🐰🐰🐰🐰🐰

820 79 27
                                    

Jimin gözlerini açtığında kendini evinde buldu. Dün olanlar aklına dolarken kafasına saplanan ağrıyla yüzünü buruşturup elini kafasına götürdü.

Çok fazla stres yapıyordu. Dününde etkisi vardı tabiki. Aklına JEY geldiğinde dün ki tavırlarını düşündü bir süre.

İlk önce saldırmış sonrada durmuştu. Bazen onu hiç anlayamıyordu. İyi miydi yoksa kötü müydü?

Çözümü mesaj atmakta buldu. Hızla telefonunu alıp mesajlar kısmını açtı. Bir kaç dakika ne yazacağını düşündü.

Jiminnie~
Dün olanlar neydi?

JEY
Bayıldın

Jiminnie~
Ondan bahsetmediğimi biliyorsun.

JEY
Sadece iyi görünmüyordun bende durdum.

Jiminnie~
Kötü olmasaydım? Tecavüz mü edecektin?

JEY
Saçmalama asla sadece
Seni öpmek istemiştim
Ve sanırım amacıma ulaştım.

Jimin cevap vermedi. Ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Yavaşça takvime baktı. Jungkookun işaretlediği güne az kalmıştı.

İki gün kadar sonraydı. Jiminin içini bir korku kapladı. Onu öldürecek olamazdı değil mi?

Jimin kalkıp takvime bakarken jungkookta kameradan onu izliyordu. Mesaj atma gereği duydu çünkü onun gözlerinde ki korkuyu görebiliyordu.

JEY
O gün geleceğinde emin ol sende bana yardım edeceksin...

Jimin gelen mesaj sesiyle ürküp telefonu eline aldı. Gördüğü mesaj ile doğrusu biraz ürkmüştü ama garip bir şekilde rahatlamış hissediyordu.

Jimin takvimi detaylı bir şekilde incelemeye başladı.

Dün akşam

Jungkook jimini evine bıraktıktan sonra kendi evine gitmişti. Sadece bir tesadüf olamazdı bu. İlk başta onun da isminin ve yüzünün benzerliğini önemsiz bulmuştu. Belkide öyle olduğuna inanmak istemişti. Fakat şimdi ismini de söylemesiyle emin olmuştu.

İnternete girip 2002 de olan olayla ilgili küçük çaplı bir araştırma yaptı. Jiminle karşılaşması iyi olmuştu. Bu işi beraber halledebilirlerdi.

Bunu jimine daha sonra söyleyecekti. İşini hallettikten sonra. Yoksa jimin ona engel olurdu. Bunu hiç istemezdi.

Şimdi ki zaman

Jimin giyinip şirkete gitmişti. Sadece aklında JEY in işaretlediği tarih vardı. O tarihte ne olmuş olabilirdi ki?

Hızlıca bilgisayarını açıp o tarihi yazdı. O tarihte olan her türlü olaya baktı. Daha sonra adli dosyaların olduğu sayfaya girip orayı aramaya başladı.

O tarihte bulduğu dosya ile kafasından aşağıya sıcak su dökülmüş gibi oldu. Dosyaya girip tekrar okudu.

Kim woo-seok
(birisi değil aklımdan attım ismi)
46 yaşında
Evli
*fotoğraf*

Woo-seok 244 caddesindeki ara sokakta Park Jimin (7) ve Jeon Jungkook (5) cinsel taciz ve şiddet iddiaları üzerine göz altına alınmıştır.
Woo-seok'un ilk önce Park Jimine saldırdığı, arkadaşı Jeon Jungkook'un Park Jimini korumak için Woo-seok'a saldırdığı, Woo-seok'un Jeon Jungkook'u ittirmesi üzerine kafasını vurup bilincini kaybettiği, Woo-seok'un Park Jimini zorla taciz ettikten sonra Park jimin ve Jeon Jungkook'a bir el ateş edip, olay yerinden ayrıldığı iddia edilmiştir.
İki çocukta yaralı şekilde kurtulmuştur

Woo-seok kanıt yetersizliği yüzünden serbest bırakıldı. Dosya 3 ay sonra kapatıldı.

Jimin gözlerinde ki yaşlar ile ekrana baktı. Hızlıca ekranı kapatıp bağırdı. Ağlayarak yere çöktü.

Jungkook kurtulmuş muydu? Jimine ailesi öldüğünü söylemişti. Jimin aylarca onun yasını tutmuştu. Bu dosyayı daha önce okumalıydı. Jimin o kadar aptaldı ki.

JEY in bu durumla alakası neydi? O sırada jiminin aklına anıları doldu.

2002 yılı olaydan aylar önce..

"

hadi jiminnie ajancılık oynayalım. Al telsizi"

"tamam jungkookie. Peki adın ne?

"benim adım jk(jeykey). Peki senin ki?"

"ımm bilemiyorum. Ne olsaki? "

"seninki de key olabilir. Anahtar demek. Kalbiymin anahtarııı. Bana da JEY kalır"

"(kahkaha attı jimin) saçmalama Jungkook. Böyle sözleri nerden biliyorsun. Birde benden 2 yaş küçüksün. Benim adım baby g olacak!"

"puhahahahah tamam"

"gülme yah! Hadi oynayalım"

Şimdi ki zaman...

Jiminin kafasında bir şeyler belirtmeye başlamıştı artık. Jungkooka ulaşmalıydı. Telefonunu çıkarıp mesaj attı.

Jiminnie~
Jungkook konuşmalıyız

Jungkook
Demek sonunda kim olduğumu öğrendin...

Jiminnie~
Ne yani sen bilmiyor musun?
Yanıma gel konuşmalıyız.
Yada buraya gelme.
Konum atacağım gel.

Jungkook jiminin attığı konuma gidecekti. Jungkook jiminin öğrendiğini fark etmişti. Demek ikisinede yalan söylemişlerdi.

Jimine Jungkook öldü. Jungkooka da jimin öldü demişlerdi. Zorda olsa birbirlerinden ayrılmıştı bu iki küçük çocuk. Ama neden? Neden ayırmışlardı onları?

Jimin jungkooku boş bir çiçek bahçesine çağırmıştı. çağırmıştı. Burada konuşmaları daha iyi olacaktı. Bomboştu, kocaman ve çiçeklerle kaplı bir araziydi.

Jimin, jungkookla yan yana yürümeye başladı. Cümlelerini kafasında toparladıktan sonra konuşmaya başladı.

"sen jungkooksun değil mi? 2002 yılındaki? O tarihi işaretleme sebebinde...."

"evet jimin... Sıra o adama geldi. Sırada bize bunları yapıp bizi öldüren adamda."

"jungkook...."

"sakın bana karşı gelme jimin. O bizim çocukluğumuzu öldürdü. Bizi ayırdı. Ben yıllardır senin mezarın sandığım yerde ağlıyorum!"

Jimin jungkookun ellerini tuttu. Gözlerinin içine baktı.

"sana karşı gelmeyeceğim Jungkook. Bende yardım etmek istiyorum diyeceğim....."

____________

Merhaba!
Biliyorum biraz geç geldi. Özür dilerim.

Şimdi sefirin kızı izlerken bu bölümü yazıp atıyorum. Sizde izleyin çok eğlenceli.

Lütfen oy verin ve yorum yapın.
Sizleri seviyorum 💜💛👑

SEARCHİNG!!! /JİKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin