2.5

468 42 68
                                    

Berkten

Yüzüme gelen güneşle kafamı yastığın altına aldım. Güneş rahatsız edici derecede ışıldıyordu.

Bir kaç dakika daha öyle durduktan sonra kafamı yastığın altından çıkartıp yatağa dik bir şekilde oturdum.

Bugün hafta sonuydu ve dün abimle birlikte her hafta olduğu gibi annemlerin evine gelmiştik. Bu annemin bize sunduğu bir şarttı ayrı eve çıkmamız için.

Her hafta sonu bir gün onlarla kalıyorduk.

Ellerimi yukarı kaldırıp gerindim.

Bugün yapıcak bir işim yoktu.

Ayağı kalkıp odamdaki banyoya gittim ve elimi yüzümü yıkayıp odamdan çıktım. Çıkmamla abimin yüzüyle karşılaşmam bir oldu.

"Napıyosun lan odamın önünde?"

"Seni kapı deliğinden izliyordum."

"Niye ırz düşmanı mısın sen? Bendeki de soru."

Kafamı bir tane vurmasıyla homurdanarak kafamı tuttum. Ne kadar ona dalaşsamda onu pek dövemezdim abidi nede olsa. Kıçımın abisi.

Aşağı doğru bağırdım, "Anne abim bana vuruyo." dememle abime 'şimdi sen görürsün' bakışı attım.

"Çoçuk musunuz siz yahu. Sen şimdi allah bilir ne yapmışsındır da abin sana vurmuştur. İnin aşağı kahvaltı yapıcaz. "

Abim bana gülüp, "Gerizekalı." dedikten sonra aşağı inmeye başladı.

Sinirle onun arkasından gidip sırtına bir tane tekme geçirdim ve merdivenlerden koşarak aşağı indim.

"Ulan!"

Mutfağa girdiğim dakika sakin sakin yürümeye başladım. Mutfakta babam olduğu için bi bok yapamazdı bana.

"Günaydın." dedim ve boş olan bir sandalyeye oturdum.

"Günaydın." dedi annem ve babam.

"Yine döktürmüşsün anne."

"Her zamanki halim oğlum." egomun nerden geldiğini böylelikle anlamış oldunuz.

Annem ünlü bir tasarımcıydı ancak pek işine gidip gelmiyordu.Evin işleriyle o ilgilenmek istemişti evimizde çalışan yoktu bu yüzden,tabi arasıra evi temizlemeye gelenler hariç.

Bakışlarımız sinirle mutfağa giren abime döndü. Sırıtıp sucuklu yumurtadan koydum tabağıma.

Kahvaltıyı yaptıktan sonra abim ve babam şirkete gitmişlerdi. Önemli bir ihale vardı ve bunu kaçırmak istemiyorlardı. Bizim şirketimiz daha çok bina tasarlıyor ve inşa ediyordu . Bir kaç şehirde daha şirketlerimiz vardı, tabi birde keskin koleji yani şu an okuduğum okul.

Koltukta uzanmış Beşiktaş maçının özetini izlerken annemin beni dürtüklemesiyle ona baktım.

"Noldu?"

"İrem sana ulaşamamış bana diyoki berke söyle bize bir uğrasın."

"Niye?"

"Ne bilim ben niye. Git uğra işte oğlum."

"Şu an çok üşendim."

"Ara bari kızı belki önemli bir şeydir."

"Önemli olsa sana söylerdi anne."

"Sen ara ara."

Oflayıp cebimdeki telefonu çıkardım. Maçın özetini izlediğim için sessize almıştım. Beşiktaş benim için her şeyden önemliydi.

ANONİM||Yarı Texting||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin