Sonunda...

66 13 12
                                    

Medya: Yedam ♡

Gitmekten başka çarem yoktu, ama oraya yanlız da gidemezdim. Polisi aradım ve bana atılan konuma yönlendirdim. Içeri önce ben girdim. Etraf karanlıktı sessiz ve yavaş adımlarla içeri girdim. Merdivenlerden yukarı yavaş yavaş çıkarken duyduğum sesle panikledim.
Yedam: eğer gelmezse ne yapacaksın.
Sunbae: sizi öldürmek yada kalıcı hasarlar vermek en kolay yollardan birisi.
I.n: gelmeyecek boşuna ümitlenme.
Yedam: bizden bu kadar mı korkuyorsun?
Sunbae: senin gibi küçük veletten niye korkuyum?
Yedam: o zaman çözde adil bir kavga olsun.
Sunbae'nin Yedam'a yaklaştığını görüyordum. Gözümün önünde Yedam'ın yüzüme yumruğunu indirince olduğum yerden hızla çıkıp 'dur!' Diye bağırdım.
Ben: dur! Geldim. Dedim panik bir ses tonuyla.
Sunbae yavaş adımlarla yanıma yaklaştı. Parmaklarını yüzümde gezdirip 'hoşgeldin Minacığım bende seni bekliyordum.' Yüzüne yumruk atmamak için kendimi zor tutuyordum.
Ben: geldim işte bırak onları.
Sunbae: no no no her şey o kadar basit değil be güzelim.
Ben: daha ne yapmamı istiyorsun. Dedim sert bir ses tonuyla.
Sunbae: yanımdayken bile seni istiyorum. Dedi sinir bir ses tonuyla.
Yedam: sen onu sevmiyorsun, sadece takıntılısın.
I.n: Mina geldi artık sözünü tut.
Söz mü? Ne sözü?
Sunbae: tht! Gerçekten inandın mı? Kardeşin çok güzel, tıpkı Mina gibi. Onu rahat bırakacağımızı düşünmen büyük hataydı.
I.n oturduğu yerden hızla çıkıştı, konuştukça ses tonu daha da öfkeli çıkıyordu: yalan söyledin! Kardeşimi bırakacağını söylemiştin. Dedi olduğu yerden kurtulmaya çalışırken.
Sunbae I.n'in yayına yaklaştı, kulağına eğilerek: kardeşin gerçekten güzel onu bırakmam... dedi ve sırıttı.
Sonra bana dönerek, önce yanıma yaklaştı sonra ellerini omuzlarıma koydu.
Ben: ne yapıyorsun diye çıkıştım.
Sunbae: seni yanımdayken bile özlüyorum balım.
Ben: ben senin balım değil, dedim ve karnına bir tekme indirdim. Yere düştüğünü görünce hemen Yedam'ın ellerindeki ipleri çözmek için eğildim. Ben o ipleri çözmeye çalışırken Sunbae sinirli adimlarla yanima geldi ve: sen benim olacaksın. Dedi öfkeyle ve hızla yanıma eğildi. Ömce bacaklarımdan tuttu ve kendine çekti. Ne kadar tekmelemeye çalışsam da kurtulamiyordum.
I.n: sunabe...
Sunbae kafasını arkasıma döndürdü ve I.n'den yüzüne yumruk yedi. Yedam da elindeki ipleri çözüp yanıma geldi.
Yedam: iyi misin?
Elimi Yedam'ın yaralı olan yanağına koydum ve: ben iyiyim ya sen? Dedim.
Yedam, yanağındaki elimi tuttu ve: Şimdi daha iyiyim dedi.
I.n: pardon, acaba bana yardım edecek misiniz? Dedi ikimize.
Yedam hızla yardım etti. Oradan bir ip bulup sunbae'nin ellerini bağladılar ve I.n'de aşağıdaki polisleri yukarı çağırdı.
Sunbae: beni tutuklayamazsınız.
I.n: Sunbae bu kadar saf olma dedi ve güldü. Elimde kanıt var. Ha bir de kardeşim için endişelenme çoktan kurtardım onu.
Sunbae yüzümüze anlamsız bakışlar atıyordu.
Yedam I.n'in yanına gidip: Nasıl yaptın? Dedi
I.n: açıkçası Mina benim hep yakın arkadaşımdı. Sunbae'nin onu ve kardeşimi nasıl rahatsız ettiğini biliyordum, bu nedenle onun yanındaymış gibi tuzak kurdum.
Bana dönüp: senden özür dilerim Mina olayların bu kadar büyüyeceğini bilmiyorduk.
Ben: bilmiyorduk?
I.n: Bu fikri aslında Chamin'ede söylemiştim çünkü Sunbae zamanında onu da rahatsız etmişti. Zaten Chanmin benden hoşlandığını biliyordum bu nedenle yaptık.
Ben: bir dakika şimdi Sunbae bu yıl yine beni rahatsız edecekti.
I.n: artık Sunbae yetişkin oldu. Daha kötü şeyler yapabilirdi
Ben: Sunbae ilk sana mı söyledi...
I.n: ahh Mina... bak olayları tekrar anlatıyorum; Sunbae artık yetişkin sayılır bu yüzden daha kötü şeyler yapabilirdi. Bunun için önce kız kardeşimi rahatsız etti, sonra beni tehtit etti bende böyle bir plan hazirladım.
Duyduklarımdan sonra I.n'e sıkıca sarıldım. Dışarı çıktığımızda Chanmin oradaydu ve hızla koşarak bana sarıldı.
Chanmin: Mina iyisin değil mi? Bir şeyin yok değil mi? Dedi ağlayacak bir ses tonuyla.
Ben: iyiyim dedim ve bende ona sarıldım. Teşekkür ederim.
Chanmin: ne için?
Ben: böyle bir plan yapıp bana soylememeniz beni üzdü ama Sunbae'den kurtulduğum için cidden mutluyum.
Chanmin: Mina seni asla bırakmayacağım, sen benim en yakın arkadaşımsın. Aynı kişiyi sevsek bile arkadaşlığımız her şeyden büyük benim için. Ben şimdi I.n'in yaralarına pansuman yapacağım.
Mina: tamam dedim ve gülümsedim.
Yedam yanıma geldi ve : her şeyin düzelmesine sevindim.
Ben: bende öyle dedim ve elinden tutup oradan uzaklaştık.
Yedam: nereye gidiyoruz?
Ben: evime.
Yedam: evine mi? Ne yapıcaz evinde?
Ben: yaralarına pansuman yapacağım dedim ve eve doğru yürüdük. Eve geldiğimizde içeri girdik
Büyükannem: hoşgeldin Mina? Bu çocuk kim? Dedi sanki bir şey ima etmeye çalışıyormuş gibi.
Yedam: ben Yedam, Mina'nın sınıf arkadaşıyım.
Büyükannem: demek Yedam sensin. Mina senden çok bahsediyor.
Ben: ahahahh hadi gel Yedam. Dedim ve hızla yukarı çıkardım. Odama girdik ve koltuğa otutturdum Yedam'ı.
Ben: Canın biraz acıyabilir dedim.
Yedam parlak gözlerle bana gülümsedi.
Ben: Yedam; benim için sürekli hayatını riske atman gerçekten özel hissettiriyor. Belki benim için böyle hissetmeyebilirsin ama gerçekten teşekkür ederim. Dedim, bu cesaret de neydi şimdi.
Yedam bileğimi hafifçe kavradı ayağa kalktı ve üstüme gelmeye başladı, bana zarar verme gibi bir amacı olmadığını biliyordum çünkü canımı acıtmıyordu. Yavaş adımlarla geriye doğru yürüdüm. Arkamdaki yatağa düştüğüm an Yedam'da üstüme düştü. Artık yatak ile Yedam arasındaydım.
Yedam: seninle tanıştığım andan beri hayatımda bir çok değişiklik oldu olumlu yönde. Bunları derken eli ile yüzümdeki saçları çekti. Ardından sözlerine devam etti: açıkçası beni hep şaşırıyorsun, ne zaman bir şey olsa sürekli senin yanında buluyorum kendimi. Bunu dediği an daha da yakınlaştı, ikimizinde gözleri kapanıyordu, kalp atışlarım deli gibi atıyordu. Ne yapmam lazımdı? Beni öpmesine izin mi vermeliydim? Ortamdaki hava değişikti , kalbimi hızlandırıyordu. Daha da yakınlaştı ve
Büyükannem: Mi- 
Yedam ile benim kafam yanı anda Büyükanneme çevrildi.
Büyükannem; ben sanırım yanlış bir zamanda geldim, en iyisi gideyim. Dedi ve çıktı.
Gerçekten utanç verici olsada Yedamla ikimiz birbirimize bakıp güldük. Yedam üzerinden çekilip yanıma yattı, ikimizde tavanı izliyorduk.
Kafasını bana çevirdi, bende ona.
Ben: çok güzel gülüyorsun, dedim.
Elini yanağıma koydu ve 'sende' dedi.
Büyükannem bugün Yedam'ın bizde kalması için diretince oda bizde kalmaya karar verdi.
Ben: bugünlük misafir odasında yatabilirsin. Dedim. Anlayışla karşıladı ve yatağını kurup ikimizde uyumaya başladık. Sabahın daha karanlık olduğu saatlerde ikimizde uyandık ve evden okula gitmek için çıktık. Ayakkabılarımı giydim ve yanımda Yedam ile okula doğru gidiyorduk. Yanyana yürürken ellerimiz birbirine çarptı, önce hiçbir şey olmamış gibi yürüdük sonra birbirimize bakıp güldük ve Yedam sıkıca elimi kavradı. Sevgili miydik? Hayır, ama kesinlikle birbirimizden hoşlanıyorduk...

Keşke mutluluk bu kadar uzun sürse...

Sonunda bir bölüm daha 10. Bölüme az kaldı. Daha kitabı bitirmeyi düşünmüyorum biraz daha uzun tutmak istiyorum ancak oylar çok az. Okuyucu baya olsu ama oylar çok az ve ben açıkçası üzülüyorum lutfen elinizden geldiğince oylayın. Bunu yayınladıktansonra bir bolum daha yazacağım aklımda harika bir kurgu var umarım beğenirsiniz. Sağlıcakla kalın, mümkünse sosyal mesafe, hijyen, maske kuralına uyalım. Sağlıcakla kalın. Hayatınızı güzel mantıklı yaşayın sizleri seviyorum kendinize iyi bakın 💚💚💚💚

Kesinlikle çok iyi bir performans sergilemişler. ROTY💎

ALWAYS TREASURE💎

BILIYORDUM BU KADAR IYI BIR SAHNE YAPACAKLARINI UMARIM SAĞLIKLI OLURLAR💎💎💎

Spoi (Treasure doyoung) 😁




Bol Yedam'lı ve sağlıklı günler dilerim...

•𝓑𝓪𝓷𝓰 𝓨𝓮𝓭𝓪𝓶• ℱirst ℒoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin