Okula geldiğimizden beri herkes bir olay hakkında konuşuyordu.Birçok öğrenci gruplar halinde koridorlarda, sınıflarda ve kantinde fısıltıyla konuşuyordu, benim aksime.
Söylenenlere göre Tarih öğretmenimiizn atılma sebebi netleşmişti ama hâlâ olayı tam olarak kimse öğrenmemişti.
Kantinden su alıp yavaş yavaş sınıfıma doğru ilerlemeye başladım.
Bugün okul her zamankinden daha coşkuluydu ve bu beni şaşırtmıştı.Yeosang hızlı adımlarla yanıma geldiğinde ne olduğunu sorarmışçasına ona baktım.
Ne demek istediğimi anlamış olacak ki,
" Olayları duymuşsundur?"
dediğinde kafamı aşağı yukarı sallayarak cevap verdim.
" Oradan buradan işte, ama net bir şekilde bilmiyorum."Ellerini uzamış saçlarının arasından geçirerek cevap verdi.
"Kimse bilmiyordu zaten. Ama bir dedikodu dolaşıyor ortalıkta, umarım sadece dedikodu olarak kalır."Kaşlarımı çatıp ağzımı açtığımda konuşmaya devam etmesiyle geri kapattım.
" Bay kim.." dedi
"Okuldan birini taciz etmiş. Tüm okul bunu konuşuyor."Ağzımın açılmasına engel olamamıştım. Asla böyle bir şeyi yapacak adama benzemiyordu. Öğrencilerle oldukça samimi olduğu doğruydu fakat bu derece bir şeyi yapabileceği tahmin edilemezdi.
Sevdiğim bir öğretmendi, sıcak kanlı ve eğlenceli oluşundan onu sevmeyen bir öğrenci görmemiştim. Gerçekten şok ediciydi."Ne?
Böyle bir şeyi yapabilecek biri değil ki.""Kimsenin içini bilemeyiz Wooyoung.
Dediğim gibi sadece dedikodu, kimse yaptığını düşünmüyor zaten."" Umarım doğru değildir."
dediğimde kafasını sallayarak onay verdi, ardından bahçeye çıkacağını söyleyerek yanımdan uzaklaştı.Yeosang yanımdan gittiğinde adımlarımı sınıfa, daha sonrada tuvalete doğru yönelttim. Öğle arası olduğundan kalabalık olmayacağını düşündüm.
Tuvalete girdiğimde beklentilerim doğru çıkmıştı, bomboştu.
Kabinlerden birini tıkladım, ses gelmeyince boş olduğunu anlayıp içeri girmemle tuvalette tek olmadığımı anladım.
Diğer kabinlerin birinden burun çekme sesi geliyordu daha sonra hıçkırık seslerine de şahit oldum. İlk başta umursamamıştım fakat çok geçmeden birinin ağladığına emin oldum.İçimdeki merak hissini bastıramadım ve tuvaletten çıkıp sesin geldiği kabinin önüne gittim.
Kapıyı tıkladığımda ses gelmemişti ama içeride birinin olduğunu tabii ki biliyordum.
Boğazımı temizleyip konuştum."Hey, iyi misin?"
Konuştuğumda hıçkırık sesleri kesilmişti.
Kapıyı tekrar tıklattım ve açmasını bekledim. İçeridekinin kim bilmiyordum fakat iyi hissetmediği apaçık ortadaydı.Biraz daha bekledikten sonra sesler kesildi ve çıkmayacağını anlayıp geri çekildim.
Arkamı döndüğümde kapının kilidi çevirildi ve ben eski pozisyonuma geri döndüm.
Kim olursa olsun iyi hissedip hissetmediğini öğrenmem gerekirdi.Kapı açıldığında,
kırmızılaşmış gözlerle, şişmiş dudaklarla, karışmış, dağınık saçlarla gördüm seni San."San?"
Seni karşımda görmemle kafamda bir sürü soru işareti oluşmuştu.
Bir şey demeden öylece yeri izledin. Zemini ezberlediğine yemin edebilirdim."San," dedim yumuşak bir sesle.
Elimi çenene koyup aşağı bakan kafanı kaldırdığımda bile bakışların bende olması gerekirken, yerdeydi.
Dudakların ve gözlerin kızarmış, şişmişti.
Seni ilk defa böyle gördüğümden kötü hissetmemek elimde değildi.
Dolmuş gözlerini gözlerime kilitleyememen acıtmış olmalıydı."Ne bu halin?"
dediğimde yine sessiz kalmayı tercih ettin.Cevap vermeyeceğini anladığımda kollarımı boynuna sarıp seni iyice kendime çektim.
Boynundaki kollarımın birini sırtına indirdim, diğerini ensendeki açık renkli saçlarına götürdüm.Hiçbir şey yapmıyordun sadece kendini sıkıyordun bunu vücutlarımızın yakın olmasından net bir şekilde anlıyordum, sessizce ağladığınıda.
Birkaç dakika öyle kaldıktan sonra şişmiş dudaklarını araladın ve ağlamaktan çatallaşmış sesinle konuştun.
❝ Korkuyorum.❞
Şişmiş dudaklar başlığını başka bir içerik olarak kullanmak isterdim ama.. malum :D😌
Lütfen oy verin🤧🤧🌈Ayrıca saat 5 te yazmıştım cringe gelirse umrumda değil amk okuyan okur ahahhahaŞWLSĞĞQĞPAPD
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şiirler ve Asık suratlar, woosan
Hayran Kurgu❝ Üzgün olduğunda şiir okuduğunu biliyorum.❞ Wooyoung + San