Seni gördüm
Bu gün içimde kötü bir sızıyla uyandım. İyi hissetmiyordum. Oysaki dün gayet eğlenmiştim. Baygın ve hasta gözlerimle yataktan çıktım. Savsak adımlarla mutfağa indim. Sanırım beni iyi hissetirecek şey güzel bir kahvaltıydı.
Akşam dışarıda çekim yapcaktık. Bahar için özel bir koleksiyon hazırlanmış, cıvıl cıvıl olan bir yere ihtiyaç duyulmuştu.
Kahvaltımı yaptıktan sonra uzun zamandır mutfakla ilgilenmediğimden yiyecek bir şeyler hazırlamaya karar verdim. İşime odaklanmış bir şekilde pastamın süslemesini yapıyordum. Kendimi tatlıya vermiştim. Şef gibi davranıyordum. Daha yapmak istediğim bir kaç yiyecek daha vardı ve ben o kadar yavaştım ki. "Yardımı ihtiyacın var mı Gguk?" diyerek içeriye Joohyun noona girmişti. Başımı pastadan kaldırmayarak "Güzel olabilir." dedim. Yanıma gelmiş ve köşede bıraktığım şeker hamurunu şekillendirmeye başlamıştı. "Noona gerçekten iyisin. Hazır gibi duruyor." Hayranlıkla söylediklerime gülümsemişti.
Salonda oturup birlikte birbirimizi tanımak amaçlı sohbet ediyorduk. Daha sonra annem gelmişti ve bize katılmıştı. Annem eskilere dalmış bir şekilde bize babamla olan anılarını anlatıyordu. Çok tatlı bir ilişkileri varmış. "Daha sonra Seoul'e taşındık ve evlendik. Ben Jeongguk'un sevgilisinin olmasını çok istiyorum ama o hiç girişmiyor. Senin var mı sevgilin?" Annemin sorduğu soruyu Joohyun noona reddetmişti. Başımı yere eğdim ve onu düşünmeye başladım. Uzun, kemikli parmakları benim beyaz, ince belime ne yakışırdı. Kalçam onun bacaklarını ezse ne güzel olurdu.
"Taehyung'u seviyorum." Anlık cesaretle söylediklerimle birlikte elimle ağzımı kapattım. Yüzüm kıpkırmızı kesilirken olduğum yerde iyice küçüldüm. "Ne?" Annemin gülerek, eğleniyormuşcasına söylediklerine Joohyun noonada katılmıştı. Sanki ilkoukula giden bir çocuğun sıra arkadaşından hoşlanınca yapılan muameleyi görüyordum. "Ya bu çok tatlı ama." diyen Joohyun noonanın yanında annem "Ay oğlum aşık mı olmuş yerim." diyordu. Sinirlenerek sehpaya bıraktığım tatlı tabağımı alıp yemeye başladım. "Of tamam yeter duydunuz işte." Sinirlendiğimi anlamış olacaklarki susmuşlardı.
"Keşke daha önce söyleseydin oğlum. Geçen gün geldiğinde koltukta değilde senin yanına yatmasını söylerdim. Ben o iki seçeneği sununca hemen koltuğa yattı." Duyduklarımın ardından o gece olanlardan dolayı aklıma gelenlerle kalbim deli gibi atmaya başlamıştı. "Ggukie iyi misin? Yoksa yanında yatma fikrinden dolayı heyecanlandın mı?" Keskin gözlerimi ona çevirip alaylı bir ses tonuyla "O gece zaten yanıma gelip uyudu ve onun üstü çıplaktı. Beni kendine çekti çok güzeldi." dedim. İkisininde gözleri kocaman olurken annem "Ay anlatsana neler oldu." Gülümsedim ve konuşmaya başladım.
Akşama doğru hazırlanmak için odama çıktım. Yatağımın altından fırlayan Dani ile birlikte gülümsemiştim. Biraz onunla oynadıktan sonra hazırlanmaya koyuldum.
Soluk pudra rengi oldukça bol bir kollu tişört giyerken kenarlarında gül işlemedi olan eteği elime aldım. Tişörtün önünü eteğimin içine sokarken yine üzerinde gül işlemesi olan bir çantayla iki kolyeyi kullandım. Şu an hayatımda giydiğim en kısa eteği giymiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sentinus | taegguk
FanfictionJeongguk Gucci'de makyöz olarak işe başlar. Feminen Gguk!