilir. bulandırabilir Ne saçmalıyorum ben dşsödşmgşdlşsödçf

Lütfen kitabıma şans verin lütfeeeğğğn yorum ve vote atmayı unutmayın.

Medya: BLOO- Hennesy
Koreli underground rapper onada bir şans verin.

"Cesedi kim bulmuş?"

"Çalışanlar öğlen arası denize yüzmeye girmişler. Onlar görmüşler..."

Minho cesede yüreyerek başına oturdu. Fakat bir şey açmasını engelledi. Bu diğer sivil polis Changbin'di.

"Bakma. Benim bile midemi bulandırdı. Vahşice katledilmiş."

Şaşkınlığını gizleyemeyen komiser Minho gözlerini açabildiği kadar açtı.Changbin'in bile midesi bulandıysa nasıl katledildiğini aklı almıyordu.Çünkü Changbin'in şuana kadar midesi bulanmamıştı. İlk cesedi gördükleri gün bile kılı kıpırdamamıştı.

Bakıp bakmamak arasında gidip geldi. Fakat bakmak onun için daha iyi olacaktı çünkü olayı daha iyi çözebilirdi. 

Etrafındaki olay yeri inceleme ekibine baktığı zaman hepsinin başı öndeydi. Bir kaç tanesi kusmaya bile gitmişti. Ne vardı ki. Altı üstü ölmüş birini görecekti.

Cesedin üstündeki muşambayı yarıya kadar çekmişti. Fakat geri dönmek istiyordu.

Çünkü ceset çok fazla şişik duruyordu. Çok anormal birşey olduğu baştan belliydi. Fakat iyi bir polis olmak istiyorsa bunu yapmalıydı. Cesur olmak istiyordu bunu yapabilirdi.

Muşambayı kaldırdığında gördükleri midesini kaldırdığı için örtüyü hemen bırakıp yere çöktü. Kendini oradan götürmek istercesine ayaklarını yerde bir kaç kere sürttü. Siyah pantolonu toprak olmuştu.

"Bu nasıl bir..."

"Evet Minho sana söyledim. Cesedi kümes tellerine bağlamış ve ceset şiştikçe teller derisini kesmiş."

"Cidden bunu hangi.."

Dilini yutmuş gibiydi. Kelimeler boğazına düğümleniyordu sanki.

Olay yerini incelerken bir detay farketmişti.
"Katil erkek. Ayak izleri bırakmış."

Ayakkabı izlerini izlerken ona seslenen olay yeri inceleme ekibiyle dikkati dağılan Minho yönlendirdikleri yere gitti.

"Komiserim bence katil bir kadın. Çünkü bakın buradan tekneye topuklu ayakkabıyla gitmiş."

Bir düşündü Minho.

"Yani katil bizi yanlış yönlendirdi. Kadındı ama erkek gibi mi göstermeye çalıştı."

"Aynen öyle oldu komiserim." diye savundu kendi düşüncesini çalışan.

Cesedin yanı başına tekrar gelen Minho bir şey daha öğrendi.

"Birde cinayet aleti var Minho. Tam bakmadığın için anlamamışsındır ama insanda 12+12 24 kaburga olur. Katil bunların her birinin arasına bir bıçak darbesi atmış. Dalga geçer gibi de bıçağı temizleyip yanına koymuş."

Duydukları karşısında ağzı tıpkı bir mağara gibi açık kalan Minho "Ah cidden bunu kim yapar. Kafayı sıyıracağım."

Haklıydı çünkü kimse böyle bir şey yapamazdı.

Olay yeri inceleme ekibi incelemelere devam ederken bir delil daha bulmuşlardı.

"Komiserim bir de buraya bakabilir misiniz?"

Çağrıldığı yere giden Minho'ya bir bardak verilmişti. Bardağın üstünde içilirken bırakılan ruj izi vardı. Minho bunu incelerken bir şey daha farketmişti.

Katilin muhtemel olarak oturduğu yeri kokladı. Burası hafif orkide ve lavanta karışımı kadın parfümü kokuyordu. Yani bu katilin kadın olduğunu doğruluyordu.

"Buraya giren tüm kadınları kamera kayıtlarına bakarak tespit edin." diye emir vermişti.

Cidden bunu yapan herkimse onu bulup parçalara ayırmak istiyordu. Hangi kadın bunu yapardı ki.

****************

Otopsi görevlisi Minho ve Changbin'e rapor vermek için onları çağırmış ve onlara rapor vermeye başlamıştı.

"Hayatımda gördüğüm en iğrenç ceset olabilirdi gerçekten. Bunu bir film'de görmüştüm. Sabotaj. İzlediniz mi?"

"Hadi Seungmin bize raporları ver. "

"Tamam Minho biraz sakin ol. Başlıyorum. Paul Smith. 36 yaşında. Ceset üç gün önce öldürülmüşe benziyor. Denizde kimse görememiş çünkü deniz telleri deriye geçtikçe cesedin içindeki gazı dışarı atmış. Böylece su yüzüne çıkmamış. Ve şunu söyleyebilirim katil profesyonel bıçak kullanıcısı. Çünkü bıçak darbelerinin her biri santimi santimine aynı yerde. Hepsi sanki bir özenle atılmış cetvelle ölçülmüş gibi. "

"Kafayı yiyeceğim katili gördüğüm ilk anda kafasını gövdesinden ayıracağım cidden." dişlerini birbirine geçirerek sinirle konuştu Minho.

"Düşünsene o katil senin karın oluyormuş ne gülerim he." şaka yapmıştı Changbin.

Karşılığında ise bir tokat inmişti kafasına.

"Dalga mı geçiyorsun aptal. Gördüğümde öldüreceğim diyorum. Sen karın diyorsun. Hem benim karım yok hem kadınlardan hoşlanmıyorum. Senin dediğine bak."

Changbin ağzını fermuar yapıp kapatıyormuş gibi yaptı. Kafasını öne eğip bir kahkaha attı.

"Benim mesai saatim bitti hadi. Ben gidiyorum hemde yeni ev arkadaşımla tanışacağım daha."

Minho otopsi odasından ayrılırken telefonuna baktı ve gelen mesaja tıkladı.

"Merhaba ben Han Jisung. Evinize geldim."

Minho'da hemen cevap vermişti.

"Bende hemen orada olurum kusura bakmayın bugün biraz yoğundu da."

Çok geç olmadan cevap gelmişti. Bu sırada Minho arabasına biniyordu. Tekrar cevap gelmişti.

"Sorun değil. Sizi bekliyorum."

**************

Minho arabadan inip kapısının önünde bekleyen yabancıya gözlerini dikti.

"Lanet olsun niye bu kadar seksi." diye fısıldandı kendi kendine sessizce.

"Efendim bir şey mi istediniz."
Karşısındaki yabancı konuşmuştu. Sesi de fena sayılmazdı.

"Yok hayır hayır. Ev için mi geldiniz."

"Evet efendim."

"Şartları biliyorsunuzdur. Herşeyin yarısı falan filan."

"İnternetteki başvurudan okudum efendim." dedikten sonra kıkırdadı hafiften Jisung.

Yeni ev arkadaşı olacak çocuk böyle tatlı tatlı konuştukça Minho içinden kahkahalar atıyordu.

"Pekâlâ hadi o zaman al bunu."
Cebinden çıkardığı yedek anahtarı ona uzattı.

Ellini uzattı Han Jisung. Minho'da tutuktan sonra sanki pazardaki amcalar gibi el sıkışıyorlardı.

Kitap hakkındaki yorumlarınızı yazabilir misiniz?

İyi geceler melekler :)

The Serial Killer Han Jisung // (Jisung × Minho)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin