Sende kimsin?

324 19 2
                                    

Medya:𝓑𝓪𝓷𝓰 𝓨𝓮𝓭𝓪𝓶
~
Gözüme vuran güneş ışığının etkisiyle acıyan gözlerimi sonunda açabilmiştim. Kısık gözlerle etrafa bakınıp, kafamı başucumda duran ve rahatsız ses çıkaran saatime çevirdim. Bugün yine sıradan bir okul günüydü bu yüzden saatimi yine, ders saatinden 2 saat önce kurmuştum.
(Saat 06:00)
Kalkıp yüzümü yıkadıktan sonra merdivenleri yavaşça indim. -Büyükannemin uyanmasını inanın sizde istemezsiniz.-
Sabah birşeyler yemeden okula gidiyordum çünkü mideme dokunuyor tüm gün tuvaletten çıkamıyordum. Merdivenleri inince klasik sabah rutinlerimi yaptım. Yani; Leo (köpeğim :)) 'ya mama verdim, suyunu değiştirdim, etrafı topladım ben bunları yapana kadar çoktam 1 saat geçmişti bile. Hızlı bir şekilde ama sakin adımlarla odama üstümü giyinmeye çıktım. Bir yandan giyiniyor bir yandan ise çantamı toplamaya çalışıyordum. Işlerim bitince evden yavaş yavaş çıkmaya başladım. Son olarak ayakkabilarimıda giyip evden çıktım...
Yolda yürürken işittiğim ses ile arkama döndüm
"Mina-ya, Mina-yaa..."
'Oooo Jeongin (Skz I.n gerçek ismi) naber'
"Yaa sana kaç defa diyeceğim I.n, I.n, I.n"
'Yaaa ama ben Jeongin demeyi daha çok seviyorum.'
"İyi tamam ama sadece benim sevdiğim insanlar bana Jeongin diyebilir. Bjnu biliyorsun değil mi?"
'Oooo Jeongin-shiii böyle şeyler söylemeyin kendimi özel hissediyorum.'
"Tth Hadi yürü mimi." Dedi hafif tebessüm ederek. Sadece yakın olduğum kişiler bana Mimi diye seslenebilirdi. Bu yüzden Jeongin'le yanii I.n ile bu kadar iyi anlaşıyoruz. Çok benzer noktalarımız olduğu için...
Evet daha 18 yaşındayız ve bu yaş hepimiz için önemli bir yaş. Hepimiz bu yaskmizda unutulmaz anılar yaşamak istiyoruz... 18 daha yeni başlıyoruz...
Sıkıcı hoca, sıkıcı ders. Sıkıcı olan herşeyden nefret ediyorum. Zilin çalmasına tamı tamına 20 dakika var. Bu 20 dakikada önce Jeongine baktım, uyuyor sonra Chamin'e baktım oda yeni aldığı ruju dudağına sürüyordu, ben... ben ise açıkçası bende ne yaptığımı bilmiyordum sadece tek istediğim matematik dersinin bitmesiydi. Genelde çizim yapmayı cok severim özellikle küçük şeyler cizmeye bayılırım. Hoca dersi anlatıyor ben ise onun soylediklerine gore resim çiziyordum. Neden böyle yaptığımı bende bilmiyorum... sonunda o 20 dakika bitmişti ama bu daha ilk dersti. Chamin yaydığı pozitif enerji ile
"Mimii-yaaa hadi kantine inelim!"
'Peki inelim ama sen ısmarlarsın, anlaştık mı?
"Aaaaa mimi-yaa haksızlıkkk."
'Tamam tamam bölüşelim, yarı yarıya?'
"Ehe anlaştık." Dedi. Ama bu Chamin, gitmeden önce Jeongine hafifte olsa vurdu. Ardından sevimli sevimli baktı ve kantine doğru gittik. Üçümüz çok yakın arkadaştık. Ilk tanışmamızda birbirimizi pek sevmesek de daha sonra yakınlaştık ve şuan en iyi arkadaşız. Aramızdan şuana kadar hiç su sızmadı, umarım ileridede sızmaz...
Son dersteydik. Bugün çok hızlı geçmişti yada her ders uyuduğum için bana öyle gelmişti. Arka sırada Chamin yan sırada jeongin ile dakikaları sayıyorduk. 10'dan geriye sessizce saydık. "5-4-3-2-1 veee zil çaldı."
Zilin sesi hepimizi heyecanlandırıyordu.
Hemen çantamızı topladık ve kolkola girerek okulum kapısından çıktık. Yol boyu konu konuyu açtı taakii o sevmedigim yol ayrımına gelene kadar
'Çocuklar kendinize dikkat edin.'
C:"Yaa Mimi sendeee dikkat et'
I.n;"Yaa yapmayın her şu yol ayrımına geldiğimizde aynı duygusal moda giriyorsunuz"
Chaminle aynı anda "yaaa jongin..." diye jeongine çıkıştık. Ama tabiikide şakaydı. Biz çok nadire tartışırdık ondada barışmamız kısa sürerdi. Jeongin sağa, Chanmin sola, ben ise karşıya geçmiştim. Eve geldiğimde akşama kadar büyükanneme ev islerinde yardım etmiştim. Sonunda en sevdiğim saatlere gelmiştik
Bu saatlerde Leo ile yürüyüşe çıkardık. Butun mahalle bizi tanıdığı icin Leo'dan korka neredeyse hic kimse yoktu. Leo'yu hazırlarken
"Mina-ya dikkat et yeni komşularımız var Leo onlara saldırmasın.
'Peki Büyükanneciğim. Hem Leo öyke saldırmaz. Dimi Leo.'
"Ahh mina bana Anneni hatırlatıyorsun."
Biran duraksadım. Annem ile babam yoktu. Annem beni doğururken vefat etmişti, babam ise benim doğumuma gelirken trafik kazası geçirmiş ve sağ çıkamamıştı. Bunu duyan akrabalarım benim uğursuz olduğunu düşündüler ve beni almadılar. Ama içlerinden Büyükannem beni aldı ve büyüttü. Ona çok şey borçluyum.
Büyükanneme tebessüm ettim ve Leo ile gezintiye çıkmaya başladık. Neredeyse bütün mahalleye selam verdik ve artık geri dönme vaktine gelmiştik. Bu sefer başka yoldan gitmeye karar verdik Leo ile. Ben etrafı inceleyerek yürüyordum. Acaba kimler yeni taşınmıştı. Bu düşüncelere dalmışken Leo bir anda havlamaya başladı. Leo'nun tasması bir anda boşluğuna geldi ve elimden kayıp gitti. Arkasından koştum ama yetişemedim. Panikle etrafa bakınıyordum tam o anda omzjma yediğim darbe ile bütün vücudumun yere serilmesi bir oldu. Yere düşmüş yırtılan pantolonumdan aşağı dogru akan kanın olduğu yere baktım. Dizlerim kan içerindeydi. Bütün dikkatimi dizlerime vermişken duyduğum ses ile dikkatimin o tarafa kayması bir oldu.
"Iyi misin?" O derin ve çokta kalın olmayam sesi dizlerimin acısını bastırmıştı.
'Aa iyiyim' dedim. Yüzü pek net görünmüyordu. Zatem kafasında siyah şapka vardı. Sanırım cenesindede maske. Ama yüzü hakkında hiçbir fikrim yoktu.
Çocuk hızla arkasina baktı tedirgin bir şekilde ve elindemi suyu bana uzattı. Ve koşarak hanimdan ayrıldı. Odan geriye sadece su şişesi kalmıştı... 2 saat Leo'yu aradıktan sonra bulmuştum. Meğersem bir kedinin pesinden gitmiş ve bizim mahalleden iki çift onu bulmuştu. O gece eve sağ salim dönebilmiştik ama aklımda hep o vardı. Kimdi o? Acelesi neydi? Sanki birinden kaçıyor gibiydi, ama kimden, neden? Tüm gün bu tür sorular beynimi kurcaladı...

•𝓑𝓪𝓷𝓰 𝓨𝓮𝓭𝓪𝓶• ℱirst ℒoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin