Bölüm I: "Tehlikeli Bedenler ve Hapsolmuş Ruhlar"

662 63 208
                                    

Oy verdik mi?? Vermediysek alttaki minnak yıldızı patlatalım >.<

I. Bölüm: "Tehlikeli Bedenler ve Hapsolmuş Ruhlar."

"Tehlikeli bir beden. Hapsolmuş bir ruh..
Zamanla ruhu solmuş, tehlikeli bir ceset olmuş."

17 Şubat 2040

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

17 Şubat 2040

"Kırmızı alarm, kırmızı alarm, kırmızı alarm."
Laboratuvarın dört bir yanında çalan kırmızı alarm herkesin panik olmasına yol açmıştı. Test aşamasında olan denekler bile ayaklanmış, neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Bazıları korkudan ağlamaya başlamışken bazıları ise etrafa saldırıyordu.

"Çıkarın bizi buradan! Bizi serbest bırakın orospu çocukları!"diye bağırdı Denek M-8.
Her şeyin farkına varmıştı. Burda nelerin döndüğünü arkadaşı sayesinde anlamıştı.

Onları canavara dönüştürüp kullanacaklardı.

Maskeli muhafızlardan biri elindeki silahı Denek M-8 e doğrulttu ve gözünü kırpmadan ateşledi. Denek M-8 in vücudunda önce ani bir elektroşok dalgası yayılda daha sonra dizlerinin üstüne düştü. Ve en sonunda bilincini kaybedip bayılarak sola doğru devrildi.

"Firar var! Tekrar ediyorum firar var! Bütün muhafızlar çıkışları tutsun. Firar edenler; Denek M-7 ve Denek F-4. Bulduğunuz yerde ikisini de öldürün! Duydunuz mu?!"diyerek bağırdı telsizdeki adam.

Sesinden de anlaşıldığı üzere çok sinirliydi. Elindeki tek başırılı denekler ikisiydi ve şimdi de onlar kaçmaya çalışıyordu. Kaçmalarindansa onların ölmelerini yeğlerdi. Yoksa üstlerine nasıl hesap verecekti?

"Hadi Lalin, hadi biraz daha dayan güzelim. Az kaldı kurtulacağız buradan."dedi nefes nefese kalmış olan Denek M-7. Sevdiği kadının elini daha sıkı tuttu ve koşmaya devam ettiler. Burada bir kobay faresi gibi kullanilmaktansa kaçmayı göze almışlardı. Hatta kaçarken ölseler bile ikisininde huzurla öleceğine emindiler.

Hayat onları çok kötü şartlarda karşı karşıya getirmişti. Birlikte açmamışlardı gözlerini ama birlikte kapatacak kadar sevmişlerdi birbirlerini.

"Reha, kurtulduk! Kurtulduk sevgilim, kurtulduk!"diyerek bağırdı Lalin karşısındaki angarın çıkış kapısını göstererek. Angarın çift kanatlı büyük kapısı açıktı. Zaten hep açık bırakılırdı. Çalışanlar dışında kimse bilmezdi çünkü.

Biraz erken mi konuşmuştu?

Adımlarını hızlandırdılar. Angar kapısına yaklaşık 5 metre kalmıştı. 5 metre sonra özgür olacaklardı. Aylardır bunun hayalini kuruyorlardı.

Lâkin biraz erken sevinmişlerdi. Tam rahat bir nefes alacakları sırada muhafızlar tarafından etrafları sarıldı.

Iki düzine kadar muhafız, ellerinde silahlar ile ateş etmek için hazırda bekliyordu.

ORENDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin