Shou iyileşme sürecinde hep abisinin desteğini aldı. İyileşince de babası olduğunu idda eden biri ile karşılaştı. O hatta bu gurubun lideriymiş.
"Havalı" diye düşündü..
Babası tam karşısındaydı ama siyah korkunç bir maske ile bakıyordu ona..
"Baba bu sen misin?" Dedi shou.. babasını bile hatırlamıyordu..
"Evet benim i-s-shou.."
Afo az kasın ona izuku diyecekti.. Ama diyemezdi.. derse belki de herşeyi hatırlatıp sevdiği oğlu ondan nefret edecekti..ona "baba" demeyecekti belki hatırlarsa..
Evet.. O hisashi midoriya'idi ama şimdilik soyadını shigaraki olarak kullanmak zorundaydı.. en azından izuku için..
"Baba tomu- abim bana özgünlüğümün olmadığını ama senin bana verebileceğini söyledi.. bu doğru mu baba?"
"Evet doğru shou.. Ama vücudun özgünlük kaldıramayacak kadar zayıf.. tomura ile antreman yapabilirsin.. Ve özgünlük alacak kadar gelişince de sana özgünlük vericem.. Ama şimdilik özgünlüksüz olman lazım!"
Özgünlüksüz.. bu kelime shou'ya bir yerden tanıdık geldi ama o zaten özgünlüksüzdü.. fazla kafasını karışmasına müsaade etmeden shou babasına "Peki baba" dedi ve abisinin yanına gitti..
-4×baba?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~VĮŁŁĀÌŇ ĐƏĶŲ~ //DabiDeku//
أدب الهواةizuku okulun çatısında tek başınaydı. hafif bir rüzgar esiyordu ve zaten dağınık olan yeşil saçlarını daha da dağıtıyordu. izuku'nun aklına çocukluk arkadaşı-daha doğrusu hayatını zehir eden kişinin- dedikleri yankılanmaya başladı "Ölmeye ne dersin...