Bölüm Dört:Gerçekler

34 9 3
                                    

Yeni bölümden herkese merhaba!!!
Multide mükemmel bir şarkı var bölümü okurken dinleyebilirsiniz.
Herkese iyi okumalar

(Mina'nın Ağzından)

Aklımın içinde binlerce soru vardı. Bu soruların en önemlisi de neden burada Kamer'in evinde olduğumdu. Çok fazla düşünmemeye çalışarak Kamer'in giymem için bıraktığı kıyafetlerden tarzıma en çok uyan -ben alsam bu kadar zevkime uyardı- kombini elime aldım. Altıma siyah dar bir pantolon üstüme de siyah askılı bir tişört giydim. Belime de siyah bir kemer taktım. İşte hazırdım. Saçlarımı da düzeltip odadan çıkıp merdivenlerden aşağıya indim.

Karşımda bana şaşkınca bakan benim yaşlarımda sarışın yeşil gözlü aşırı tatlı bir kız, kahverengi saçlı açık tenli yeşil gözlü bir oğlan ve Yalım vardı. Böyle bana bakmaları beni rahatsız edince hafifçe kıpırdandım. Yalım huzursuzca kıpırdandığımı fark etmiş olacak ki benim yanıma doğru geldi. Kolumu hafifçe tutarak onlara yaklaştırdı ve konuşmaya başladı.

+Bu Mina. Kim olduğunu birazdan açıklayacağım. Dedi beni göstererek sonra karşımda bana bakan kişileri göstererek devam etti.

+Bu abim Alkın. Bu da doğmamış kız kardeşimiz gibi gördüğümüz Erna.

İsminin Erna olduğunu öğrendiğim kız sıcacık bir gülümsemeyle elini uzattı.

-Tanıştığıma memnun oldum Mina. Kamer'in yanında bir kız görmeyeli bayağı olmuştu. Dediğinde şok oldum. Beni Kamer'in kız arkadaşı olduğumu sanmasına mı şaşırsam yoksa Kamer'in yanında kız görmemesine mi şaşırsam bilememiştim. Tam ben söyleyecek bir şeyler ararken beni kurtaran Kamer olmuştu.

+Sen yanlış anladın Erna Mina benim sevgilim değil. Kim olduğunu anlatacağım. Ama önce herkes masaya. Dedi bizi arkamızdan iteklerken.

Herkes yerine yerleştiğinde sessiz ve hızlı bir şekilde yemeğimizi yedik. Herkes Kamer'in yapacağı açıklamayı bekliyordu.

Aslında sanırım bende kim olduğumu bilmiyordum.

Ne kadar saçma gelse de gerçekten ben de bilmiyordum kim olduğumu yada şöyle desem daha doğru olur ben olduğumu sandığım kişiden çok daha fazlasıydım Kamer'in davranışlarından bunu anlamak çokta zor olmasa gerek.

Ben bu düşüncelerimin içinde boğulurken çoktan yemeklerimizi bitirmiş masayı toplamış ve elimizdeki kahvelerle arka bahçedeki minderlere kendimizi bıraktık. Bir zaman sonra Yalım konuşmaya başladı.

+"Evet herkesin kafasında binlerce soru dönüyor biliyorum şimdi bu soruları cevaplandırma vakti. Öncelikle burada konuştuklarımızdan kimsenin haberi olmaması gerekiyor bu çok önemli lütfen bu konuştuklarımız burada kalsın. Evet öncelikle her şeyi Mina'ya anlatmamız gerekiyor. Güçleri var fakat hiçbir şey bilmiyor.

Mina bu duydukların sana çılgınca gelebilir ve ya şaka olduğunu düşünebilirsin fakat anlatacaklarımın hepsi gerçek lütfen sakin kalmaya çalış ve anlatacaklarımı sonuna kadar dinle.

Asırlar önce dünya üzerinde yüzlerce tür insan yaşıyormuş. Bunu zenci beyaz ayrımı gibi düşünme. Bunlar şu anki insanlar gibi sürekli güç için savaş halindeymiş. Daha sonra tanrılar bu türleri yok etmiş. Sadece üç türü dünya üzerinde bırakmış.

Bu türler İnsanlar, Büyücüler ve Koruyucularmış.

İnsanlar, Büyücü ve koruyuculardan korkup onları yok etmek istedikleri zaman insanların hafızasından Sihirli ve Büyülü bütün olaylar silinmiş ve dünyada sadece insanların yaşadığına inandırılmışlar. O zamandan sonra insanlar ve Büyülü kişiler ayrı yaşamaya başlamışlar.

BÜYÜLÜ SAVAŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin